Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Partinin olduğu eve geldiğimizde telefonumu cebime koydum. Yoongi'nin attığı konum ile geldiğimiz ev iki katlıydı ve büyük bir evdi.
Bunu daha sokağın başında anlamıştım.
İnsanlar evin bahçesini boydan boya kaplamıştı. Çok kalabalıktı, ve neredeyse bizim okulun yarısı buradaydı ve bu benim için bir sorundu. Sorunlar bununla da kalmıyordu tabii. İçki içmeye alışık da olsam karşı taraftan biri içince midem bulanırdı.
Tabii bahçeye girer girmez etrafta ki ağır içki kokusu burun direğimi sızlatırken, midem bulunmaya başlamıştı bile.
Ama buraya geldiğim için iyi yönlerde bulabilirdim.
Lalisa ile gelmem şanslı olduğumu gösterirdi. Veya Yoongi ile olan arkadaşlığımı daha çok pekiştirmeme yardımcı olabilirdi bu durum.
Siyah, demir kapıdan geçip evin bahçesine girdik.
"Çok kalabalık. Ben bu kalabalıkta Jungkook'u asla bulamam."
Lalisa gözlerini kısmış, etrafı tarıyordu.
''Öyle bulamassın. Zaten Jungkook'un bahçede olduğunu düşünmüyorum.''
Hala bahçenin ortasında dururken, evin kapısında Yoongi belirdi. O bizim olduğumuz yere doğru gelirken Lalisa sırıtıyordu.
''O zaman ben gidip evin içinde Jungkook'u arayım.''
''Çok kötüsün Lalisa! Beni burada yanlız bırakma.''
''Bu kadar korkak olma. Hem Yoongi senin yanında olacak.''
Yoongi karşıma giçtiğinde, Lalisa arkasından dil çıkarttı. Bunların hepsini planlamıştı bence.
O, karşıma geçip gülümsedi.
"Gelmiyeceğini düşündüm."
"Neden bana hiç güvenmiyorsun?
Sırtımı, bahçenin duvarına yasladım. O ise bedenini bana daha çok yaklaştırdı.
"Sana güvenmediği mi nereden çıkarttın?"
Ellerimi mavi, kot ceketimin ceplerine soktum.
"Senle nehir kenarında buluştuğumuzda da aynısını söyledin."
"Sana güveniyorum. Ama sadece senle beraber buluştuğumuzda geç geldiğin için endişeleniyorum."
Gözlerinin içine baktım.
"Sadece bu kadar mı?"
"Seni bir yere davet ettiğimde, ve sen gelmediğinde benden kaçtığını düşünüyorum.''
