1.0'Final

285 15 20
                                    

*

Elindeki içeceğinin içinden pipetini çıkartıp yüzümün önünde sallamaya başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Elindeki içeceğinin içinden pipetini çıkartıp yüzümün önünde sallamaya başladı.

''Bu ucube ile mi takılmaya başladın?''

''Olduğun yeri bil Amber. Benim özel hayatıma karışma iznini kimse sana vermedi. Artık seninle işim kalmadı bu yüzden benimle ilgili şeyler seni ilgilendirmiyor, istediğim kişi ile arkadaşlık kurar istediğim kişi ile sevgili olurum. Ve Jennie ile de elinden geldiği şekilde konuşma.''

Sinirle ayağa kalktı.

''Sen böyle birisi değilsin Yoongi. Sen Jennie gibi biri ile sevgili olamassın. Sen bensiz yapamassın Yoongi.''

Tam bir ucube. Kafeteryanın ortasında bağırıp beni rezil ediyordu. Duyan da Yoongi ile beni gerçekten sevgili zannedicekti.

Arkadaşları kollarından tututup onu çıkarttılar. Yoongi'yi bu kadar sevdiğini bilmiyordum. Demek ki Yongi, Ambe'den ayrılmıştı.

"Sen bununla nasıl uzun süre sevgili oldun cidden anlayamıyorum."

Mino olanları sindirmeye çalışırken kahvesinden bir yudum daha aldı.

Yoongi, yüzünde sinirli bir ifade ile masadan kalktı.

"Bir daha Amber seni rahatsız ederse lütfen bana söyle."

Hafifçe kafamı yukarı aşağı hareket ettirdim.
O kapıdan çıkarken içeriye Rosé girdi. Yoongi'nin arkasından uzun uzun baktıktan sonra masaya doğru adımladı.

"Hey! Yine burada kaos olmuş."

"Evet. Sende kaosdan beslendiğin için hemen geldin."

Lalisa gözleri ile Rosé'yi baştan aşağı süzdü.
Rosé ise Lalisa'ya yan gözle baktı.

"Buraya gelirken Amber'i gördüm, sinir patlaması yaşıyordu."

Elini omzuma koydu.

"Sana zarar vermedi değil mi?"

"Hayır vermedi ama her an verebilirmiş gibi geliyor. Ona asla güven olmaz."

"Sen ne için gelmiştin?"

Mino'nun Rosé'ye doğrulttuğu soru karşısında herkez Rosé'ye döndü.

"Ash az kalsın unutuyordum."

Kimsenin duymaması için bize doğru biraz eyildi.

''Jisoo'nun yarın doğum günü, onun için benim evimde bir doğum günü partisi düzenleyeceğim ve sizde geliceksiniz.''

***

''Hadi ama Jennie, Yonngi'yi bekletmeyelim.''

Son kez boy aynamdan son halime baktım.

''Benim hediyemi de almayı unutma. Ben çıkıyorum.''

Lisa'nın bana seslenmesiyle masanın üzerinden hem onun hem de benim Jisoo'ya vericeğimiz hediyeyi aldım.

Merdivenlerden inerken Lalisa'nın kapıda dikildiğini gördüm, daha sonra annemin adımı tiz sesiyle bağırışını...

Lalisa'yı eliyle itip evin içine girdi.
Doğrusu şu ana kadar hiç annemi bu kadar sinirli görmemiştim.

Merdivenleri çıktı ve kolumu sıkmaya başladı.

"Benimle geliyorsunuz küçük hanım."

Beni evden sürükleyerek çıkarttı. Dışarıya çıkınca yolun karşı tarafında babamın arabasını gördüm.

Annemle yolun karşı tarafına geçtik. Beni sanki bir çuval edasıyla arabanın arka koltuğuna fırlattı.

Direksiyonda olan babam aynadan bana göz ucuyla baktı.

Arkamı dönüp baktım.

Evin girişinde Lalisa olanları sindirmeye çalışıyor gibiydi. Sonra gözüm sol tarafa kaydı.
Bizi partiye götürmek için gelen Yoongi, arabasından inmiş bana bakıyordu.

Araba o anda çalıştı ve biz oradan yavaş yavaş uzaklaştık.

Umarım bu gidişimizin bir dönüşü olurdu.

Umarım bu gidişimizin bir dönüşü olurdu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*
The End

miamagi

soul curtain | yonnieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin