Arabayı park edip Naz'ın tarafına geldi. Kucağına alacakken Naz gözlerini açıp "hıı geldik mi?"
Tarık kendine mahmur gözlerle bakarken izledi bir süre yana kayan saçını kulağının arkasına alırken "Geldik güzelim sen uyuyamaya devam et ben çıkarırım seni " bir eliyle kaldırırken diğer koluyla koltuk altlarından tutup diğer kolunu da bacakların altından geçirip kucağına aldı.
"Hımm böyle giderse alışacağım sürekli taşımana " yapıp yine başını koydu boynu ile omzu arasına en rahat yatakta yatar gibi rahattı.
Tarık saçına küçük bir öpücük kondurup "sen iste ben hep taşırım seni zevkle "tekneye çıkmaya başladı. Hem sarsmamak istiyor hem de tekneye uzanan merdivenlerden dikkatle çıkıyordu. Güverteye çıktıktan sonra nefes alıp verdi. Sonra kamaraya indi.
Kamaraya götürüp yatırdı. Bu defa diğer kamaraya yatırmıştı. Sonrada dümene geçip hareket etti. Sabah Naz yeni bir sürprize uyanacaktı. Koya gelip demir attı. Sonra biraz dinlenmek için kamarasına girip yatağa girdi. Elini başını altına koyup "sabah olunca teknede yalnız olduğumuzu anlayınca daha rahat olacaksın ve direnmen gerekmeyecek "yüzünde kocaman bir gülümseme ile daldı uykuya
Naz yavaşça kapıyı açıp girdi. Yatağa yanına uzanıp "geldim yalnız olmamızı düşünmen harikaydı. Kalabalık olunca rahat edemiyordum ondan hayır demiştim eee yalnız olduğumuza göre değerlendirelim ne dersin "
Naz'ın eli tişörtünün altından yukarıya doğru yol almaya başlamıştı.
Tarık dokunuşlarla kendine geldi. Önce gözlerine inanamadı sonra "tıpkı dünkü rüyamdaki gibisin o kadar çok beklettin ki beni "
Üzerindeki bornozu aşağı doğru indirince içinde hiçbir şey olmadığını görünce daha bir heyecanlandı. Çıkarıp yere fırlatıp attı. Naz'ı yan devirip üzerine uzandı. Elleri tüm bedenini keşfetmek için dokuyor dokundukları yerleri öpücükleri ile keşfediyordu. Bütün vücudu patlamak üzere gibi, hissediyor tüm bedeni ağrıyordu. Birbirlerine doyamıyorlar yatakta sanki savaşıyor gibiydiler. Tarık tekrar üste döndüğünde sanki eli arkada kalmış bir türlü elini öne doğru getiremiyor ve altındaki şortunu çıkarmayı düşünüyor ama bir türlü eli gitmiyordu. Uzun bir savaş başlamış gibiydi ama bir türlü gelmiyordu eli altından
Birden uyandı "Allah kahretsin yine mi ya of ya "hızla kalktı içine dolandığı pikeden kurtulup doğruca duşa girdi soğuk bir duş alıp çıktı. Yatağa baktı sanki savaş yapmış gibiydi. "bir daha bu yatakta uyuyamam gidip güvertede uyumak sert yer sana iyi gelecek "
Dışarıya çıktı. Sert yere uzandı. Bir süre yıldızları izledi sonra uykuya daldı.
Sabah kapı çaldı Ayşe hazırlanmış son kez kendine bakıyordu. Yakası açık siyah bluz ve siyah kalem eteği ile "kim o "
"Ayşe Kayra'ya çiçek var " Ayşe kapıyı açıp beklemeye başladı. Çiçekçiden alıp teşekkür edip gitmesini bekledi kapıyı kapatacakken karşı kapı açıldı. Beyaz lilyum ve aralarından tomurcuk kırmızı güllerin sıralandığı buket Ayşe'nin kucağını dolduruyordu.
Mahide başında mor çember yaptığı bandanası ile sabah kıyafeti ile çıktı"günaydın Ayşe kimden "
Ayşe 'nin yüzünde gülümseme vardı. Gözlerini çiçeklerden alamıyordu. Mahide teyzenin yüzüne bakmadan "günaydın mahide teyze bilmem daha bakmadım "bir tahmini vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalancı yarim - Ateşle Dans
FanficHikayeyi daha sonra yazdığım ilk hali ile yayınlayacağım, ben bu hikayeyi yalancı yarim karakterlerini kullanarak yazmıştım. O hali ile buradan paylaşacağım. İsimleri değiştirmekten vazgeçtim. İlk bölümdeki katkılarından dolayı NK-hikaye günlüğüne...