Burası gercekten cok ama cok guzeldi.
Etrafı incelemeye koyuldum hemen. Uzaktaki atlari gormem de uzun surmedi. Kağan evin yanina yuruyunce pesinden gittim. Kağan cebinden biseyler ariyordu belliydi.
"Ne ariyorsun" diye sordum. Yanit gelmeyince "belki yardimci olabilirim" diyerek şansı mi bir kez daha denedim.
"Anahtar" dediğinde "unutmus olamazsin heralde 2 saatlik yolu bi daha cekemem" diye cemkirdim.
"Susucakmisin artik?" Der gibi bakti. Ve arabaya doğru ilerledi. Sanirim orda unutup unutmadigini kontrol edecekti. Allahtan akşam değildi. Daha saat yarımı yeni geçmiş olmaliydi heralde.
Çok geçmeden Kağan elinde anahtarla geldi. Bi çığlık sesi duydum.
"Kağan sende duydun mu?"
"Neyi?" Ne demek neyi ya. Nasil duymamisti?
"Kağan sakaysa hic komik değil.
" Asil senin bu sacmaligin hic komik değil." Anahtarla bir yandan kapıyı açarken diger yandan da "odun toplayip gelicem çıkma evden" dedi
"Cok gec kalma" diyince göz devirerek uzaklasti. Ben burda korkmusum. Beyfendinin yaptığına bak odun iste nolucak.
O çığlık sesinin üstünde fazla durmamaya calisarak -artik ne kadar mümkünse - evi gezmeye karar verdim.
Ev oldukca güzeldi. Ama aklıma takilan tek sey ise koridorun sonudaki o odanin kapisinin neden kilitli olduguydu. Kağan gelince bunu ona sormayi kafama not ettikten sonra assagi salona indim.
O sırada anahtar sesi duyuldu Kağan gelmiş olmali diye kapiya doğru gittim.
"Yaramazlik yapmadin dimi ben gelene kadar" dedi. Napmis olabilirim ki yani?
"Yok sadece evi gezdim biraz o kadar" dedim. Kilitli olan odayi sorma cesaretini bulamadim kendimde. Olur ya niye zorladin kapilari diye sorar falan. Daha sonra sorarim. Yani umarim
Kağan atesi yakarken bende onu izlemeye basladim. O derin mavi gözleri , simsiyah saclari ve dudaklari nasilda opulesi.
Ne ! Ne dedim ben dudak larini öpmek mi? Hemde Kağan in ? Ben opsem bile o istemezdiki. Hem biz neydik? Sevgili, arkadas?
Kafamda sürekli Kağan la ilgili soru işaretleri olmasi beni cok rahatsiz ediyodu.
"Yanıma gel" dedi ve biraz kaydi. Nasi bakmış olmaliyim ki "bisey yapmam merak etme" dedi sonrada ekledi "belkide yaparım bellimi olur"
Kağan ne yapabilirdiki bana? Hadi ama sacmalama diyerek gittim yanına oturdum.
Gözlerimin içine bakmaya basladi ben israrla kacirdikca o sanki daha bi inadına bakiyordu. Tam yaklasti öpecek ne yapacağımı şaşırdım daha önce hiç opusmemistim ki ben.
"Acıktım" dedikten sonra ne diyecek diye yüzünü incelemeye baktim.
Ifadesini hic degistirmeden "öyle olsun" dedi.
Ne yani yememismiydi? Iyide napabilirim ki sabahtan beri hic bisey yememistim.
Aslında sabah kavaltida yapmamistim tabi ya. Şimdi hatirladim.
Kalkip mutfağa gittim yiyecek biseyler ayarlayıp masayi hazirladim. Hersey tamam olunca Kağan i cagirmak için salona döndüm ama yoktu. Nereye gitmis olabilir ki diye düşünürken. Yukardan Kağan in sesini duydum. Telefonla konuşuyordu galiba.
"Ne dediysem o" ne demisti ki?
"Uzatma sen sadece dediğimi yap" dedi. Sonrasinda ses kesildi. Merdiven seslerini duyunca mutfaktan yeni çıkmışim gibi yaptim.
"Gel hadi bişeyler yiyelim" dedim.
"Tamam" diyerek oturdu.
Nedenini bilmiyordum ama diğer kızlar gibi değildim. Öyle sürekli hesap sorma gibi huylarim da yoktu. Ayrica meraklilikla uzaktan yakindan ilgim yoktu. Kağan da sessiz biri olduğu için konusacak pek biseyimiz olmuyordu.
Ama ne o şikayetçi gibiydi bu durumdan ne de ben. Yani ben değildim o kesin. Ama Kağan dan tam emin değilim. Oyle olmasini umuyorum.
-------
Yemekten sonra salona geçip oturduk. Başımı omzuna yasladim. Düşündüm Kağan i , beni , bizi. Ikimizi. Canım acayip sıkılmisti. Yarim saattir öylece otuyorduk. Acaba uyudummu sanmisti?
Beyzada aramadi hic? Eminim rahatsiz etmek istememistir canim benim.
"Uyudun mu?" diye fısıldadi.
"Henüz değil" dedim. Çenemi eliyle hafifce tutup kendine dogru cevirdi. Dudaklarima odakladi gozlerini. Kalbim yerinden çıkacakmis gibi atıyordu.
Kendimi tutamayip "bunu nasil yapiyorsun" diye sordum. Kağan cevap vermek yerine dudaklarima yapıştı.
Basta karsilik vermedim. Dondum kaldim adeta. Bir kac dakidan sonra beceriksizce karşılık vermeye başladım. Kağan ve ben. Baska hic bisey düşünmüyordum. Sadece ikimiz vardik.
Kağan ve ben..