Episode Sixteen

3.6K 378 272
                                    

"Misong ile çıkıyor musunuz?" Hyunjin şaşkınlıkla diğer bedene baktı.

"Ne?" Şaşkınlığını dile de getirmişti şimdi büyük.

"Duydun işte, onunla sevgili misiniz?" Hyunjin dudaklarından kahkaların çıkmasına izin verdi. Felix kaşlarını çatmış ona bakıyordu. Bu kadar komik olan ne vardı Tanrı aşkına?

"Ciddi misin?" Hyunjin sakinleştiğinde ona bakmış ve kısaca kıkırdamıştı. "Yakın iki arkadaşız. Hatta o kadar yakında sayılmayız. Sadece dans kursunda da birlikte lider olduğumuz için bir koreografi hazırlamamız istendi. Bu yüzden son zamanlarda bizi birlikte görmüş olman normal."

"Anlıyorum," rahatlamış hissediyordu şimdi Felix, "ondan hoşlanıyor musun peki?"

"Ne? Hayır tabii ki, pfft. Bunu nasıl düşünebilirsin?" Hyunjin tekrar gülmeye başlamıştı. Hoşlandığı çocuk tam bir aptaldı. Hyunjin küçüğün yanağını sıkarken tekrar konuşmuştu. "Beni mi kıskandın sen?"

"Evet." Diğerinin dürüstlüğü karşısında biraz şaşırsada bozuntuya vermedi. Kendisini kıskandığı için mutlu hissediyordu.

"Kafana takmana gerek yok. Aşık olduğum kişi o değil." Yine de birisine aşıktı ve bu Felix'i çok fazla rahatsız hissettiriyordu.

"Kim peki?" Hyunjin tereddüt etti. Söylerse her şeyi batırabilirdi. Söylemezse de Felix kötü hissedecek, Hyunjin'in kendisine güvenmediğini düşünecekti.

"Çünkü dünya üzerinde sana senden başka benzeyen tek bir varlık var ve bu senin gölgen. Ben de sana benzeyen tek şeyim." Felix duydukları ile şaşkına uğradı.

"Bir dakika sen.. Hyunjin sen? Bu nasıl olabilir, sen Gölge misin?" Hyunjin diğerinin verdiği tepkiden korkmuştu. Arkadaşlıklarını yok ettiğini düşündü. Bir cümlesi arkadaşlıklarını bitirmeye yetmişti.

"Özür dilerim. Felix ben seni seviyorum. Uzun süredir seviyorum ama arkadaşlığımızın bitmesinden korktum, beni hayatından çıkartmandan korktum. Gitmeni istemiyorum asla hiçbir şekilde. Şans vermek istersen anlarım ama arkadaşlığımızı bitirme. Ben sensiz yapamam Felix."

Felix duydukları ile bunların gerçekliğine inanamıyordu. Hyunjin'de kendisini seviyordu yani.

Başını kaldırıp diğerine baktığında yaşlarla dolmuş gözlerini gördü.

"Bitti mi?" Felix titrek bir sesle sordu.

"Sanırım her şeyi bitirdim." Felix diğerinin gözünden düşen gözyaşını takip etti gözleriyle. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu asla.

"Her şeyi yeniden başlattın." Hyunjin daha diğerinin tam olarak ne dediğini kavrayamamışken dudaklarının üzerine bastırılan dudaklarla tamamen şaşkına dönmüştü.

Dudakları birbirlerinin dudaklarının üzerindeydi hâlâ ve iksi de birbirine bakıyordu.

Hyunjin ensesindeki saç diplerinde hissettiği elle neler olduğunu daha net kavrayabilmişti. Diğerinin bedenini tutarak kendisine yaklaştırdı.

Felix'in kapanan gözlerini izledi ve dudaklarını hareket ettirmeye başladı. Kendi gözlerini kapattığında da gözlerinde birikmiş yaşlar yüzünde kendi yollarını çizmişti.

Orada sadece dudakları değil, kalpleri de, ruhları da birleşmişti. Kaderleri zaten birdi, sadece birbirlerini tamamlamışlardı o kadar.

Shadow | HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin