UYANIŞ

76 7 4
                                    


        Gözümü açtığımda annemin "Erda kalk baban bekliyor " demesiyle irkilerek uyandım. Annem bu dünyanın en çatlak insanıydı. Kulağımın dibine gelişini duyduğumda benim için artık çok geç olduğunu anladım annem " Erda uyan artık ERDAAAAA " dedi. Tek gözümü aralayıp baktığımda kocaman gözlerini bana çevirmiş büyük bir tebessümle "Erda dolabın yumurtalıklarını aldım " dedi korkulu bir  bakış atıp "eeee " diyebildim ve annem "artık kısır " deyip kahkahalara boğuldu.

         Bense bu iğrenç espirinin ardında gülmemek için kendimi zorlasamda annem beni hiç bırakacak gibi değildi. Ayağa kalktım üzerine silah tutulmuş suçlu gibi ellerimi havaya kaldırdım ve "Tamam bak bende kalkacaktım zaten.Üstüme bir şeyler giyip geliyorum tamam "dedim Annem mutmain olmuş bir şekilde "Harika bak kızartma yaptım kalk " dedi tekrar gelmesinden korktuğumdan hemen yataktan uzaklaşıp dolabın önüne geldim . babamın hırkalarından birini giyip saçımı toplamak için aynanın önüne geçtim.                                                                                                                                                                                                                                                                    Tam karşımda yıllardır gördüğüm  beyaz bir siluet kar beyaz bir görüntü var. iki çift mor göz  karşımda bana bakıyor , Albino hastasıyım ben. Birden Pare 'nin sesiyle irkildim "Anneni biraz daha bekletirsen terlikte kızartılmış Erda yiyecekler  ne dersin? "dedi. Güldüm ama haklıydı malsef . Uçar adımlarla aşağı indim . Babam annemin dediğinin aksine evde bile değildi. masaya oturdum annemin tam karşısına annem "günaaaayyyydııııın "diyerek beni uyandırmaya çalıştı. Tek sıkıntı zaten uyanık olmamdı. 

             Yarın okul var. Yarın 16 yaşıma giricem ve 'UYANIŞ' gerçekleşicek bir melez olarak başıma neler gelebileceğini bilmiyorum oldukça tedirginim. Annem "Bak canım sakin olmaya çalış babanda zamanında çok tedirgindi ama Krolotlar 'dan çıktı sende onun gibi olacaksın " dedi. Biraz olsun rahatladım. pare konuştu "İyide sen melezsin babana saf kandı bu işte bir terslik yok mu sence de?" dedi. bende ona içimden cevap verdim "İçimi rahatlattın Pare çok sağol" dedim."Acı gerçekler bunlar Erda ben senin annen değilim rahatlatamam  yani " açık sözlü bir iç sese sahibim.

              Annemle birlikte markete gitmek için hazırlanmaya kalkacağım. Annem bana bakıp "Erda kızım marketten sonra  baban seni alıp biraz gezdirecek hem yarın için hazırlanmış olursun marketten sonra arabayla gideceksiniz tamam mı?" dedi . Ne zaman geldik ne zaman bu kadar alıştık ne ara oldu bunlar ne ara marketin yolunu öğrendik ? bu sorularım asla cevap veremeyeceğini bildiğim için sorma gereksimi duymadım. Neden götürüyor beni nereye götürecek yada? sorular sorular ve sorular cevabı olmayan sorular. Koca lokmayı yuttuktan sonra "tamam anne " diyebildim. 

             Sanki yemek değilde taş yutuyormuşum gibi hissettim. İlk soru' neden'? ikinci soru 'nereye'? tekrar yutkundum."Ben doydum sana afiyet olsun" dedim ve  annemle göz göze gelmemek için hızlıca sandalyeyi itip doğrulum uçar adımlarla odama koştum kapıyı kapatıp arkamdan kilitledim sırtımı kapıya yaslayıp kafamı ve Pareyi dinlemeye karar verdim Pare ;

   "Erda dünyanın sonu değil ya sadece gezip geleceksiniz o kadar, sakin ol be kızım." dedi

    "Ama ya kötü bir şey söylerse yada melez olduğum için uyanışa katılamazsın falan dere?"dedim

    "Erda asırlardır birbirine zıt ırklar türüyor, yani bir sürü melez var biliyorsun bunu."dedi 

    "Krolotlar insanlarla türemez türesede çocukları olmaz bunuda sen biliyorsun ne yapacağım  ben, ya bir şeyler ters giderse ya babama değilde anneme benzersem o zaman ne yapacağım ben off"

    "Erda mantıklı düşün biraz. Lütfen sadece baba kız olarak gezecek ve gerigeleceksiniz tamam mı?"dedi

      İçimi rahatlattı nefes alışverişlerimi düzene soktum. Azda olsa haklıydı,sadece biraz gezicek ve geleceğiz. Buraya taşınalı 3 gün oldu buradaki okulun diğerlerinden daha iyi olduğunu savunsalarda gerçeği biliyorum. Korkumun tek sebebi damarlarımda dolaşan yada daha kötüsü dolaşmayan kan.Bu düşünceler işte beni deli ediyorlar, dolabın önüne geldim çizgili beyazlı sütkhveli kazağımı mavi pantolonumu beyaz ayakkabı ve çantamı giydim kar beyaz saçlarımı hızlı bir topuz yaptım ve mor bulutları olan kapımı açtım annemin yanına inerken olabildiğince sakinleşmeye çalıştım. 

  Annemse çoktan hazırdı bile bana baktı ve' hadi çıkalım 'dedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  Annemse çoktan hazırdı bile bana baktı ve' hadi çıkalım 'dedi. Kafa sallayıp sesizce  yanına gittim annem yeni evimizin tahtadan kapısını  kilitlerken bense yan evin mor menekşelerine bakıyordum bunları en son eski evimizin orada gördüm ,çok hoş gözüküyorlar, sanki her yaprağında biraz hüzün biraz geçmiş biraz acı varmış gibi garip... Bir çiçek bir insana bunları hissettirmemeli. Ben bu düşüncelerde boğulurken annem kolumdan tutup yürümeme yardımcı oldu ve annem ;                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     "Erda bak kızım ben bu 'UYANIŞ' denen şeyi hiç yaşamadım bu yüzden seni teselli edemeyeceğim ama annen olarak söylüyorum sonuç ne çıkara çıksın senin yanında olmaya hazırım krolot olmasanda farklı bir ırktanda olsan yanındayım bunu bil ve korkulacak hiçbir şeyin olmadığını aklının bir köşesine yaz olurmu canım? Sonuç istemediğin bir şekilde çıkarsa eki evimize döneriz ve bunları hiç yaşamamışsın gibi davranırız"dedi.

             "Peki babam .Ya işler istediğim gibi gitmez ve taşınma kararı alırsak babamın işi ne olacak onu buraya özellikle çağırmadılarmı  o buradan gitmeyi kabul etmezse ne olacak. Burada kalacağım uyanışta orada yanımda olan inanların yüzüne her gün nasıl bakacağım ki işlerin benim istediğim şekilde ilerlemesi neredeyse imkansız"dedim

               Annemin yüzü düştü buruk bir gülümsemeyle "Ona o zaman bakarız canım hadi alışveriş yapmamız gerek" dedi .   

            Yutkundum ve yola devam ettik. Mağazaya girdiğimizde hastalığım sebebiyle üzerimde olan gözleri fark etmemek ve rahatız olmamak mümkün değildi annem alışveriş yaparken beynimi yiyip bitiren düşüncelerden olabildiğince  ayrılmaya çalışırken alışverişin bittiğinin farkında bile değildim otoparka yaklaştığımızı babamın arabasını görünce fark ettim. Arabanın kapısını açıp bana bakan babamla göz göze geldiğimde sebepsiz bir korku sardı içimi.

       "Hoşgeldin Erda gel hadi seni biraz gezdireceğim "dedi. Arabaya bindim babam arkamdan  kapıyı kapatırken anneme el salladım  babam arabaya bindi ve yolculuk başladı...

Siyah Beyaz YörüngeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin