BİRİNCİ BÖLÜM

287 45 144
                                    

                            BİRİNCİ BÖLÜM

                     "Bir çift sesli kalp atışı"

İzmir'in Kızları,
Bir elinde de cımbızları,
Dişidir, anadır, efedir gidinin tatlı huysuzları
Çıktılar mıydı ipek çoraplarla kordon boyuna
Savaşta da aşkta da esaslıdır kadın duruşları...

Odamda, telefonumu bozuk hopörlere bağladığım halde alemlere akmamı sağlamayan şarkı sesini, yükseltmek için sesli bir şekilde bende eşlik ediyordum. Pardon borazan sesimle. Bunu söylemesem ayıp olurdu. Bana değil, sanatçılara. Elimdeki cımbızla, kaşımın kenarında yeni yeni çıkmaya başlayan kısımları topladım. Dudaklarımı ısırdım. Çok takardım böyle ayrıntıları. Çok az bile tüy çıksa almak isterdim. Koltuk altımı nerdeyse görünmeyecek halde ki kıl için cımbızla almaya çalıştığım zamanlar ise... Orası cidden delilikti. Ne yapalım, böyle ufak detayların hastasıyız. Ben hâlâ yüksek sesle şarkıya eşlik edip cımbızla olmayan kıllarımı bile toparlarken şarkı sesi birden kesildi.

"Ya yeter, valla yeter. Billa yeter. Sabahtan beri uyuyamıyorum, azıcık acı bana." diye sitemle serzenişini dile getiren Ahu idi. Biricik ev arkadaşım. Özel bir şirkette patron asistanı olan canım arkadaşım. Özellikle çalıştığı yeri söyledim çünkü bize nerdeyse o bakıyordu.

Ahu'ya çapkın bir gülüş sundum. Kafami yana yatırarak gülümsedim. "Sana da günaydın, Ahu'm." Elimdeki cımbızı, dağınık yatağımın üzerinde duran ıslak mendil paketinden bir tane mendil alarak temizledim ve yerine koydum.

Ahu, gözüne taktığı uyku bandını kafasında bulundurmaktan zevk alıyordu. Aslında gözüne de takmıyordu. Gözü hariç her yerine takıyordu. "Bugün de uyutmadın. Bana gün aymadı. Sabah onbir de gün aymıyor Anolya." Sitemle yatağa oturdu. "Burayı da temizle artık." dedi, dağınık olan odamı işaret ederek.

"Temizlerim," dedim ve gevşek bir topuzla toplu olan saçlarımı çözdüm.

"Hep böyle diyorsun? Ama yapmıyorsun. Sonra da ben kıyamayıp inadımı kırıyorum ve temizliyorum."

Eh, evet böyle oluyordu. Ama ne yapayım yapmayı sevmiyordum. Pis değildim ama titiz olduğumu da söyleyemezdim. Dağınıktım ama temizdim. Ahu, sadece bakım olarak temiz olduğumu söylerdi. Zaten annemlerle yaşarken de böyleydim. Annem hep şey derdi, hele bir üniversiteye git, orada belki temizlik yapmayı öğrenirsin. Öğrenmelik bir şey yoktu ki istesem yapardım. Ama istemiyordum. Zaten üniversiteye de temizlik öğrenmek için gitmiyordum. Hoş okuyup işsiz kalan halime bakılırsa temizlik öğrenseydim en azından evlenirdim. Ahu'ya gülümsedim. Yanağından bir makas alarak; "Canımın damarı, kankim. Kız ısırırım seni." diye ona yağ çektim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 22, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DOKTORUNA HASTA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin