SUİKAST (TAMAMLANDI)

17.BÖLÜM:SEN DAYAĞI HAKETTİN

Saat:12.30:

Öğlem zili çaldığında Sam'in sesi ile gözlerimi açtım.
Sam:Acıktım ben uyan kantine gidelim.
Agatha:Ben acıkmadım gidebilirsin.
Sam:Öyle mi bu mallar ile yanlız kalmak istiyorsan kendin bilirsin.

Dedi Vannessa ve Danial'i göstererek. "Sorun değil sen yokken hep o mallar ile yanlız kalıyordum zaten" dedim. Ayağa kalktı ve son bir bakış daha atıp kapıdan çıktı. Danial ve Vannessa yani şerefsiz ile sürtüğü bir şeyler konuşup gülüşüyorlardı. Kafamı koyup uyumaya çalıştım ama kahkaha sesleri yüzünden tekrar tekrar gözlerimi açtım. En sonunda sinirle "Kesin şu iğrenç sesinizi" diye bağırdım. Vannessa ayağa kalıp tapemde dikilmeye başladı

Vannessa:Kaşın yarılmış gözlerin mosmor dudağın patlak ve sen bir ay önce kaza yapmıştın dimi. Bunlar yani en azından dudağındaki patlak yeni yapılmış gibi yoksa sen dayak mı yedin sevgili ezik eski arkadaşım! 

Dedi kahkaha atarak. "Sen benimle dalga mı geçiyorsun" diye bağırdım. Danial arkadan "Evet fark ettin mi?" dedi. Susmaya karar verdim. Tekrar kafamı koyup gözlerimi kapattım. Vannessa ellerini saçlarıma koydu "Saçlarını da kaza sırasında küt kestirdin sanırım" dedi. Birden ayağa kalıp "Çek ellerini sürtük" diye tısladım. Gözlerinde hala dalga geçercesine bir bakış vardı. "Doğru söyle ezik dayak yedin dimi" dedi. Artık sabredecek bir yanım kalmamıştı. Saçlarını elime dolayıp sürüklemeye başladım. Koridora kadar saçlarından sürükleyerek ilerledim. Ellerimin altındaki çırpınışı o kadar hoşuma gitmişti ki;-)

Devam ettim "Ben dayak yemedim ama sen şimdi yiyeceksin" dedim kulağına fısıldarcasına. Danial öylece kapıda durmuş bizi izliyordu sevgilisine yardım bile etmiyordu. Saçını bırakıp yüzüne sert bir yumruk geçirdim. Resmen gözüm döndü. Ardı ardına yumruk ve tekme attım. "Kan çıkmadan bırakmammm" diye bağırdım bastıra bastıra. Öyle de yaptım. Suratı kana bulanana kadar dövdüm onu. Sam'in sesi doldurdu kulaklarımı ama o kadar gözüm dönmüştü ki bırakmadım, bırakamadım. Sam kollarımı da içine alacak şekilde arkamdan beni sıkarak Vannessa'nın üstünden çekti. Danial Vannessa'yı kucaklayıp götürürken Sam "Bunun hesabını vereceksin" dedi.

Anons sesi ardından müdürün odasına gittim. Sam de hemen arkamdan geliyordu. Ben odaya girdim ve kapıyı açık bıraktım.
Müdür:Agatha sen ne yaptığını sanıyorsun! 

Diye beni azarlamaya başladı. Sam içerye girer girmez sustu.
Sam:Sevgili müdüecüğüm ne kadar istiyorsun söyle de kes sesini ayrıca kamera kayıtlarını da sil.

Müdür beni odadan çıkarttı. Sam ile konuştular ve büyük ihtimalle Sam ona para verdi. Sus payı! 

Sam odadan sinirli bir şekilde çıktı bana yüksek sesle "1000 lira Agatha tam olarak 1000 lira aldı benden. İş aldığımız paraları sana yatırmaktan bıktım anladın mı?  Biz insan öldürüyoruz ve para kazanıyoruz. Paralar nereye gidiyor ha Agatha'nın kavga ettiği kızın görüntülerini sildirmeye gidiyor. Ne yapmamı istiyorsun sana nasıl bir ceza istiyorsun ha söyle söyle de beni uğraştırma"

Sustum. Sam de sustu beni kolumdan tutup bilinmeze sürüklemeye başladı. Umarım Nicky bu ceza meselesini duymuştur ve beni kurtarır yoksa ben bittim demektir.
..
..
..

Karanlık oda yine gidiyordum işte oraya ama ellerim bağlı degildi bu sefer. Odaya girdiğimizde Nicky'i gördüm orada bizi bekliyordu. Sevindim içime bir su serpildi.
Sam:Abi çekil şurdan.
Nicky:Kardeşim alayım ben Amanda'yı
Sam:Alamazsın abi o bunu haketti.
Nicky:Bir ceza verilecekse ben veririm o yüzden çekil şurdan.
Sam:Al ya al. Al senin olsun bakalım nasıl ceza vereceksin.
Nicky:Ceza verilecekse dedim duymadın mı ben ortada ceza verilecek bir durum göremiyorum eğer 1000 tlcik sana çok koyduysa bir sonraki göreve biz gideriz ve paranı alırsın şimdi çekil.

Dedi ve benim kolumdan tutarak dışarıya çıktı. Sabredemedim "Nicky ayaklarım var Sam ve sen beni kolumdan tutup sürüklemek için para mı alıyorsunuz? " dedim.

Bıkmıştım bu olaydan artık kolumdan tutan götürüyor sanki bir eşyaymışım gibi. Nicky kolumu bıraktı ve önden yürüdü. Eve çıktı.
Agatha:Karanlık odaya geleceğimizi nasıl tahmin ettin.
Nicky:Tahmin etmedim bizim çete üyelerine verdiğimiz tek ceza karanlık oda onlara zarar veremeyiz.
Agatha:Ama Sam bana zarar vermişti.
Nicky:Dedim ya o benim yüzümden oldu.
Agatha:Ya neden?
Nicky:Boşversene gece bara gidelim.
Agatha:Sam kızmasın!
Nicky:Amanda yanında ben varken Sam hiçbir bok diyemez.
Agatha:Peki öyle diyorsan gidelim. Güzel olur.

Kafasını sallayıp odasına girdi kapıda kaldım birkaç saniye sonra düşünmeden içeriye girdim.
Agatha:Eve gidip giyecek bir şeyler alacağım.
Nicky:Bence buna gerek yok beraber alışverişe çıkabiliriz.

İçimde zıplayan kızı susturup sadece kafa salladım.

İç ses:Agatha lann alışveriş dedi Nicky dedi ay bayılıcam...
Agatha:Sussana kızımm

Ups bunu dışımdan söyledim lanet olsun.
Nicky:Agatha sen iyice kafayı yedin kendi kendine mi konuşuyorsun.
Agatha:Ne hayır tabiki
Nicky:O neydi peki.
Agatha:Bilmem dışarıdan geldi galiba.

Dedim bir kahkaha attı. O gülünce bende güldüm. Kapı sertçe açıldı ve omuzlarımdan bir el beni geriye çekti. İlk başta Sam diye çok korktum ama değildi Ellie'ydi.
Ellie:Ooo akşam bara mı gidiyoruz
Nicky:Sen değil Ellie biz gidiyoruz.
Ellie:Yaa nolur nolur Sam beni göndermiyor.
Nicky:Benimle çıkarsın sonra istediğin yere git bize bulaşma.
Ellie:Yaşasınnn

Diyip odadan çıktı. Anlaşılan bu gün ve gece uzun olacak...