f i v e

513 40 37
                                    

"Ozi! Geliyorsun dimi akşam?"
Ozan onu sarsarcasına yanına oturan arkadaşına baktı.
Ne vardı akşam?

"Nereye geliyor muyum?"

"Insanların b12 eksikliği olur, sen direkt yemiş bitirmişsin!"

"Doğru."

Hilmi gözlerini devirdi.
"Akşam Ayşegül'lerde okuma provası yapacaktık hatırlarsan?"

"Heee. Tamam tamam geliyorum."
"İyi o zaman görüşürüz."

Ozan, son iki haftasını iyi geçirmişti.
Birkaç skeç yazmış, birkaçında da rol almıştı.
Hilmi'yle samimileşmiş, yakın arkadaş olmuştu.

Onun dışında Evliya ve Cihan'la muhabbeti olmuştu.
Diğerleriyle merhaba,merhaba şeklinde ilişkisini sürdürüyordu.

Eve döndüğünde kendini yatağına bırakıp biraz dinlendi.
Whatsapp'dan diğer hesabına giriş yaptığında gelen bildirim sesiyle mesaj ekranına girdi.

Aklıma bir fikir geldi
yabancı.
Sana yabancı deyince saçma
sapan ergen filmlerinde gibi
hissediyorum kendimi.

O yüzden bana bir isim
söyle ben sana öyle sesleneyim.

Benim söylememe gerek yok
çünkü sen bana 'sarışın' diyorsun.

Hoşuna gitmiş herhalde :d

Ne alakası var?

Tamam tamam.
Bana Can diyebilirsin sarışın.

Can mı?
Az önce adını öğrenmiş
olabilir miyim?

Cık.

Öff, olsun.
Denemiş oldum.

İyi denemeydi.

Peki neden Can?

Bilmem, herkeste
bulunabilecek klasik bir isim.

Senin için bir anlamı
var sanmıştım.
Genelde insanlar takma
isimlerini öyle koyar.

Takma mı? :d

E takma işte.
Neyse.
Ne yapıyorsun?

Hiç, eve yeni geldim.
Sen?

Ben de sayılır.
Biraz erken çıktım, işim
yoktu.

Bir dakika bir dakika.
Yani seninle ilk defa sen
sarhoş değilken
konuşuyoruz.

Evet sanırım.
Arkadaşıma gideceğim için.

Çevren genişledi demek Can?

İş arkadaşım.

Olsun. İş arkadaşı
daha yakın
arkadaş olamaz mı?

Sanmıyorum.

Nasıl yani?

Bence ya ilişkilerinde ya da
işlerinde sıkıntı yaşarlar.

ozay | highHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin