Shadow | HyunLix

Episode Eight

Felix yine tek başına kantinde kahvesini alıp boş bir masaya geçip oturmuştu.

Gölge
Selam.

Selam Gölge.

Gölge
Nasılsın güzelim?

İyiyim sen?

Gölge
Bende iyiyim.

Felix'in yanına siyah saçlı bir çocuk gelip elini Felix'in omzuna koydu. Ve ona bakarak "Selam boş galiba oturabilir miyim?" diye sordu.

Hyunjin kafasını kaldırıp Felix 'e baktı. Şerefsizin biri Felix'in omzuna dokunuyordu. Hemen telefona dönüp Felix'e yazdı tekrardan.

Gölge
O soktuğumun evladı elini omzundan çekmezse ben gelip o eli müsait bir yerine sokmasını bilirim.

Felix göz ucuyla Gölgenin mesajına baktı. Ve yabancı bedenin ellerini omzundan çekip "Tek boş olan yer burası değil. Rahatsız etmezsen sevinirim." dedi Felix karşısındaki bedene.

Karşısındaki kişi sandalyenin birisini çekip oturdu. Ve Felix'e bakarak "Ben Woojin" dedi.

Felix çocuğa ters ters bakıp "Adını sorduğumu hiç hatırlamıyorum." dedi.

Woojin denen kişi Felix 'e bakarak "Sevgilin falan yok sanırım. Hep tek görüyorum seni."

"Seni ilgilendirir mi?"

Woojin Felix'in saçlarına dokunmuştu. Felix ise bundan rahatsız olup Woojin in elini tutup saçlarından uzaklaştırdı. Woojin o sıra Felix'in elini tuttu.

Hyunjin Woojin denen şerefsizin miniğinin saçlarına dokunduğunu gördü. Ve birde şu an Miniğinin küçük ellerini tutuyordu.

Hyunjin iyice sinir oluyordu. Çocuk hala karşısında oturuyordu Miniğinin. Şimdi kalkıp o şerefsizi oradan kaldırmasını bilirdi ama bu sefer kimliği ortaya çıkacaktı. Gölge olarak geleceğini söylememiş olsa giderdi Miniğinin yanına.

Onu eşek sudan gelene kadar dövebilirdi. Ama eli kolu bağlı bir köşeden izlemekle yetinebiliyordu.

Felix ellerini kurtarıp masadan kalktı. Hyunjin'in artık kalkmasına gerek de kalmamıştı.