ALESYA

/4/

Multi: Deniz Aşkımız

İyi Okumalar Canlarım :)

Yağız'la vedalaşıp sınıfa girdik ve ders başladı. Bakalım planımız işe yarayacak mı? Denizler ne tepki verecek.Son derse de girip çıktığımızda artık okul sona ermişti.Hemen çantalarımızı topladık ve sınıftan dışarı çıktık.

" Kızlar ben birkaç sokak arkada boya eşyaları satan bir yer gördüm, acaba orada var mıdır? Gidip bir bakalım."

Buse'nin dediği yere doğru ilerlemeye başladık, küçük boyaların satıldığı bir dükkandı burası. Hemen içeri girdik ve kasada bir çocuk oturuyordu.Allah var çok taştı, kimdi ki bu acaba? Neyse bizim şimdi konumuz bu değil. Ama şimdi konuşmasak olmaz.Hemen çocuğun yanına gittik ve zarar vermeyecek boyaların nerde olduğunu soracakken kızlar da çocuğu kesiyorlardı.Kızların çocuğa daldığını anlayınca kızları sert bir şekilde dürttüm.

"Ah! Acıttın n'oluyor kanka ya ?!" dedi Aslı.Çok mu acıtacak şekilde dürtmüştüm ya.

"Kızlar ayıp yani daldınız çocuğa.Görse ne kadar ayıp" diye sessizce kızlara fısıldadım.O sırada çocuk bize sanki 'konuşmak için neyi bekliyorsunuz?' dermiş gibi bakış attı. Buse çocuğa boyalarla ilgili soru sormaya başladı.

"Merhaba biz cilde zararsız , yanlışlıkla saçımıza sıksak bile 1 hafta sonra çıkacak bir boya arıyoruz." Buse'nin böyle demesiyle gülmemek için kendimi çok zor tuttum. Ben gülmemek için çok fazla çaba sarf ederken Aslı her zamanki gibi oyunculuğunu konuşturuyordu ve hiçbir mimiği oynamıyordu resmen.Ben hala gülmemeye çabalarken bir anda yanlışlıkla domuz sesi çıkarttım, bunu duyan bizimkiler ve kasadaki çocuk resmen haykırmaya başladılar. Benim ise aklıma çocuğun gülüşünü görünce Deniz'in gülüşü geldi. Ay töbesteyşın ne diyorum ben, gerizekalı yine aklıma gelmişti. O arada çocuk pembe, yeşil, kırmızı ve turuncu 4 tane boya getirdi ve biz parayı ödeyip çok uzatmadan çocuğa teşekkür edip dükkandan çıktık. Hemen okula döndük.Okula döndüğümüzde seçimlerin başlamasına 20 dakika kalmıştı. Kızlarla spor salonunun oraya girdiğimiz anda Denizlerle karşı karşıya geldik.

"Ooo kimler varmış burda." dedi Berke. Buse boş durur mu hemen lafı yapıştırdı.

"Voleybol seçmelerini kazanmaya geldik. Aleyna gibi bir eski okulumuzun takım kaptanı olunca tabi -Aslı'yı gösterip- bizimde kazanmamamız gibi bir ihtimal yok." dediğinde Buse, Eda'ya imalı bir bakış attı. Eda beni ittirip

"Bu mu sizin takım kaptanınız be" dediğinde Eda'nın kolunu tutup çok zarar vermeyecek şekilde ters çevirdim.Şimdi zarar veririm falan bir de seçmelerden olmayayım. Eda o sırada kolunu benden kurtarmak için bana çelme taktı ve tam yerle öpüşmeyi beklerken biri belimden tuttu, kafamı kaldırdığımda bu kişinin Deniz olduğunu gördüm.Aramızda bir santimetreden çok az bir mesafe vardı, kafamı hareket ettirsem öpüşecektik tövbe yarabbim. Bana resmen kal gelmişti bir kaç saniye öyle durduktan sonra hemen geri çekildim, kızlara hadi gidelim anlamında bir bakış attıktan sonra Denizlere "Size basketbol seçmelerinde iyi şanslar, Edacım umarım sende çok ağlamazsın kaybettiğin zaman" deyip sırıttım. Kızlarla birlikte soyunma odasına gittik ve ben Yağız'ı aramaya başladım. Birkaç dakika sonunda tam kapatacakken açtı.

"Aleyna'm plan için hazır mısınız?"

"Birincisi bana Aleyna'm deme kısmetim kapanıyor Yağızı'm. İkincisi voleybol kıyafetlerini giyip koridordaki kimsenin görmeyeceği kısma gelicem sende oraya gel boyaları vereceğim." dedikten sonra suratına kapattım. Amaç onu gıcık etmekti, içimden kötü kadın kahkahası atıp voleybol formlarımı giydim. Yağız'ın yanına gitmeden önce kızlarla Eda'ya uygulayacağımız planı halletmeliydik.