Genç kız yerdeki yaprakları inceleyerek yürümeye devam etti. Yüzüne vuran rüzgar saçlarını dağıtıyordu. Gözünün önüne gelen saç tutamını eliyle kulağının arkasına sıkıştırdı. Ona ihanet eden rüzgara rağmen hızlıca yürümeye devam etti. Caddede yürüyen insan topluluğundan kahkahalar, gülüşmeler yükseliyordu. Elindeki kartta ismi yazan kafeyi görünce duraksadı. Kafasındaki bereyi çıkartıp eline aldı.Gıcırdayan kapıyı ittirerek içeri girdi. Altın sarısı ve siyahla donanmış olan kafede kendi aralarında kısık sesle konuşan insanların ve slow bir parçanın huzur verici sesi duyuluyordu. Temkinli adımlarla hızlıca bir masaya oturdu. Beklediği misafirleri henüz gelmemişti. Kapının açılma sesi duyulunca kafasını o yöne çevirdi ve göz göze geldikleri adam onu tanırmışçasına içten bir gülümsemeyle yanına yaklaştı.Selam vererek karşısındaki koltuğa yerleşti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öyle
Teen Fictionİnsan, sıkıntılarını sayfalarca yazabilir; mutluluğu için dakikalarca kahkaha atabilir... Ama insan, acısını uzun uzun anlatamaz... "Öyle işte... Öyle..." denir.