3.Bölüm "DÖNME DOLAP"

29 2 0
                                    

Bu rüya olmalıydı ? Nasıl ya ? Ben gerçekten salağın tekiyim. Niye Zeynep'e inandım ki , neden inandım sanki bir şey oldu niye ben sinirliyim neden? " Hayal istersen kalkalım bir bahane uyduralım ve gidelim ayağın ağrıyor diyelim gidelim hatta ben sema tayzem'in yanına gideyim söyleyeyim " dedi Zeynep. " Hayır ya ben niye gidiyorum sanki bir şey oldu ayrıca ben burada hamburger yemek ve gezmek istiyorum " " iyi değilsin ama senin gerçekten bir yerin ağrıyor yalan söylemiş olmayız " " nerem ağrıyor? " " kalbin " dedi ve bir süre kaldım , gerçekten. Niye kalbim ağrısın , ya belkide ağrıyorsa Zeynep gerçekten doğru söylüyor olabilir mi? Yok canım ben tanımazmıyım arkadaşımı öylesine söylüyordur işte. Ben inanmıyorum yani inanmak istemiyorum. Bir dakika doğru görüyor olamam , gözlerim bozuldu heralde çünkü bu gerçek olamaz ne gördüğüme siz bile inanamayacaksınız ? Çünkü Emir bize doğru geliyor. Ne yapmam lazım ay ne yapacağım canım hiç bir şey bana ne . Umrumda bile değil , inandınız mı şahsen ben inanmadım ama öyle düşünmek istiyorum diyelim. Bize doğru geldi ve " selam " dedi " merhaba ben zeynep hayalin enn yakın arkadaşı oluyorum " dedi Zeynep en kelimesini bastıra bastıra söyleyerek. " telefonda konuştuğumuz " " evet " " merhaba" dedim sonra tekrar konuştum " istersen kız arkadaşını yanlız bırakma yanına git " dedim. " sizi gördüm konuşmak istedim umarım rahatsız etmedim " sonra zeynep konuştu " hayır ama arkadaşın rahatsız olmuş olabilir " " yok ya sorun etmez o " " hm " dedim ve sonra annem elinde tepsiyle hamburgerlerimizi getirdi " buyrun kızlar "dedi ve sonra emiri görüp " aaa ne emircim sende mi buradaydın " " evet bizde arkadaşımla geldik sonra hayal'e bir selam vereyim dedim ama o benden rahatsız oldu galiba " " yok canım ben arkadaşı rahatsız olmasın diye dedim " annem " emir istersen gelin oturun buraya beraber yiyelim " dedi , sonra anneme istemiyorum der gibi göz kırptım ama annemin biraz inat huyu olduğu için görmezden geldi " o zaman emir sen bir arkadaşına sor sonra yanımıza gelin beraber oturalım ne dersin ? " " olur " dedi sonra yanımızdan ayrılır ayrılmaz annemle konuşmaya başladım " anne niye çağırıyorsun bırak o arkadaşıyla yesin biz Kızkıza oturalım niye çağırıyorsun ? " " kızım olur mu öyle şey hem size arkadaş olur " sanki çok ihtiyacım varya ona , neyse sakin ol hayal nefes al ver , al ver " anne tuvalet'e gidebilir miyim? " " ama kızım gidemezsin ki ayağından yürüyemiyorsun ben geleyim seninle " " hayır anneciğim sen zahmet etme Zeynep var yürümde yardımcı olur o gelsin " dedim sonra Zeynep " evet sema teyze ya ben yardım ederim " " iyi tamam kızlar siz bilirsiniz " dedi annem sonra Zeynep'in yardımıyla tuvalete gittik Allah'tan bomboştu. " Hadi hayal sen gir ben burada bekliyorum " " sence seni tuvalet'e gitmemde yardımcı olman için mi çağırdım ? Annemin yanında rahat konuşamıyorduk bende bir bahane uydurdum " " helal olsun be " " tamam o zaman asıl konuya geçiyorum " dedim o da beni dinlemeye başladı " ben yemek falan yemem ya onlarla hadi bir bahane bul ben tuvaletimi yaptım gidelim buradan lütfen " " eğer ben Sema teyzemi tanıyorsam senin bana söyleyeceğin daha annenin gerçekten bahane olduğunu anlayacak ve daha çok burada kalacağız haberin olsun " " ben onu görmek istemiyorum hele ki yemek yemek asla! " " tamam sen de yanına gelince konuşmazsın olur biter " " İnşallah olur biter ve bir an önce evimize gitsek çok mutlu olurum " dedim ve sonra annem tuvalete geldi " kızlar nerede kaldınız ya geldiler sizi bekliyoruz " " elimizi yıkadık sonra sohbete dalmışız herhalde anneciğim geliyoruz şimdi sen git " dedim sonra Zeynep'e dönerek " Zeynep ne yapacağız ya? " " Demin ne konuştuysak aynısını yapacağız hadi gir koluma " dedi ve masanın olduğu yere gittik. " merhaba " dedi emir'in yanındaki kız " ben Helin tanıştığımıza memnun oldum " " henüz tanışmadık " dedim bende. " O zaman tanışalım " dedi Helin. " Merhaba Helin ben hayal " " soğuk birine benziyorsun " dedi hemen , ah benim ayağım sakat olmayacaktı neyse sen dua et bir insan hemen tanışınca bunumu der ya " teşekkür ederim ama nereden bunu düşündün ? " " bilmem içime doğdu herhalde benim içime doğduysa genelde doğru oluyor " " biraz o hislerine dikkat et pek sağlam değil haberin olsun " deyip göz kırptım. Sonra emir konuşmaya başladı " ne oluyor size ? " " hiiç emircim arkadaşınla bayağı iyi anlaştık sohbet ediyorduk sadece " " evet evet doğru söylüyor Helin " dedim bende. Gerçekten gıcık ötesi bi kızdı , neyse Hayal sakin ol sakin ol. Yemeklerimizi yemeğe koyulduk ben bakamıyordum ama emir sürekli bana bakıyordu Helinde bunu görüp inadına emir'e gülümsüyor ve yemeğini yemeği devam ediyordu. Yemek biter bitmez Zeynep mesaj attı " Hayal çaktırma , ben şimdi bir bahane ile masadan ayrılacağım eğer yapabilirsek gideriz " " tamam " yazdım ve Zeynep rolüne başladı ben telefonunu çaldırdım ve telefonu kulağına koydu " aaa efendim? ne oldu ? Bu çok kötü hayır olamaz yok artık inanamıyorum hemen geliyoruz " dedi ama derken o kadar komikti ki kendimi gülmemek için zor tutuyordum ama her an oyunumuzu çakabilirler özellikle de Helin! Şu kıza çok pis uyuz oldum. " Ne oldu Zeynep ? " " ah sormayın benim halam trafik kazası geçirmiş bu yüzden bizim acil kalkmamız gerek Sema teyze. " " Durumu iyi mi? " dedi annem korkmuş sesiyle. Anneme yolda söyleyeceğiz başka şansımız yok , hemen hazırlandık ve annem telefonla taksiyi aradı aslında böyle bir şeye annemi dahil etmek istemezdim ama üzgünüm anneciğim affet beni. " haber verin hastahaneye gidince merak ederim " dedi emir. " bana numaranı ver hayal ben ararım öğrenir emir'e söylerim " dedi Helin. Offff bu kız bela gibi bir şey ama sonra görüşücez Helin hanım. " mesaj atarım sana emir " dedim Emir de " tamam " dedi " bana da atabilirsin " dedi Helin " gerek yok canım sağol emir söyler sana. " " evet evet ya söyler bana sağol tatlım " " rica ederim " dedim sırıtarak ama nasıl bir sırıtma bir de bana sorun. " Eveet kızlar taksi geldi " " iyi o zaman görüşürüz Helincim " dedim. Sonra emir konuşmaya başladı " ben yardım edeyim " dedi " gerek yok sağol " " olmaz benim yüzümden zaten neyse yardım ediyorum nokta. " " peki " dedim sonra emir aynı o kahvaltıdaki gün gibi yürümem de yardımcı oldu. Bir his doğdu içime tarifini yapamadığım içine bilmediğim malzemeleri koyup karıştırdığım ama sonucunda iyi bir yemek olduğunu düşündüğüm bir şey , her ne kadar tarif edemesem de hoş bir şey. O sırada helin'in bakışları ile karşı karşıya kaldım ve gülümsedim. Sonra yürümemde yardım ederken emir konuşmaya başladı " Hayal sen benimle küs müsün ? " dedi. " niye sana küseyim emir ? " " bilmem onu da sen düşün " " küsme falan yok nerden çıkardın ? " " neyse öyle olsun bakalım " " sen bir şey mi ima ediyorsun " " hayır ya yok bir şey " " iyi " dedim ve sonunda alışveriş merkezi'nin çıkış kapısına ulaştık annem " sağol emir'cim zahmet oldu " " ne zahmeti , benim için hiç sorun değil " dedi emir " evet , teşekkür ederim " dedim bende. Çok geçmedi taksi geldi ve hoşçakal diyip taksiye bindik. Hemen anneme durumu açıklamak için konuşmaya başladım " annecim biz Zeynep'in halasının olduğu hastaneye gitmiyoruz çünkü biz sana yalan söyledik sakın kızma ama biz emir'in yanında olmak istemiyoruz böyle desek sen inadına orada kalacaktın bizde böyle bir yalan uydurduk biliyorum yalan söylemek çok kötü bir şey ama mecbur kaldık kusura bakma lütfen çok çok çok çok özür dileriz " dedim annemde " Hayal , güzel kızım lütfen bir daha böyle bir şey yapma eve gidince konuşuruz " "tamam anne" sonra annem taksiciye bizim evin adresini verdi ve yola devam ettik , kızmış aslında kızmaktan çok kırılmış ve bu beni çok üzdü zeyneple pişman olmuş bir halde birbirimize baktık. Emir'in yüzünden annemle tartıştık ama ne yapayım anneciğim o çocuğu görmek hatta onunla aynı ortamda bulunmak bile istemiyorum yani helinle ikisini görünce belki biraz artmış olabilir o kız olmasa neyse ya , eve vardık kimse konuşmuyordu konuşamıyordu zeyneple bizim suratımız yere bakıyordu. Biraz dinlendikten sonra annem yanımıza geldi " kızlar size birkaç soru soracağım neden Emir'in yanından gitmek için bir bahane buldunuz ya da neden gitmek istediniz? " Zeynep konuşmaya başladı " neden olacak Sema teyze sonuçta Hayal'i ezen adamın oğlu " " ama Hayal Emir ile kahvaltıda iyi anlaşıyorlardı " " Sema teyze sadece konuşmuşlar bu normal bir şey ayrıca emir'in yanında bir kız vardı rahatsız etmek istemedik. " " anladım canım acaba neden Hayal cevap vermiyor ? " " bilmem belki gerek yoktur " dedim bende gülümseyerek. " Anne Zeynep ne diyorsa doğru " dedim. " Peki tamam o zaman siz de bana söz verin bir daha yalan söylemeyeceksiniz " ikimizde aynı anda " söz " diye bağırdık ve annem gülümsedi " Anneciğim gerçekten çok özür dileriz bir daha yapmayacağız " dedim ve boynuna sarılıp yanağına kocaman öpücük kondurdum. " Sizi affettim zaten küs değildim ama kırılmıştım ama şuan kırgın bile değilim çünkü biliyorum ki bir daha yalan söylemeyeceksiniz. " " evet anneciğim asla bir daha yalan yok. " Biz zeyneple odama geçtik , kapıyı kapattık ve konuşmaya başladık " Hayal biz neden oradan gitmek için bahane bulduk ? Yada neden gittik? Sen niye Helin'e gıcık oldun ? Cevap bekliyorum " ne çok soru soruyorsun sakin ol Zeynep " " ben sakinim sorularıma cevap arıyorum sadece " " tamam söylüyorum ilk soruna cevap olarak ben onu görmek istemiyorum nedeni yok mümkünse sorgulama çünkü cevabını bende bilmiyorum ikinci ve üçüncü sorularına gelirsek o Helin denen kıza gıcık oldum saçma sapan konuşuyor yeterli oldu mu? " " yani pek beni tam tatmin etmedi ama buna şükür senin ağzından kelime aldık ya bu da iyi bir şey " dedi gülerek bende " hahaha çok komiksin ya acaba tiyatrocu mu olsan ? " " neden olmasın ? " dedi. Bende sırıtıp hayal dünyama daldım neden böyle bir şey yaptım neden anneme yalan söyledim neden ya? Biri bana açıklasın neden Emirden kaçtım ? Neden olcak Hayal kızla rahat rahat yemek yesinler diye tabiiki , aman rahat olsunlar ağızlarının tadı kaçmasın. Telefonum çaldı emir arıyor , olamaz ya ben tamamen unuttum emir'e hastahaneye gidiyoruz dedik ve gel gör biz neredeyiz? Zeynep telefonu verdi ve " olamaz biz emir'i unuttuk " " evet ben ne diyeceğim şimdi " " aç ve durumunun iyi olduğunu söyle sadece biraz ayağa incinmiş falan de. " " iyi tamam açıyorum " ve aramayı açtım Tabii ki görüntülü ve ben kapattım o da kapatmış kulağıma koydum telefonu normal konuşma gibi " efendim ? " " Zeynep'in halası nasıl ? " işte başlıyordu yalan macerası ALLAH'IM yardım et ben az önce anneme söz verdim neyse bu son söz. " Durumu iyi biraz ayağa incinmiş yani kötü bir şey yok " " sevindim , Zeynep'e geçmiş olsun dileklerimi ilet " " tamam söylerim " " sen iyi misin ? " " evet gayet iyiyim. Sen ? " " bende iyiyim bu arada Helin gitti" " niye bana bunu söylüyorsun ki ? " " bilmem , söylemesemiydim ? " " gerek yoktu yani beni ilgilendirmez " " peki Hayal. " Dedi bende " o zaman görüşürüz Emir " dedim o da " görüşürüz Hayal " dedi ve kapattık , ben zeyneple konuşmaya başladım " niye bana Helin'in gittiğini söyledi ki bu beni ilgilendirmez " dedim zeynep'te konuşmaya başladı " bilmem ki Hayal sen ne desem kızıyorsun o yüzden susma hakkımı kullanıyorum " dedi bende " sen bilirsin Zeynep " dedim. Allah'ım ne oluyor ? Bu çocuk niye bana hesap veriyor? Biraz sonra annem girdi odaya " kızlar hadi gelin kız kıza film izleyelim " " harika fikir " dedi zeynep " Zeynep'e katılıyorum anne süper bir fikir " dedim ve salona geçtik. Annem mısır patlatmış ve içecekleri de hazırlamış , bize bir tek film seçmek kaldı bizde baş rolde Kemal Sunal'ın oynadığı ama çok değerli oyuncuları olan " Hababam Sınıfı "nı seçtik , zaten hababam sınıfı'nı bilmeyen hatta izlemeyen yoktur belki onlarca kez izlemişizdir ama yinede vazgeçemiyoruzdur. Keşke her şey hababam sınıfı gibi olsa izledikçe keyif verse bıktırmasa... İnek Şaban , güdük Necmi , Ferit , Hafize Ana , Mahmut hoca ve dahası hepsi muhteşem , hepsi çok güzel izlemek o kadar zevkli ki size sayfalarca anlatabilirim ama bence anlatmama gerek yok zaten bilen bilir bilmeyen ve merak eden herkese de önerimdir. İzlerken çikolata sürekli yanımıza geldi ve filmden daha çok keyif almamıza yardımcı oldu , sonra film bitince çikolata yanımıza geldi , uzandı o sırada emirden mesaj geldi " iyi misiniz? Hastahane ortamı falan " " iyiyiz , sorun yok " " güzel ^-^ " " :) " ne yaptım ben az önce gülücük mü attım ne oluyor bana , kendine gel Hayal yok bu böyle olmaz olamaz tamam sakin sadece gülücük emojisi büyük sorun değil ya bir daha olmaz yani olmayacak. Sonra bir anda gök gürledi çok korkarım ve şimşek çaktı bende bir anda bağırdım tabii o " ağğ anne ya niye gök gürlüyor ya ben çok korkuyorum " dedim tabii annem bu korkulu sesimi duyunca mutfaktan direkt yanıma geldi " abartma lütfen Hayal demekki yağmur yağacak ki gök gürlüyor normal bu kızım alışman gerekiyor " " ama anne bu korku öyle ha diyince alışılmıyor yada vazgeçilmiyor maalesef " " alışacaksın mecbursun yapacak bir şey yok " " inşallah anneciğim " " inşallah kızım " dedi ve sonra tekrar mutfağa geri döndü. Telefonumu elime aldım ve biraz sosyal medyada takıldım aslında pek sevmem ama bazen girer öylesine dolaşır sonra çıkarım yani genelde öyleyim. Zeynep'in telefonu çaldı ve annesi arıyor Zeynep hemen açtı telefonu bir süre konuştular sonra ben " ne oldu ? Annen ne diyor ? " dedim zeynep'te " annem çağırıyor bize halamlar misafirliğe gelecekmiş gel diyor temizliğe falan yardım et bende kabul ettim " dedi ve ben kahkahalarla gülmeye başladım çünkü emir'e zeynep'in halasının kaza geçirdiğini söyledik ama Zeynep'in halası bu gün onlara misafirliğe geliyor olaya bakar mısınız " ne oldu Hayal niye bu kadar gülüyorsun " " neye mi? Soruyor musun gerçekten kızım sen emir'e halanın kaza geçirdiğini söyledin ve halanlar size geliyor " " evet ya sahiden öyle farkında mısın emirle tanıştığın günden beri hep bir tesadüf acaba neden ? " dedi imalı imalı " tamamen tesadüf başka ne olabilir ki " dedim gerçekten başka ne olabilir ? " tabii canım tamamen tesadüf " dedi " ben hazırlanayım " dedi Zeynep " tamam yardıma geleyim mi? " " gerek yok canım zaten şu bacakla nasıl yürüyeceksin " " olsun zeynoşum için değer " dedim gülümseyerek " yerim seni " dedi " bende " dedim. Sonra Zeynep odama geçti ben salonda oturuyorum o sırada annem salona geçti ve zeynep'in olmadığını farkederek " Zeynep nerede ? " " odamda , eşyalarını topluyor " " neden ? " " annesi aradı ve evine misafir geliyormuş hazırlık yapacaklarmış o da eve gidecek şimdi keşke biraz daha kalsa ama misafir geliyor maalesef " " anladım canım sonra yine gelir üzülme sen " " tamam umarım kısa zamanda tekrar gelir " " umarım canım " dedi annem sonra Zeynep hazırlandı ve onu yolcu ettik. Ben öylece oturdum biraz televizyon izledim boş boş durdum biraz çikolata ile oynadım keyfimi yerine getiren tek şey olabilir ve ben çikolatay'ı çok ama çok seviyorum ki bunuda siz biliyorsunuz diye düşünüyorum. Sonra babamlar geldi biraz onlarla oturdum daha sonra odama geçtim odamda oyalandım biraz müzik dinledim biraz çizim yaptım yaklaşık iki üç saatimi odam da geçirdim annem yanıma geldi " kızım hiç sesin soluğun çıkmıyor iyi misin bir yerin mi ağrıyor? " " hayır anneciğim sadece odamda kalmak istedim " " Peki benim bilmem gereken bir şey var mı ? " " uzun zamandır tek başıma kalamadım biraz iyi geldi bir sorun yok gerçekten iyiyim " " tamam tatlım " " ne kadar güzel olmuş " dedi dedi eli ile çizimimi göstererek " teşekkür ederim " "gerçekten kendini geliştiriyorsun aferin sana " " sen neden geldin anne bir şey mi diyecektin ? " " yemek hazır gelmeni söyleyecektim " " tamam anneciğim " dedim sonra annem odadan ayrıldı. Yemek yemek için yatağımın kenarında duran değneklerimi aldım salona gittim ve sofraya oturdum babam konuşmaya başladı " hayal hanım yüzünüzü gören cennetlik nerelerdesin evdesin ama yüzünü göremiyoruz " " odamdaydım yani biraz odamda durdum kendi kendime biraz düşündüm " " sende haklısın kızım yoruldun sende ama iyisin belli bir kendine gelmişsin " " evet baba şuan gerçekten iyiyim ama eğer okula gidersem çok daha iyi olacağım " " iyisin zaten bu arada sana bir haberim var " " ne ? Yoksa edebiyat sınavımı mı okudun ? " " evet " dedim çok heyecanlıyım ya babam kimseye haksızlık olmasın diye benim sınavımı da okumayacağını söylemişti senenin başında. " 97 " " yaşasınnnn ama hocam üç puanımı nereden kırdınız ? " dedim babamda " okulda söylerim " " yaaaa baba ne olur söylesen hocam lütfen " dedim. Hocam dersem belki söyler diye ama babamdan bahsediyoruz söyleyeceğinden pek ümitli olmasam da yinede şansımı denedim. " hayalcim sana senenin başında ne dediğimi hatırlıyor musun ? Hatırlamıyorsan hatırlabilirim. " " tamam hocam " dedim. Babamda bende güldük ayrıca babama hocam demeye bayılıyorum nedense çok hoşuma gidiyor tabii annemlerde bize katıldı. Yemekten sonra babam konuşmaya başladı " hadi ailecek biraz eğlenelim zaten çok yorulduk hepimize iyi gelir " hemen annem konuştu " nereye gidiyoruz Murat ? " " lunapark mesela " yusufla biz " yaşasın " bağırdık. Kendi adıma konuşayım lunapark'ı çok seviyorum yaşım kaç olursa olsun hep seveceğim buna eminim , annem tekrar konuşmaya başladı " Murat ama bu saatte olmaz baksana geç oldu saat sekize geliyor sonra gideriz " dedi babamda " ne var saatte birşey olmaz bir kaç saat durur geliriz " sonra ben konuşmaya başladım " anne lütfen lütfen yalvarıyorum sana bundan sonra ne dersen ne istersen yaparım söz ama lütfen gitmemize izin ver. " Dedim " kızım gitmesine gidelim de ayağın ağrır bir şey olur ne bileyim işte " " anne ben iyiyim lütfen gidelim zaten arabayla gideceğiz lütfeeen " dedim. Bebek taklidi yaptım lütfen derken , annem dayanamadı " tamam ama en ufak bir ağrı veya herhengi bir durum da eve geliriz söz ver bana " " tamam anne hayal sözü " " anlaştık o zaman hadi bakalım hazırlanın çok geçe kalmayalım " " tamam anne ama bana senin yardımın gerekebilir " " tamam kızım onu biliyorum sen hariç zaten " " tamam annecim " dedim ve herkes hazırlamaya başladı annemin yardımıyla bende hazırlandım sonra evden çıktık. Babam radyoyu açtı ve ailecek şarkıyı söyleyerek muhteşem bir yolculuk yaptık zaten biz hep öyleydik şu son zamanlar hariç çok sürmedi ve lunapark'a ulaştık , muhteşem görünüyor heryer ışıl ışıl çocuklar koşuşturuyor insanlar gülüyor sanki burası bir ülke ve bu ülkede mutsuzluğa yer yok. Gözüm direk köşede duran pamukşeker satan yeri kestirdi öyle baktım ki babam hemen anladı ve gidip aldı tabii ki hemen yedim ve daha girişte bile bu kadar eğlendiysem sonunu düşünemiyorum. Babam önce hangisine bineceğimizi sordu ve bizde yusufla beraber çarpışan araba dedik babamda bileti aldı ve " hadi bakalım eğlence başlasın şimdi o zaman ben yusufla sema sen hayal ile beraber binin sonra tekrar biner değiştiririz " " olur " dedim bende. Annemin yardımıyla pembe bir arabaya bindik babamlarda beyaz bir arabaya bindiler sonra başlama zili ile arabalar çalışmaya ve bizde arabaları sürmeye başladık. Allah'ım çok zevkli biz sürekli babamlara vuruyoruz babamlarda sürekli kaçıyor o kadar komik ki bir de bizden başka kimsenin olmaması daha zevkli kılıyor çünkü çoğu kişi farklı aletler tercih etmişler. Zil çalana kadar yani süremiz bitene kadar biz hep babamlara vurduk onlar da kaçtı çok eğlenceli daha sonra ben babamla bindim annemde yusufla , bu sefer annemler bize vurdu biz kaçtık kaçmak da vurmak kadar zevkliymiş onu da öğrenmiş oldum. Süremiz bitince indik iki kere binmek yetti şimdi sırada diğer devasa oyuncaklar. Babam bize döndü ve konuşmaya başladı " evet gençler şimdi soruyorum size kim mısır ister ? " yusuf'la ikimiz " ben ben " diye bağırdık babama. Hemen annem atladı " bende isterim " babam da" hemmen siz geçin ben alıp geliyorum " dedi bizde babamı beklemeye koyulduk. Ben biraz etrafı dolaşmak için annemden izin aldım ve topallayarak yürüdüm ve bir banka oturdum çok uzağa gitmedim annem beni görebiliyor o yüzden sorun olmadı, biraz nefes aldım ve muhteşem ötesi aletlere hayranlıkla baktım.Çok hoş görünüyor, buraya gelipte mutsuz olacak çocuk tanımıyorum. Bu anın verdiği mutluluk ve huzurla öylece izledim çığlıklar , ağlamalar ama bunlar acıdan değil mutluluktan belki o çığlıklar uzun zaman hiç çıkmayacak mutluluk çığlıkları , belkide o ağlama uzun zaman hiç çıkmayacak eğlenmenin verdiği bir ağlama kim bilir ? Bir elin omzumda olduğunu hissettim hemen arkama döndüğümde ise Emir burada ve bana bakıyor, nasıl ya bu kadar tesadüf olmasına imkan yok inanamıyorum... " selam Hayal " dedi bana bakarak " merhaba " " demek sen de buraya geldin? " " evet babamlarla geldim " hayır ona niye söylüyorum ona ne ? Bazen kafamın çalışmadığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam. " Bende babamlarla birlikte geldim seni görünce selam vermek istedim " haha bir film yada dizi setinde miyim ? Kamera nerede el sallayayım bari en azından akrabalar çekimde ama bize selam vermedi demesin , bıktım ya bu kadar tesadüf yetti artık bana geliyorlar yavaş yavaş... " iyi " dedim sadece iyi dedim çünkü dilimden sadece iyi kelimesi çıktı resmen şok geçirmiş olmalıyım ya da dilim tutuldu bilmiyorum ama ikisinden biri buna eminim. O sırada annem bana " Hayal kızım gel hadi baban geldi " dedi ve eliyle gel işareti yaparak beni çağırdı. Emir'e dönerek " annem çağırıyor gitmem lazım görüşürüz " dedim emir de " tamam hayal buralardayız zaten görüşürüz " dedi bende cevap olarak " hm tamam " dedim. Annemlerin yanına gittim babam mısırı almış annemlere vermiş onlar almışlar mısırlarını , ben gelince benimkini de bana verdi ve annem " hayal kim vardı yanında ? " diye sordu. Acaba söylesem mi Emir'in olduğunu ya da söylemeyip sınıftan bir arkadaşımdı falan mı desem , ya karşılaşırsak ? en iyisi doğruyu söylemek. Emir olduğunu söylesem ne olabilir ki sonuçta bana çarpan adamın oğlu başka ne olabilir yani ? " Emir " dedim bir anda " aaa o da mı burada kimle gelmiş ? " dedi annem " ailesiyle gelmiş " dedim " kızım çağırsaydın ya hem sıkılmamış olurdun ? Arkadaş olurdu senin içinde " dedi annem " anne niye çağırıyım ya ayrıca ben gayet mutluyum hem canım kardeşim var sıkılmam burada merak etme " diye cevap verdim ama sanırım sesim biraz yüksek çıktı ve annem de " kızım tamam ben senin daha eğlenmen için dedim ayrıca bir daha bu kadar yüksek sesle konuşma yoksa bozuşuruz " dedi haklı ne derse haklı. " anne özür dilerim ayağım biraz ağrıyor da bir anda yüksek sesle sana çıkıştım " dedim annemde gülümsemekle yetindi sadece. Babamda hemen ortamı sakinleştirmek için " hadi gelin şu banklara oturalım " dedi eliyle kahverengi yan yana olan bankları göstererek " mısırlarınızı yiyin bak soğursa tadı kaçar daha çok şeyler yapacağız , bineceğiz " dedi. Annemle ben bir banka , babamla Yusuf da diğer banka oturdu. Biz mısırlarımızı yemeğe koyulduk. O sırada emirler bizi görüp yanımıza geldi Ferhat bey " aaa Murat bey merhaba " dedi babamda " merhaba Ferhat bey " " ne hoş oldu karşılaşmamız , biz geçiyorduk sizi görünce bir merhaba demek istedik umarım rahatsız etmiyoruz " " yok canım lafı bile olmaz iyi oldu karşılaştığımız isterseniz beraber gezelim " dedi babam. Ne? Baba ne yapıyorsun ya ? " olur tabii " dedi Ferhat bey. Sonra Ferhat bey Emire " oğlum bize sandalye kap gel biraz sohbet edelim " dedi emir de " tamam , baba " diyip üç tane sandalye aldı ve oturdular , annemle Şebnem hanım biraz konuştu. Emir de " merhaba ben emir adın ne senin ? " dedi elini uzatıp Yusuf'a bakarak. Yusuf da "merhaba ben de Yusuf " dedi Emir'in uzattığı eli sıkarak. " futbolla ilgilisin sanırım " dedi emir Yusuf'a. " nereden anladın ki " dedi emir. Yusuf'un üstünde Beşiktaş'ın logosu olan bir sweetshirt vardı. " Üstündeki sweatshirtten " " aaa doğru koyu beşiktaşlıyım " " bende " dedi. Demek beşiktaşlı " sevindim Yusuf , beşiktaşlı insanları severim " dedi Emir sonra bana dönerek " Hayal sen hangi takımlısın? " " Beşiktaş " dedim. " çok iyi hepimiz aynı takımı tutuyoruz. " dedi bende gülümsemekle yetindim. O sırada Annem " hadi çocuklar kalkın gidiyoruz çok oturduk. " dedi. " neye bineceğiz ? " dedim bende. Emir konuşmaya başladı " Dönme dolap " dedi. Koskoca lunaparkta aklına gelen ilk şey dönme dolap mıydı ? Bir sürü oyuncak var sen dönme dolap diyorsun. Tabii söylemeyeceğim yani sonra bana korkak diyecek. Hayır ne derse desin de gerek yok. " başka bir oyuncağa binsek ? " " korkuyor musun ? " dedi sanki düşüncelerimi okumuş gibi. Bende " yok canım ben çok severim dönme dolabı genelde çok sıra oluyor diye istemedim. " dedim. Annem de korktuğumu bildiği için şaşırdığını gösteren bir bakış attı ama çaktırmadı. Şebnem hanım da " ben de çok severim " dedi babamlara dönme dolaba gideceğimizi söyledik fakat babamlar beraber oturup sohbet etmek istediklerini söylediler bizde annemlerle beraber gitmeye karar verdik. Daha sonra dönme dolaba doğru yola çıktık. Annem yürümem de yardımcı oldu. Şebnem hanımla annem bilet almak için sıraya girdiler. Biz de annemler gelene kadar dönme dolabın önünde bekledik. Çok kalabalık vardı " Hayal ayağın ağrımasın sen geç otur emir sende geç ki Hayal yalnız kalmasın hem tek diye onu kaldırır başkası biner. " Dedi. Benden önce Emir cevap verdi " tamam sema teyze ben geçerim de Hayal'i bilemem. " " bende geçerim anne " dedim. Daha sonra görevli abi dönme dolabın kilidini açtı ve biz bindik. Görevli abi güvenlik açısından olan kilidi taktı. Çantamı omzumdan indirip yanıma koydum Emir de karşımda telefonuyla uğraşıyor. Bende annemlere bakmak için ayağa kalktım ve Bir anda bir şey oldu dönme dolap hareketlenmeye başladı ve ben emirin üstüne düştüm. O an göz göze geldik bir kaç saniye. Garip bir şey oldu kalbim kat kat hızlanmaya başladı anlamlandıramadığım , tarifini yapamadığım... Hemen kendimi toparlayıp oturdum. Yukarı çıkmaya başladık ve en tepesinde dönme dolap durdu. Korkuyla " Emir ne oluyor ? " dedim Emir de " bilmiyorum ki sanırım uçuyoruz " dedi sırıtarak sanki halinden pek memnunmuş gibi. " Ne uçması ya niye birden havalandı ? " dedim endişeli sesimle. " sakin ol ben şimdi annemi arar öğrenirim " dedi. " tamam " dedim. Emir annesi ile konuştu " bir hasar çıkmış bakımı yapılmamış tamirci çağırıp halledeceklermiş. Ama nereden baksan bir saati bulurmuş öyle dedi annem. " " ne yapacağız burada , çok yüksek! " Dedim bende , Emir " bilmiyorum ama manzarayı izleyebilirsin tabii korkmuyorsan " dedi imalı imalı " çok sağol ya , ben de adana dürüm söylemeyi düşünüyordum. Ayrıca merak ediyorsan eğer söyliyeyim korkmuyorum sadece bir an- " dedim ve kafamı gökyüzüne çevirdim " gökyüzü fazlasıyla güzel " dedim. " bence de " dedi ve bir süre öylece gökyüzünü izledik. " Keşke " dedim sessizliği bozarak " bulutlar kadar özgür , yıldızlar kadar parlak , uzay kadar sonsuz olsak " " belkide öyleyizdir ama kafamızı yukarı kaldırmıyoruzdur. Belkide başımız hep eğik olduğundan içimizdeki mucizeyi göremiyoruzdur , aslında bir kafamızı yukarı kaldırsak belkide göreceğiz. " diyerek lafımı tamamladı sanki. Bende söze giriştim " güzelmiş " dedim " seninki de " dedi. " Özür dilerim üzerine düştüm yani bilerek olmadı " dedim mahçup bir ifadeyle. " sorun değil Hayal ödeşmiş olduk gerçi benimki seninkinin yanında az kalır ama neyse " dedi. Bu sefer o sordu " ne yapacağız ? " manzarayı izleyebilirsin tabii korkmuyorsan " dedim bende " haha çok komik bir saat çok uzun nasıl duracağız ? " " bence komik ne yapacağımıza gelirsek şarkı dinleyebiliriz " " birbirmize soru sorsak ? " " ne tür bir soru ? " diye soruya soruyla karşılık verdim. Aslında sevmem ama ne bileyim sordum işte. " mesela en sevdiğin renk gibi " dedi " olur zaten konuşmaktan başka yapacağımız bir şey yok. " Bende yapacak bir şey olmadığı için kabul ettim. " " pembe , senin ? " " turuncu " dedi. " Hayal , ileride ne olmak istiyorsun ? " " aslında yıllardır bu sorunun cevabını arıyorum ama galiba yazar olmak istiyorum " dedim " iyi meslek , umarım başarılı olursun ama bence güzel kitaplar yazarsın " dedi bende " umarım " dedim ve " peki sen ? " diye sordum " mühendis " " güzelmiş " dedim. " En sevdiğin ders ne? " diye sordu Emir. " Edebiyat ve fizik " dedim ben de o da " Tabii yazar olmak hayalin olunca ders sevmen normal " dedi " sanırım doğru benim ilkokuldan beri hayalim zaten ama fiziği bu sene sevdim yani ilginç ve zevkli geliyor bana. Peki sen ? hangi dersi seversin ya da o dersi hoca anlatınca zevkle dinlersin ? " " sanırım matematiği çok seviyorum " " oooo matematiği seviyorsan her sorunun altından da kalkabilirsin heralde " " evet öyle de denebilir ama çok da zeki olduğumu düşünmüyorum yani dersi dinliyorum bana pek zor gelmiyor hoşuma gidiyor ne bileyim eğlenceli , her sorunun altından kalksaydım eğer bu kazada kendimi suçlu hissetmezdim " dedi sona doğru mahçup bir ifade ile. " Bence öyle söyleme bunun da üstesinden geldiğini düşünüyorum , hem gelemeseydin biz seninle arkadaş olmuyor olurduk. " son cümlemi söylerken Emir bana baktı " arkadaş mıyız ? " " bilmem bir arkadaştan fazla görüşüyoruz yani ağzımdan öyle çıktı " " bence olabiliriz benim için sıkıntı yok " " benim içinde " dedim ve Emir elini uzattı sanki ciddi bir görüşmede işini onaylamışçasına " evet Hayal hanım arkadaşlığımız hayırlı olsun " dedi elini sıkıp " hayırlı olsun Emir bey " dedim ve ikimiz de sağlam bir kahkaha attık. Acaba bizim gibi arkadaş olan var mı ? Bence yok. Bir anda sallanmaya başladık dönme dolap çalışıyor ve biz de aşağıya iniyoruz. " Sonunda " dedim " tahminimden çok daha kısa sürede yaptılar demek ki çok büyük bir sorun değilmiş " " evet iyi ki ya " dedim " korkuyor musun ? Yüksekten " dedi ve yere gelmiştik bende cevaplayamadım - ki çokta istekli değildim ya neyse - annemi görünce hemen sarıldım. " kızım iyi misin ? Çok korktum " " iyiyim merak etme evde konuşuruz " " tamam kızım " dedi annem. Emir de annesiyle konuştu daha sonra annem Emir'e dönerek " Emir Hayal söylemez korktu mu ? " dedi " Sema teyze merak etme benden bile cesurdu yani ben de pek yüksekten korkmam ama o benden daha cesur davrandı " dedi ve bana çaktırmadan göz kırptı. Bende annemlere çaktırmadan ufakça gülümsedim teşekkür edercesine. Annemde " aferin kızıma " dedi. " teşekkür ederim anne " dedim ve eve gitmek için babamların yanına gittik. Annemde " iyi bindiniz dönme dolaba " dedi gülerek. Bende " evet ya uzunca bir süre dönme dolap görmek istemiyorum bu bana yetti hatta arttı bile " dedim Emir de beni destekler gibi " evet ya Sema teyze mümkün olursa bu ara dönme dolap görmesek iyi olur. " Dedi. Babamların yanına gittik ve herkes arabasına bindi , evlerimize doğru yola çıktık yolda babam " Hayal iyi misin ? Yani orada soramadım da yükseklikten korkuyorsun ya nasıl durdun ? " " ya baba ben bugün bir şey öğrendim hani korkularının üzerine gitmek diye bir şey var ya ilk başta çok korktum ama daha sonra fark ettim ki aslında o kadar da korkmuyormuşum sadece ben korkuyorum deyip üstünü kapatmışım sanırım bundan sonra korkularımın üstüne gidicem böyle yapmayı düşünüyorum " dedim önce annem lafa girdi " kızım sana ne oldu böyle ? ufak bir yükseğe çıkınca korkudan çıldıran kız şimdi neler söylüyor ? Aferin sana , bir musibet bin nasihattan daha iyidir diye bir laf varya , iyi olmuş gerçekten. " dedi daha sonra babam da " aynen öyle annene katılıyorum aferin benim kızıma " dedi bende " teşekkür ederim " dedim ve yola devam ettik. Benim aklım bir şeyde kaldı o dönme dolapta ne oldu ya , Emirle sözleşme imzalar gibi arkadaş olduk , ben onun üzerine düştüm ne oluyor ya ? Ben resmen Emirle arkadaş oldum , şaka gibi. Gerçi ne var bunda arkadaş olmak çok normal niye abartıyorsam. Ama bir şey oldu onunla göz göze geldiğimizde kalbim benden habersiz hızlı hızlı atmaya başladı neden? Bir dakika ya neden olcak bir anda dönme dolap hareketlendi ben de korktum tabii ya bu yüzden , başka ne olabilir ki? Eve vardık saat on bire geliyor çok yorulduğumdan eve gelir gelmez direkt odama çekildim çikolata ile biraz oynadım daha sonra yatağa girdim ama uyuyamadım olanları düşünüyorum aklımdan çıkmıyor Emir'le dönme dolapta mahsur Kalmamız resmi bir şekilde arkadaş olmamız Ve dahası... Yaklaşık bir saat kadar döndüm durdum uyuyamıyorum ve en iyi çözüm olarak Zeynebi aramaya karar verdim aslında saat geçti ama Zeynep ne zaman ararsam arayayım açacağını bildiğimden çekinmeden aradım zaten o da çok geçmeden hemen açtı
« alo , Zeynep »
« efendim hayal ne oldu ? »
« aklım karışık benim seninle konuşmam lazım »
« dur tahmin edeyim kesin Emir'le ilgili »
« nereden bildin ? »
« nereden bileyim senin bu ara ne zaman kafan karışık olsa hep altından Emir çıkıyor »
« ne alakası var şimdi »
« yalan mı ? Neyse neyse hadi anlat ya merak ettim »
« tamam şey sen yarın bize gelsene »
« ya Hayal anlat işte »
« olmaz ya yüzyüze görüşmemiz lazım ben anlatırım diye düşündüm ama olmaz ya »
« şimdi geleyim Hayal ben uyuyamam ki meraktan »
« nereye geliyorsun Zeynep saat on iki'ye geliyor annenler izin vermez ki »
« of ya o doğru , bahane bulalım »
« yalan mı söyleyelim hayır hayır olmaz »
« Hayal o zaman söylemek zorundasın »
« tamam ama yarın gelirsin »
« hayır ya sen beni bir bekle ben arayacağım seni birazdan »
« niye ya ? »
« bekle işte »
« tamam » dedim ve kapattık telefonu.

GÖZDEN UZAK KALPTEN YAKINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin