•Askıda•
•Düzenlendi•
~♡~
Aksel Deniz, 2 yıl içerisinde çocuk sahibi olmalıdır. Barlas Soylu ise dedesinin isteğini yerine getirmek zorunda... İkisinin kaderi anlamsız bir anlaşmada buluşacak, karşılıklı yalanlar söylenecektir.
🍀
Uyarı: Nadiren de...
Selamm! Uzun zamandır bölüm atmıyordum. Çünkü biraz hevesim kırılmıştı. Oy ve yorum, özellikle yorum(2), çok azdı. Bende acaba okunmak istenmiyor mu, diyerek kabuğuma çekildim. Ama dedim ki Tuana Tuana kendine gel ve balayı bölümünü yaz!
Utanaraktan yazdığım bir bölüm oldu kendileri. Ayrıca minikde bir duyuru yapayım. Bebek Serisi 3 kitabını da kısa zamanda yayınlayacağım. Haberi vereyim, panomda zaten duyurmuştum. Ve hazır bunu söylemişken beni takip edebiler misiniz acaba? Duyurularıma falan ulaşırsınız. Duyurular yapıyorum.
Oyu ve yorumu unutmuyoruz çünkü;
Oy + Yorum = Bölüm
Oy + Daha fazla yorum = Daha hızlı bölüm
Hadi iyi okumalar
Medya ve gif: Balayı evimiz ve bölümden kesit.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Artık gözlerimi açabilir miyim?" diye mırıldandığımda dudağıma minicik bir öpücük kondurdu. Ve ellerini gözlerimden çekti ağır ağır. Nefesimi bırakırken bende gözlerimi araladım. Önümde eşsiz güzellik karşısında ağzım açıldı.
"İnanamıyorum Barlas... Burası mükemmel!" hemen arkama dönüp ona sarıldım. Ormanın içindeydik, cidden sisli ve 7 metreden bile uzun olabilecek çam ağaçların uzandığı koca orman korkutucu olduğu kadar mükemmeldi de. Arkasını merak ediyordum çünkü önü mükemmeldi.
Ben evi incelerken Barlas valizlerimizi indirmişti bile. Gece yarısı çıkmıştık ve 1-2 saat sonra işte buradaydık. Bir elini bana uzattı diğer eliyle tüm valizleri tuttu ve ilerlemeye başladık. Kafamı onun omzuna dayadım ve büyük tahta duvarlı evin kapısını cebinde ki anahtarla açtı. İçeri adımımı atıyordum ki bir anda bacaklarımı havalandırıp beni kucağına aldı.
Ona gülümserken beni kapıdan soktu ve yavaşça içeri girdik. Ayaklarım yere bastığında bavulları içeri aldı. Bana yavaşça gülümsedi ve ellerini ellerime uzatıp tuttu. Beni yavaşça arkaya doğru çekerken gülümsemeden kendimi alıkoyamıyordum.
Geri geri ilerledi ve arkamızda ki kapıyı yavaşça ittirdi. Arkamıza baktığımda sonsuzluk havuzunun hemen üstünde harika bir manzara vardı. Ağzım açık orayı süzerken Barlas sırıtıyordu.
Havuzun dibine geldiğimizde yavaşça elimi bıraktı ve üstündekileri sanki ağır çekimdeymiş gibi çıkarmaya başladı.
Yarı çıplak kalana kadar soyunduğunda eğildi ve havuza girdi. Tuttuğum nefesi verirken onu izliyordum.
Havuza alışmak adına bir kaç kez yerinde zıpladı ama en arkaya kadar yüzdü. Şuan aşırı çekici olduğunun farkında mıydı?
Bende yavaşça üstümdekileri çıkarırken Barlas'ın aptal sırıtışını izliyordum. Üstümde ki elbiseyi yavaşça sıyırdıktan ve iç çamaşırlarımla kaldıktan sonra havuzun kenarına oturdum ve ayaklarımı sarkıttım. Barlas bir kaç adımda yanıma vardı ve ellerini bacaklarıma yerleştirdi. Soğuk eliyle ürpersemde nefesimi tutmuş onu izliyordum.
