Vahi Naz'ın tepkisine şaşırdı hemen kızına dönüp "aa kızım arkadaşın ta İstanbul'dan sana önemli evrak getirmiş ne biçim karşılıyorsun geç evladım "
Vahi geçip masaya oturmuştu. Tarık geçmek için adım atacağı anda Naz önüne geçip sinirle "ne evrakı Tarık "
Tarık gülümseyerek baktı. Ne çok özlemişti. Derince bir nefes alıp verdi. Dibine kadar gelmişti. Sessizce fısıldayarak "kokunu özlemişim "naz başını kaldırdı. Tarık farkında değildi ama içindeki aşkı gözlerinden taşıyordu. Naz koyulaşan elalarda takılı kaldı bir süre yutkunup çok yakınında olduğunu etkisi altına girdiğini babasının "hadi çocuklar " söylemiyle farkına vardı. Bir adım geri gitti. Aynı anda Tarık bir adım attı. Tarık Naz'ı kızdırdığını biliyordu ama onunla konuşmadan içindekileri aktarmadan buradan gitmeye niyeti yoktu. Naz kaşlarını çatıp ne yapıyorsun der gibi baktı.
Tarık kızdırmanın anlamı olmadığını düşünüp sesini Vahi'ye duyuracak şekilde "canım arkadaşım buradan alman gereken bazı şeyler varmış nüfustan sanırım önemli diye geldim hani dönüp tekrar buraya dönme diye "
Naz kelimeleri dişlerinde ezerek " Telefon etseydin ya buraya kadar ne diye zahmet ettin "sessizce "ne saçmalıyorsun "
Tarık yüzüne şaşkın masum bir ifade takınıp ""telefonun kapalıydı sanırım. Önce ulaşamadım sonrada nedense açmadın biraz kızgın ayrıldın ya "
Naz sessizce "yalandan çok nefret ettiğimden gayet normal ne işin var bu evrak yalanı da ne "
Vahi "aa Naz sorguya aldın arkadaşını geç evladım bizde yemeğe oturuyorduk yoldan geldi arkadaşın dinlensin sonra öğrenirsin gel evladım masaya otur hadi Naz yemekleri getiriver kızım "
Naz babasına dönüp gülümseyerek "özür dilerim baba hemen getiriyorum geç otur Tarık "derken oturursan sonra sen düşün der gibi bakmayı ihmal etmedi.
Ama Tarık oralı bile olmadan gülümsedi "teşekkürler çok acıkmıştım doğrusu "
Naz mutfağa geçince dolanmaya başladı bir yandan söyleniyordu. "evrakmış ya şuan bak ne söyleyeceğini de şaşırmış utanmadan birde ta buraya kadar gelmiş şeytan diyor git kolundan tutuğun gibi dışarıya at "
Vahi de Tarık'a sorular soruyordu. Nerelisin annen baban kim gibi Tarık kendisinin kim olduğu ile ilgili çok çaktırmadan cevaplamaya çalıştı. Soruları Vahi bir süre masada bekleyince gelen giden olmayınca " ben bir bakayım nerede kaldı "
Tarık başıyla onaylayıp iç ses "ne söyleniyordur içerde kim bilir içeri girdinde bakalım seni dinlemesini nasıl sağlayacaksın. "
Vahi mutfağa girdiğinde Naz'ın söylenerek dolandığını görünce "kızım ne oldu"
Naz sıçrayarak babasına dönüp "ne oldu baba "
İçeriyi gösterip "gelemedin ne diye söyleniyorsun hadi bekliyoruz "
Naz yemeği gösterip "tamam, baba yine yemeğin tuzunu koymamışımda ona söyleniyordum "
Vahi kızının saçını okşayıp "olsun kızım biz atıveririz hadi üzme sen o tatlı canını "
Naz yutkunup başını onaylar şekilde sallayıp "tamam, baba üzmem geliyorum sen git "
"Hadi ver bir tencerede ben götüreyim "
"tamam, baba" ocaktan çorba tenceresini alıp babasına verirken " sen çorbayı al ben diğerini getirim "
Vahi tencereye kızının elinden alırken "tamam hadi "
![](https://img.wattpad.com/cover/179695782-288-k521106.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalancı yarim - Ateşle Dans
FanfictionHikayeyi daha sonra yazdığım ilk hali ile yayınlayacağım, ben bu hikayeyi yalancı yarim karakterlerini kullanarak yazmıştım. O hali ile buradan paylaşacağım. İsimleri değiştirmekten vazgeçtim. İlk bölümdeki katkılarından dolayı NK-hikaye günlüğüne...