Siniftan atildigimiza gercekten inanmiyordum.
"Gülersin anlarim hadi ama bu abartmak da neyin nesiydi böyle?"
"Kızma" dedi küçük bir çocuğun sesini taklit ederek ve devam etti "hem fena mi oldu coğrafya dersinden yirtmis olduk"
Gercekten ne sacmaliyordu bu cocuk? Cevap vermek yerine göz devirmekle yetindim.
-----------
"15 dakikadir konusmadik ve böyle ayakta dikiliyoruz. Sanarsin yas tutuyoruz öykü. Alt tarafı dersten atıldık." Dedikten sonra 15 dakikadir yerde olan gözlerini gözlerimle buluşturdu.
Benden cevap gelmeyince "kantine inelim istersen" dedi.
"Olur" dedikten sonra merdivenlerden aşağı inmeye başladım. Bir ara arkami döndüğümde Burak ın arkamda olmadığıni fark ettim. Geri dönüp onu aramaktansa kantine doğru ilerlemeye devam ettim. Hic keyfim falan kalmamisti. Sabah ki olan enerjim bir anda yok olmuştu adeta.
"Bir karışık meyve suyu bir simit" diyerek cuzdanimdan çıkardığım demir paralari Aysu ablaya uzattim.
Siparislerimi aldiktan sonra boş bir bank bulup oraya oturdum. Okul gercekten cok sessizdi. Beden dersi olanlari saymazsak tabiki. Karnimi doyurduktan sonra zilin calmasini bekledim.
Zilin çalmasına dakikalar kala yukarı çıktım. Kapı da Burak ı görünce adimlarimi hızlandırdım.
"Insan gelmiyorum der dimi??" diye sordum. Hic bir sey soylemeyip sustu. Tam ağzımi acacaktim ki zil caldi ve Burak sınıfa girdi. Bende peşine düşmemeye karar vererek kendi sirama doğru yol aldim.
Sıramin bos olmasina sevinerek oturdum. Beyzayla sarışın kızın konuşmasina hiç kulak vermeden kafamı koydum siraya uymaya çalıştım. Bir sonraki dersin sosyal etkinlik oldugunu bildiğim için sıkıntı yoktu.
-------------------
Uyandığımda yanıma baktim. Beyza kulağında kulaklik takmis gözleri kapali duruyordu. Uyuyup uyumadigini kontrol etmek için sağ kulagindaki kulaklığı çektim. Tepki vermeyince uyumus olduğunu varsayarak çıkardığım kulaklığı geri taktim. Ve sınıfa göz attim. Bir kaç kisi disinda herkes uyuyordu. Nolmustu bunlara böyle? Normalde gürültüden gecinmeyen sinif sanki şimdi ayni sinif degildi. Fazla üstünde durmayarak kafami cevirdim. Burakla adını bilmediğim sarışın kız sohbet ediyorlardi kendi aralarinda. Neyseki yer bulmuştu kendine ve arkadaş edinmisti. Beyza da bana kalmıştı ohh. Gosterecektim ben ona en yakın arkadaşımla haşır neşir olmasini.
Zaman geçmek bilmeyince Beyza yi uyandırdim.
"Nolduu zil mi caldii yaa" dedi esneyerek. Onun bu hali ne kadar komik olsada gülecek halim yoktu açıkçası.
"Unutuldum" dedim gözlerinin içine bakarak.
"Aha şimdi sacmaladin Öykü gel buraya" diyerek bana sarıldı.
Bende hiç tereddüt etmeden sarıldım ona.
Çıkış zili caldiginda Beyza Ayhanla buluşması gerektiğini söyledi ve koşarak terk etti sınıfı. Bende her zamanki gibi yavaş yavaş toparlanmaya basladim. Çantami toparladiktan sonra askidan ceketimi alip ciktim siniftan.
Telefonuma gelen mesaj sesiyle cantamdan cikardim telefonumu ve mesaji actim.
Kağan dan gelmisti mesaj. Bu beni cok heycanlandirmisti. Hemen mesaja girerek okumaya koyuldum.