Justin ellerini başına koyup yavaşca oturdu. Yanına oturduğumda elimi yavaşca omzuna koydum "İyi misin?" dedim gözlerine bakmaya çalışarak. Gözlerini bir süre açtı. Daha sonra hemen kapatıp "Gözlerim acıyor" dedi inleyerek.
Ben bütün şaşkınlığımla hâlâ ona bakıyordum.Gözleri maviydi.
Tekrar gözlerini açtığında eski rengini almıştı yine. Ama mavi olması çok saçmaydı. Yanlış görmedim. Eminim. Maviydi. Bu konuyu sonra Jack'e sormak için aklımın bir köşesinde bulundurdum.
Maç bittiğinde yavaşca yerimizden kalktık. Jazmyn ve Jaxon "Dondurma" diyerek zıplamaya başladılar. Justin kafa sallayıp Jaxon'ı kucağına aldı. Jazmyn eteğini düzelttikten sonra elimi tuttu. Justin önden ilerlerken biz de arkadan yürüyorduk. Bir ara dalmış ilerlerken Jazmyn kıkırdamaya başladı. Kaşlarımı çatıp ona döndüğümde "Abimin güzel bir poposu var değil mi? " dedi.
Justin de bunu duymuş olucak ki arkasını dönüp bize baktı. "Ne alaka Jazzy?" dedim. "Az önce seni abimin poposuna bakarken yakaladım" dedi. Justin birden büyük bir kahkaha attı. Ona kötü bir bakış atıp tekrar Jazmyn'e dönerek "Ben sadece dalmıştım öyle. Onun poposuna falan pakmıyordum" dedim. Bu cidden çok utanç vericiydi. "Beni kandıramazsın Hannah" dedi bilmiş bir şekilde. Kafamı sağa sola sallayıp ilerlemeye devam ettim.
Şu dışardaki paparazi topluluğundan kurtuldukdan sonra bir cafeye girdik ve dondurmalarımızı yemeye başladık.Justin telefonuyla ilgileniyordu. "Yemeyecek misin?" diye sormaktan kendimi alı koyamadım. Kafasını kaldırıp "Ne?" dedi. Yerime iyice sinip "Hiç" dedim. "Az önce ne dedin Hannah?" dedi. Israrlar kafamı sallayıp "Hiçbir şey dedim ya" diyerek gözlerimi kaçırdım.Hâlâ bana kötü bakışlar atarken en sonunda pes edip "Yemeyecek misin diye sordum" dedim. Gülümseyerek "Hayır istemiyorum" dedi. "Niye aldın o zaman?" dedim azarlar gibi. "Senin görevin sadece Jaxon ve Jazmyn'e bakıcılık yapmak Hannah.Bana annelik taslama" diye tersledi beni.
O sırada telefonu çaldı ve "Ben gelirim birazdan" diyerek dışarı çıktı."Bono onnolok toslomo " diye taklidini yaptım arkasından.Jaxon ve Jazmyn bu hareketime güldüler."Hadi gidelim çocuklar" dedim ve çantamı alıp ayağa kalktım. "Ama abim gelicem demişti" dedi Jaxon. "Biz gidelim.Ararız onu sonra" dedim.İkiside kafa salladı.Tabiki aramıyacam.Bizi bulmaya çalışsın buralarda banane.Hesabı ödeyeyim bari.Bana kitlendi hesap yine ya.Domuz gitmeden önce ödese olmaz sanki.Kendi kendime söylenerek kasaya gittiğimde "Bay Bieber hesabı ödedi efendim" dedi adam gülümseyerek. Dalga mı geçiyorsun? O kadar laf ettim oldu mu şimdi bu? Neyse yinede sözümü geri almıyorum.
Çocukların elinden tutup arabaya bindim. Telefonumu çıkarıp Jack'i aradım. "Hadi Jack.Aç şu lanet telefonu" dedim sabırsızlıkla bir süre sonra karşı taraftan "Alo ?" sesi gelince hemen konuştum "Alo Jack.Acayip şeyler oldu.Ve açıkcası korkuyorum.Konuşmamız gerek.Hemde hemen" dedim telaşla."Tamam.Camını aç hemen" dedi. "Şuan evde degilim.Eve gelmek üzereyim. Görüşürüz " dedim ve telefonu kapatıp çantama koydum.
Eve geldiğimizde çocuklar direk televizyonun karşısına geçtiler.Etrafta tehlike herhangi bir şey olmadığına emin olduktan sonra "Ben odamdayım. Gelirim birazdan " dedim ve hızlıca odama çıktım. Jack camda öylece duruyordu.Hızlıca camı açıp onu içeri aldım.Koltuğa oturup ellerini önünde birleştirdi ve "Ee? Noldu , anlat" dedi sabırsızca."Bugün Justin'lerle maça gittik.Tuttuğu takım basket attığı zaman bir anlık sevinçle bana sarıldı ve beni öptü.Buraya kadar her şey normaldi ama beni öptükten sonra farklı bir elektrik hissettim " dedim.
Omuz silkti "Bir erkek seni birden öyle öpünce verdiğin bir tepkidir.Bunda korkucak bir şey yok" dedi.Gözlerimi devirdim "Öyle bir his değildi aptal.Üstelik Justin'in gözleri mavi oldu. Kısa bir süreliğine.Önce benim Justin'e aşık olmamam konusunda uyarılmam daha sonra bana dokunduğunda oluşan bu tepki.Bize anlatmadıkları bir olay var Jack.Bir boklar dönüyor. " dedim ve ayağa kalkıp odanın için de gezmeye başladım.
"O defterde sadece laneti bozacak olan şey yazmiyor Jack. O defteri ilk ben okumalıyım." dedim."Bu cidden normal değil Madison.Hemde hiç değil." dedi Jack.Tam o sırada kapı hızlıca açıldı ve içeri sinirden köpüren bir Justin girdi. "İki seferdir seni bu evde görüyorum. Aranızda ne var bilmiyorum ama gidin dışarda halledin.Şimdi çık dışarı!" dedi Jack'e bağırarak.
Kapıyı kapatıp çıktığında Justin bana döndü. "Gelelim sana" der baş parmağıyla beni işaret ederek."Size beklemenizi söyledim.En azından beni arayabilirdin. " dedi ve üzerime gelmeye başlayıp beni köşeye sıkıştırdı. "Böyle sorumsuz davranıcaksan söyle de seninle boşuna uğraşmayalım." dedi gözlerime bakarak. Geriye dönüp dışarı çıktığında derin bir nefes aldım.O sırada çantasından düşürdüğü defteri gördüm yerde.Resmen fırsat ayağıma gelmişti. Hızlıca defteri aldığımda tam açıcaktım ki Justin tekrar içeri girdi ve defteri elimden hızlıca çekip aldı."Bu deftere bir daha dokunma" diye bir tehtid savurduktan sonra tekrar çıktı. Aşağı indiğimde mutfağa ilerledim ve yiyecek bir şeyler hazırladım.Justin arada bana oldukça sert bakışlar atıyordu.Bunun sebebi ona haber vermem mi yoksa defteri açmaya çalışmam mı bilmiyorum ama şundan eminim ki Justin de neler olduğunun farkında.O defterde neler yazdığını ve kimlerle ilgili olduğunu gayet iyi biliyor.Ve şüpelendiği birileri var gibi.
*************************
Saat geç olmuştu ve herkes uyuyordu.Yavaşca yatağımdan kalkıp Justin'in odasına ilerledim.Meraktan ölebilirim şuan.O defterde her ne varsa bir an önce öğrenmeliyim.Odaya girip dikkatli adımlarla çekmecelere ilerledim.Hepsine teker teker baktım ama işe yarar pek bir şey bulamadım.Nerde bu defter.Çekmeceleri öylece bırakıp dolabına ilerledim.Justin kıpırdandığında kalbim hızla çarpmaya başladı.Justin uyumaya devam ettiğinde derin bir nefes verdim ve aramaya devam ettim.Yoktu işte.Nereye saklamış olabilirdi ki."Nerde bu sikik defter" dedim sinirle.Arkamdan tanıdik bir ses konuştu "Bunu mu arıyorsun?" arkamı döndüğümde Justin'in elinde defter vardı ve bana gözlerini kısmış bir şekilde bakıyordu.Her şey boka sardı sanırım.
Teog sebebi şeysiyle bir türlü paylaşmadım.Bir de bir ara isteğim gitti gibiydi ama bazı yorumlarda yeni bölüm için sabırsızlananlar var gibiydi.yanılıyor da olabilirim.Beğeni de artmış bayağa.Beğenen herkese çok te şe ke.Neyse multiye ölebilirsiniz izin veriyorum ajdjahsjasja
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli Melek
Fanfiction"Seni sevdiğimi anlamıyacak kadar salak mısın? Gitmeni istemiyorum Madison!" İkimiz de deli gibi ağlıyorduk.Ne ara bu kadar bağlandım ona. "Hiç bir şey bilmiyorsun. Sus artık" diye bağırdım.Gözlerini kapatıp "Sustukça birikiyor içimde keIimeIer, ç...
