2.Bölüm "HAYAL"

82 3 4
                                    

Neredeyim ben ? Ne oldu bana . Hiç bir şey hatırlamıyorum. Başıma ne geldi? Ayağım , ah çok açıyor. Kıpırdatamıyorum , gözümü açmaya çalıştım . Etrafımda annem , babam , kardeşim ve doktor olduğunu düşündüğüm beyaz önlüklü bir adam. Ve yanında da bir hemşire vardı. Birde tanımadığım orta yaşlarında bir beyefendi benim yaşlarımda hatta benim okul formamla aynı formay'ı giyen bir çocuk vardı. Dayanamayıp sordum;
"Anne , anne ben neredeyim ? Ne oldu bana?" bir anda bütün gözler bana çevrildi. Uyandığım için sevinmişlerdi. annem ise bir anda yanıma yaklaştı , gözleri ağlamaktan kan çanağına dönmüştü. Ağlamaklı bir ses tonuyla "kızım merak etme ufak bir kaza geçirdin ama şimdi iyisin ." kaza mı ? Ne kazası . Ben en son okula gittiğim'i hatırlıyorum. Allah'ım ne oldu bana. " Ne kazası anne? Hiç bir şey hatırlamıyorum." dedim . Annem ise yanımdaki koltuğa oturup başladı anlatmaya;
" Kızım , sen okula giderken içecek almak için bir markete girmişsin sonra elinde içeceğin'le okula geç kalmamak için koşarken araba sana çarpmış. Bak buradakiler dedi eliyle o adam ve oğlunu gösterirken . Buradaki adam sana çarpmış. Buradaki beyefendi seni , babanı ve kardeşini alıp hastahane' ye götürmüş , Sonra beni aradılar ben geldim. Merak etme annecim durumun iyi. " dedi ve evet, şimdi hatırladım. Okula geç kalmayayım diye hızla koşarken araba çarpmıştı . Olamaz ! Ya şimdi ne olacak? Ne yapacağım ben? Doktor babamla konuşuyordu. O sırada kardeşim Yusuf yanıma geldi . Ağlamıştı belliydi. Yaklaştı yanıma ve şöyle dedi " Abla iyimisin? Çok korktum. Ama ben dedim anneme benim ablam güçlüdür diye. Canın acıyor mu? " canım kardeşim benim. Ne kadar korkmuş olmalı. Gerçi hepsi çok korkmuştu. Belli oluyordu gözlerinden. "iyiyim ablacım. Gerçekten, sen sakın korkma . Hem sende demişsin anneme , ablam güçlüdür diye. Evet ben çok güçlüyüm . Canım biraz acıyor o kadar. Sen beni merak etme. Ben Yusuf'un ablasıyım be! " dedim. Güldü bende güldüm. Bir anda doktor yanıma yaklaştı " Nasılsın ? İyi misin? Ağrın var mı ? " dedi. Bende " evet biraz bacağım ağrıyor. Kıpırdamıyorum , bir de başım ah! Çok ağrıyor. Ama onun dışında bir şey yok . " dedim. Doktor da hemen konuşmaya başladı. " Merak etmeyin , biraz bacağınız ezilmiş. Ama korkmayın ciddi bir durum yok. Başınız'ın ağrıması'nın sebebi sert bir şekilde yere çarpmanızdan kaynaklı. Size iki haftalık rapor veriyorum ama kendinizi kötü hissederseniz yada yürüyemezseniz o raporu uzatır'ız. Bir gün hastahanemiz'de sizi misafir edeceğiz sonra çıkabilirsiniz . Geçmiş olsun " dedi. Ve hemşireye bir şeyler dedi tam anlamadım . Muhtemelen ilaçları söyleyip yazdırıyordu , sonra o ilaçları yazdığı kağıdı yani reçeteyi anneme verip çıktı. O sırada bana arabasıyla çarpan beyefendi konuşmaya başladı bir anda " lütfen beni affedin inanın kazayla oldu. Oğlum emir onu okula yetiştirmeye çalışıyordum. Biz buraya yeni taşındık. Çok fazla yol bilmiyorum. Bu sebeple yollar da virajllıydı bende tam düz yol bulmuş gidiyorken kızınızı gördüm ama durmadım , lütfen kusura bakmayın. Bütün hastahane masraflarını ben karşılıyacağım " dedi. Babamda karşılık olarak " yok olmaz öyle şey " " rica ediyorum en azından ben bari bunu yapayım. Bu kartım bu arada ben Ferhat yani Ferhat AKBULUT bu karttan benimle iletişime geçebilirsiniz. " dedi elindeki kartı göstererek. Babamda Ferhat beye " bende murat biraz garip bir şekilde tanışma oldu ama neyse Ferhat bey isterseniz siz daha fazla burda kalmayın. Kusura bakmayın ama ne olursa olsun benim kızım sizin yüzünüzden burada. Bakın bütün gün sustum. Haklısınız belki yanlışlıkla oldu ama lütfen burda kalmayın. Benim canım yanıyor. Belki Kızımın canının acıması bir kaç gün içinde azalacak ama benim gün geçtikçe artacak. Keşke diyorum ya keşke ben alsaydım o içeceği , keşke ben ona para verseydim de okuldan alsaydı. " babam bunları söylerken göz yaşlarımı tutamadım. "baba , kimse da suç yok. İnan bana ben etrafıma bakmadım. Biraz dikkatli olsaydım bunlar olmazdı. Ayrıca ben iyiyim , bak Ferhat bey de özür diledi zaten. Bence bu konuyu burada kapatalım." dedim. Sonra Ferhat beyin oğlu Emir ben cümlemi bitirince konuşmaya başladı " kusura bakmayın babamın da dediği gibi biz buraya yeni taşındık. bilmiyoruz bir anda karşımıza sen çıkınca babam duramadı ben babamla birlikte burada olup sana ve ailene yardım edeceğiz." dedi. Sonra babamla odanın dışında biraz konuştular sanırım yanımda konuşmak istemediler. Emir de odanın bir köşesinde oturmuş babasının gelmesini bekliyordu. Tam yarım saat geçti ve babamlar hâlâ orda konuşuyorlardı. Bende artık sıkıldığım için gözlerimi kapattım. Üç saat boyunca uyumuşum , gözlerimi açtığımda emirden başka kimse yoktu. Emir telefonuyla bir şeyler yapıyordu. Sonra ben annemi aramak için telefonuma yöneldiğim sırada komodinin üzerinde su dolu bardağı devirdiğim için çıkan sesle benim uyandığımı farkederek yanıma geldi. Ve " uyandın mı? Eline battı mı " dedi. " iyiyim galiba . Ah biraz acıyor aslında. " " Dur ben yarabandı bulup geleyim." dedi . Bende bekledim. Çok geçmeden geldi ve yanında hemşire de vardı. Hemşire bana pansuman yaptı. Aslına bakarsanız hemşire sayesinde görmüştüm yarayı. Çok derin değildi ama bileğim kesilmişti. Bileğimin kanını oksijenli su ile temizledi ve bir bezle sardı sonra geçmiş olsun diyip çıktı. Bende teşekkür edercesine gülümsemeye çalıştım. Sonra emire " teşekkür ederim ama yarabandı da yeterli olurdu çağırmayabilirdin ." dedim. O da " olur mu öyle şey zaten benim yüzümden yani babamla benim yüzümden başına gelmeyen kalmadı bu arada tekrar kusura bakma " " sorun değil ayrıca tek suç sizde değil ki bende önüme bakmadım " " bende okula geç kalmıyayım diye babama bas gaza dedim o da bir anda gaza basınca işte mâlum olay oldu " " benimde aslında etrafıma bakmadan geçmemin sebebi bu. Şey babam , annem , kardeşim neredeler? " "onlar aslında uyanmanı beklediler ama baktılar senin uyanacağın yok onlar da sana kıyafet getirmeye gittiler. " " tamam , peki senin baban nerede yani biliyorum beni ilgilendirmez ama sen buradasın ya onun için sordum " " sorabilirsin tabii , babamın işi çıktı aslında o da burada bekliyordu ama iş yüzünden gitti , zaten yarım saat oldu o çıkalı." " tamam " dedim. O sırada elini uzatarak " ben emir bu arada , gerçi sen benim adımı biliyorsun ama neyse. " bende hayal " dedim uzattığı ele karşılık vererek. " memnun oldum hayal " dedi. " bende " dedim. " Okul kıyafetin benimkiyle aynı seni daha önce okul da görmedim . Yeni kayıt mı?" diye sordum birden. O da cevap verdi " evet , yeni kayıt bu gün aslında benim için okulun ilk günüydü ama işte bu kaza olunca gidemedim zaten okula gitsemde içim rahat etmezdi . Sonuçta bir kaza oldu öyle yada böyle " dedi. "Evet, haklısın galiba. Ama lütfen kendini ve babanı suçlama iki tarafta dikkatsiz davrandı ve sonuç'ta ayağım hasar gördü." dedim ve o da anlaştık der gibi bakış attı. Sonra ikimizde sustuk tek kelime çıkmadı ağzımızdan. Annemin aramasıyla sessizlik bozuldu. " Efendim anne , emir durumu özetledi biliyorum yani . Ne zaman geleceksiniz? " " tamam canım , yoldayız trafik var en geç bir saatte geliriz , peki sen iyi misin? " " iyiyim sen beni merak etme annecim hadi öpüyorum çok " " ben de öpüyorum bitanem " dedi ve kapattım telefonu. " annen galiba geliyorlar mı? " dedi o da sessizliğini bozarak. " evet bir saat'e geliyorlar eğer sıkıldıysan gidebilirsin " dedim. " hayır onun için demedim , ayrıca babamın kesin talimatı var . " " hm baban dedi diye yani anladım " " Alakası yok , istesem babamı arar giderdim ben burda beklemek istiyorum eğer öyle anlattıysam kusura bakma . " Aferin hayal  bravo , alkış tebrik ediyorum seni. Doğru düzgün konuşmuyorsun bir de tripli cümle kuruyorsun. Ayrıca bir dakika ya sen kimsin ki onun için tanımadığın etmediğin adam tabii zorla duracak Allah'ım şu kuluna azıcık akıl ver yarabbim. " ben senin burada durup sıkılmaman için dedim , lütfen kusura bakma. " "yok canım haklısın sende ben olsam ben de öyle düşünürüm , neyse ben hastahanenin cafeteryası'ndan içecek alacağım ister misin? " " olur " dedim. Yaklaşık yirmi dakika sonra geldi. Kapıyı tıkladı ve " girebilir miyim "dedi bende "evet " dedim ve içeri girdi . Koltuğa oturup biraz soluklandı ve meyve suyu'nu bana uzatırken " biraz sıra vardı da anca gelebildim " " sorun yok " dedim ve bir anda gülmeye başladım hatta kahkaha atmaya başladım. " Neden gülüyorsun , eğer bu kadar güleceğini bilseydim daha önce alırdım meyve suyunu " "hayır ya hani ben bir meyve suyu alıcam diye acele ettim de sonra kaza oldu ya demek ki kaderim de hastahane de içmek varmış meyve suyunu. " Sonra Emir de gülmeye başladı. İlk kez tanımadığım biriyle gülüşüyorduk ve bu beni mutlu etmişti. Uzun zaman sonra ilk defa bu kadar gülmüştüm. Bir yerde okumuştum insan tanımadığı insanın yanında daha rahat olurmuş. Galiba bu yüzden insanlar o psikologlar'a binlerce lira yatırıyorlar. Sonra emir konuşmaya başladı "Teşekkür ederim beni güldürdüğün için " " ben mi? Bir şey yapmadım ki " dedim. " İnan bana belkide gülmek için bir şey yapmamıza gerek yoktur. Belkide gülmek sadece hiç bir şey yokken gülmektir." " evet, sanırım öyle . Galiba senin edebiyatla aran iyi " dedim. " yani seviyorum diyelim " dedi bende onaylarcasına kafa salladım. Sonra telefonum çaldı Zeynep arıyordu , tabii ya Zeynep benim en yakın dostum . Ne kadar merak etmiş olmalı , hemen açtım telefonu
"hayal sonunda ne kadar merak ettim ya , meraktan çatladım. Neyse ki annen senden daha insaflı onunla konuştum biliyorum olayı. Canım benim iyi misin? " of ya nasıl bu kadar salak olabilirim ya . O benim canım ben yaptım kıza haber vermeyi bile unuttum. " çok haklısın zeynoşum benim , kusura bakma o kaza olunca işte seni unuttum. İyiyim yani iyi olmaya çalışıyorum diyelim. " " hayal geleyim mi? bak sema teyze izin vermedi ama iyi değilsen geleyim bir tanem " " iyiyim canım gerçekten gelme ben eve çıkınca eve gelirsin olur mu? Aklın bende kalmasın " " tamam bak ama size gelince sizden çıkmam haberin olsun " " tamam sen gel ve çıkma hatta bizde kal oldu mu?" "bak bu aklıma gelmemişti iyi fikir. Sen kiminle kalıyorsun , galiba sema teyzemler hastahane de değil çünkü kıyafetleri almaya gideceğiz dedi sen uyurken." "evet onlar burada değil kaza yapan beyefendinin oğlu burada . " "anlamadım ben mi yanlış anladım yoksa sen mi yanlış söylüyorsun ne demek kaza yapanın oğluyla kalıyorum. Hayal sen delirdin heralde , asıl sema teyzemler seni nasıl bıraktılar anlamış değilim doğrusu. " "zeynep düşündüğün gibi değil, neyse kapatıyorum şimdi sonra konuşuruz hoşçakal " " hayır kapatma hayal bir dinle beni " " sonra Zeynep lütfen . Ben sana herşeyi anlatacağım ama sonra görüşürüz." dedim . Sonra emir konuşmaya başladı " sanırım arkadaşın benden rahatsız oldu. " dedi. Evet rahatsız oldu ama nasıl denir ki bir insanın yüzüne şimdi bu. " yok rahatsız olmadı da garipsedi diyelim , ayrıca ben ona durumu açıklayınca anlayacaktır eminim . " dedim . " galiba seni çok seviyor , çok üzülmüş belli taa buraya kadar duyuldu sesi " dedi eliyle kendi olduğu yeri göstererek. " evet , ama bende onu çok seviyorum çok. O benim herşeyim. " " belli , ama üzme sen o kızı belli ki iyi niyetli senin gibi. " " benim gibi derken nereden biliyorsun iyi olduğumu yani nerden anladın?" " çok kolay , mesela bana biri bilerek yada bilmeyerek zarar verse ben onunla bırak aynı yerde bulunmayı onunla konuşmam bile. Ama sen benim elimden içecek içtin belki ben içine zehir attım nerden bileceksin mesela örnek verdim. Tabiki öyle bir şey yok da . Bunun gibi . İstersen örnekleri çoğaltabiliriz ama bence yeterli oldu. " dedi. Tam cevap verecektim ki annemler geldi. " biz geldik kızım " dedi annem. " hoşgeldiniz anne çok merak ettim. " " anca gelebildik kızım , malum trafik. Emircim sana da zahmet oldu kusura bakma istersen gidebilirsin bak saat de geç oldu." "Ben burda kalsam daha iyi , içim rahat etmez lütfen " dedi emir . Gülümsedim. Bir dakika ya neden gülmüştüm ben ? Offff ne var yani hem emir ne demişti "Belkide gülmek sadece hiç bir şey yokken gülmektir."
Yaani o zaman gülmek de bir sakınca yok. Ne yani hayal gülmenin neyi sakıncalı olsun. Sonra babam cevap verdi. " oğlum git , lütfen bak burda bu yaşında perişan olursun sonra hasta olursun " dedi. Haklıydı yani , doğru söylemişti babam. Bende " bencede çok yoruldun zaten benim başımda bekledin o kadar , teşekkür ederim. " dedim ve " herkese iyi geceler " diyerek çıktı odadan. Sonra annem doktorun söylediği ilaçları aldığını ve günde kaç kez kullanacağımı söyledi tam anlamadım çünkü aklım birinde kalmıştı. Sizin düşündüğünüz şey gibi değil ama işte. Düşünsenize hiç tanımadığınız birinden iyilik görüyorsunuz . Tamam şimdi ama o sana çarptı diyor olabilirsiniz ama kimse sizinle kalmayı kabul etmez , kimse size mecbur olmadığı sürece iyi davranmaz. O iyi biri ve ben onu bir gün bulup teşekkür edecektim ne olursa olsun. Annem , babam ve kardeşim sürekli iyi olup olmadığımı soruyorlardı biliyorum merak ediyorlar ama sürekli ya sürekli biri susuyor biri başlıyor kızım , abla iyimisin ve her defasında iyi olduğumu hafif ağrım olduğunu söylesem de pek inandıklarını düşünmüyorum doğrusu. Annem geldi yanıma " kızım bu gün ben seninle kalayım babanla kardeşin evde kalsın yarın da baban kalır ben kardeşinle kalırım olur mu birtanem? " "olur annecim siz nasıl düşündüyseniz öyle olsun." dedim bende. Sonra pijamalarımı giydim , biraz oturduk sonra babamlar gittiler , biz annemle kaldık öyle biraz sahbet ettik ana kız sonra annem kendisine yatmak için yanımdaki koltuğu açtı yatak yaptı. Koltuğun altında olan çarşafları üzerine örttü, yorganı aldı ve bir tane de yastık vardı onu alıp kendi yaptığı yatağın üzerine koydu. Sonra alnımdan öptü ve " iyi geceler kızım , biliyorum zor şeyler yaşadın ama söz veriyorum iyileşeceksin ama şimdi uyku zamanı hadi bir tanem şimdi uyu yarın sabah'a daha iyi olacaksın." dedi. Ya biliyor musunuz? Anne sözünün sihrini yada anne öpücüğünü. Bence bu bir sihir , hani doktora gidersiniz ağrınız vardır ama hastahaneye daha adım attığınız da ağrınız geçer ya aslında geçmez ama öyle hissedersiniz işte o . Evet , annem ayağımın ağrısını geçirmedi ama geçiyordu sanki. Öyle hissediyordum ama bu his o kadar güzel ki bunu size tarif etmem biraz imkansız olur galiba. Sonra anneme bakıp gülerek " sen varya benim bu dünyada sahip olduğum en güzel şeysin anne, hatta sen benim sihrimsin, sihir gücümsün ve ben çok şanslıyım. Evet , anne geçecek ve hatta geçiyor ben iyiyim sana binlerce kez milyonlarca kez teşekkür ederim iyi geceler benim sihrim , benim melek annem iyi geceler seni çok seviyorum " " asıl benim sihrim sensin iyi geceler meleğim çok sevdiğim benim" dedi annemde bende ona gülen gözlerimle " iyi geceler " dedim ve annem ışığı kapattı sonra uyuduk yani ben uyumadım da annem heralde uyudu. Ben neden mi uyuyamadım ? Düşünüyordum bu gün neler yaşanmıştım ya. Kafam çorbaydı aslında , ama aklımda biri vardı emir. Bir daha görebilecekmiydim? Sonuçta her ne olursa olsun bana iyi davranmıştı. Ne yapıyordu acaba ? Ne içindeydi? Biliyor musunuz hayatımda ilk defa çikolata olmadan uyandığımda sinirli değildim. Çikolata öncesi biraz asabiydim ama bu gün farklıydı. Farklıydı işte... Biraz diklenip gök yüzünü inceledim biraz havaya baktım sonra uykum geldi ve yatmaya karar verdim, uyudum. Gün aymıştı , güneş bütün odayı dolduracak büyüklükteydi. Annemin kaldırmasıyla uyandım. " Hayal kalk kızım , hadi birtanem uyanma vakti geldi " dedi ve bende gözlerimi yavaş yavaş açtım " kalktım annecim " dedim uykulu sesimle esneyerek. Bir şey diyeceğim sizin de esneyesiniz geldi mi ? Hatta şuan bunu okurken esniyor musunuz? Bir yerde izlemiştim nerede izlediğimi hatırlamıyorum ama böyle konuşmak yada yazıda okumak insanı esnetiyormuş eğer esniyorsanız bana bir şekilde bunu söylerseniz sevinirim kitap içinde deney yapan yazar olarak anılmak hoşuma gider açıkçası. Elimi yüzümü yıkamak için annemden yardım alarak lavobo'ya gittim. Elimi yüzümü yıkadım saat onbir'e geliyordu. " Kızım birazdan doktor kontrole gelecek saçını topla istersen. " "tamam anne toplarım " dedim ve elimle saçımda olan lastiği çıkardım ve saçımı elimle tarayarak topladım. Saçım uzun olduğu için biraz toplaması zordu ama yine de toplayabiliyordum. Belime geliyordu saçlarım ama. Bilerek uzatıyordum çünkü çocukluktan beri hep saçımı ünlü masaldaki Rapunzel gibi yapmak istiyordum ama annem saçımı istediğim gibi uzatmama izin vermiyordu çünkü saçıma bakamıyordum ama artık uzatabilecektim , bakabiliyordum saçlarım'a. Hayalim'di Rapunzel gibi olmak . Adımdan da anlarsınız belki hayal , hayal kurmayı çok seviyorum ve ben inanıyorum kurduğum her hayal gerçek olacak ve buna sizde şahit olacaksınız. Ne demişler hayaller gerçekleştirilmek içindir diye. Saçımı sıkıca at kuyruğu yaptım ve içeri doktor girdi. "hastamız bu gün nasıl? İyi mi " " evet , bu gün daha iyiyim çok şükür. Siz bir gün demiştiniz bu gün ne zaman çıkabiliriz ? " " aslında ben de bunun için gelmiştim , eğer ağrınız yoksa çıkabilirsiniz. " " bu çok güzel haber ben sizinle hastahane işlemlerini yapmak için geleyim o zaman hayalcim bekle beni sende işlemleri halledelim sonra senin üstünü değiştirmene yardım ederim babanı ararız gelir alır bizi tamam mı canım ? " dedi annem. " tamam anne , bekliyorum seni " dedim. Annem doktorla beraber odadan çıktı ve bende beklemeye başladım . O sırada kulaklığımla telefonumu aldım oturduğum yatağın yanındaki çekmeceden. Ama tam uzanmıştım ki aklıma bileğimi kestiğim an gelmişti, telefonumu alayım derken bardağı devirip bileğimi kesmiştim sanırım dersimi aldım sizede benden bir not eğer telefon'a ihtiyacınız varsa ve siz hastahanedeyseniz dikkatli olun çünkü sizin yanınızda biri olmayabilir. Yani demem o ki tek tek başınaysanız hastahanede pek fazla hareket etmeye çalışmayın ki ben tek başına olmadığım halde kendime zarar verdim ya neyse , siz beni anladınız. Kulaklığımı taktım kulağıma , aldım elime telefonumu ve şarkı açıp biraz hayal dünyama daldım . " Oluruna bırak, her neyse geçer. Gün doğsun hele bir, üzülmeye mi değer? " diyordu şarkıda . Gerçekten de böyleydi heralde, iyi bir şey olmalıydı herşeyi oluruna bırakmak. Ben biraz müzik dinledikten sonra annem geldi yanıma " hadi hayalcim senin üstünü değiştirelim , zaten babanı aradım birazdan gelir bu arada baban sen ben  beraber kahvaltıya gidiyoruz uzun zamandır dışarıda kahvaltı yapmamıştık " " çok iyi olur anne ama yusuf gelmeyecek mi " "yok kızım o gelemiyor hayal bir de Ferhat bey , oğlu ve karısı da gelecekler " dedi. Şaşırmıştım ama birazda sevindim " neden onlar geliyorlarki biz bize ailecek yapsak olmaz mı ?" " kızım öyle söyleme aslında onlar bizi davet etti ben söylemiyecektim sana ama neyse işte , özür dilemek içindir herhalde hem zaten biz ailecek sonra da gideriz. " dedi. Aslında sevindim ama istemiyorum işte , ama sebebi ne diye sorsanız bilmiyorum korkuyorum , aslında kaza olduğunda öyle bir şey yoktu ama bilmiyorum ya kafam karışık işte. " tamam annecim , gelirim " dedim ama sesimden istemediğim anlaşılıyordu. Babamlar geldi beraber asansör'e bindik. Beni tekerlekli sandalye ile asansör'e bindirdiler. Hastahaneden çıkana kadar tekerlekli sandalye ile durdum sonra beni arabaya bindirdiler ve yola çıktık. İçimde bir sıkıntı vardı sanki anlamlandıramadığım. Ve sonunda gelmiştik , oradaydılar. Ferhat bey " hoşgeldiniz , buyrun " dedi eliyle olduğu masay'ı göstererek. Geldiğimiz yer yemyeşil güzel bir yerdi. Ama lüks bir yere benziyordu , hayır ne gerek vardı ki şimdi böyle lüks bir yer'e normal bir yerde olabilirdi yani. " hoşbulduk ferhat bey " dedi annem gülümseyerek. Emir'in annesi de konuşmaya başladı " merhaba ben , şebnem . Kusura bakmayın tatsız olaylar olmuş ben tekrar özür diliyorum " dedi bende hemen konuşmaya başladım " sorun yok, iyiyim " dedim gülümseyerek . Emir'in annesi bakımlı bir kadındı kahvarengi saçları ve yeşil gözleri vardı. Oldukça hoş bir kadına benziyordu. "evet kızımın dediği gibi sorun yok sizede teşekkür ederiz bu hoş mekan için " dedi babam. " Ben unutmamıştım pek bir ağrım yoktu yürüme zorluğu ve ağrısı dışında ama bilmiyorum. Annemle Şebnem hanım biraz sohbet etti , Tabii babamda Ferhat beyle . Benle Emir sustuk hiçbir sohbet geçmedi aramızda zaten Çok geçmeden menüyü söylediler" Ne istersiniz " diye sordu garson bir serpme kahvaltı söylediler bende kafa salladım onaylar gibi. Sonra kahvaltımız geldi ve yemeye koyulduk çok acıkmış'tım hapurhapur yerken emir gülmeye başladı "kusura bakma ama çok komik görünüyorsun uzun zamandır bu kadar gülmemiş'tim bir kaç şey hariç. " dedi ve annesi şebnem hanım " oğlum demese'ne öyle , kız açıkmış'tır ayrıca ayıp " dedi ve ben konuşmaya başladım " sorun yok , ayrıca evet çok acıktım o yüzden komik olmuş olabilirim , kabul ediyorum acıkınca bazen çok komik bir şekilde yemek yiyor olabilirim "dedim gülümseyerek. Annem de onaylamış gibi kafa salladı. Sonra yemeklerimizi yedik ve annem ile şebnem hanım yediğimiz restoranın bulunduğu yerde biraz yürüyüş yapmak için oturduğumuz yerden ayrıldılar. Babamlar da kahve içmek için yanımızdan ayrıldılar. Emir de bende bomboş oturuyorduk ve hiç konuşmuyorduk. Sonra ben çantam 'dan telefonumu ve kulaklığım' ı çıkardım. Ve müzik dinlemeye başladım. Aşağı yukarı bir on dakika şarkı dinledim. Sonra birden Emir "ne dinliyorsun?"dedi ve bende " yıldızlara Doğru " dedim. " bende dinleyebilir miyim? " dedi. Benle mi? "olur tabii"dedim. Ve kulaklığımın bir tanesini ona verdim, biraz geçti ve " ama bunda söz yok seviyor musun böyle müzikleri ? " "aslına bakarsan pek sözsüz müzik dinlemiyorum ama nedense bu şarkıda anlam veremediğim bir çekim var ve beni itiyor bu yüzden dinliyorum eğer beğenmediysen değiştirebilirim." dedim. " hayır , çok beğendim Belkide senin sayende bu müziği hep dinleyeceğim " dedi gülümseyerek. " sevindim " dedim . Konuşmadık yani az önce konuştuğumuzda başka hiç bir şey konuşmadık ve şarkının büyüsüne kapıldık sanki. Yaklaşık dört - beş kez dinledik o müziği sonra emirin telefonu çaldı o da kulaklığı elime tutuşturup " bir dakika geliyorum , dedem arıyor " "tamam , tamam sorun değil " dedim. Sonra yaklaşık beş dakika sonra geldi " kusura bakma dedem her gün arar eskiden annemden arardı şimdi ise kendi telefonumdan arıyor ama nedenini soracak olursan bilmiyorum , dede işte. " dedi. "evet , haklısın umarım bir sorun yoktur" dedim. " dediğim gibi her gün arıyor klasik yani " dedi. Ama derken sanki yüzü düşmüş gibiydi. Anladım der gibi kafa salladım . Biraz deniz havası alalım mı? Yardım ederim yürümende , biraz konuşalım " dedi. " Olur " dedim. Oturduğumuz restoran sahile yakındı yani deniz görüyordu. Ben değneklerimden tutunuyordum o da bana yardımcı oldu. Bir banka oturduk değnekleri bankın yanına koyduk. " hayal sana bir şey soracağım " dedi bende " sor " dedim. " sen nasıl böyle olabiliyorsun yani biliyorum hastahane de aynısını sordum ama sen sana çarpan biriyle hatta ailesiyle kahvaltıya geliyorsun? Bilmiyorum ama neden bunu yapıyorsun? Ya ben suratına bakmaya bile tenezzül etmezdim bu benim içimi yakıyor hatta babama bile dedim yapmayalım onlarla kahvaltıya gitmeyelim , ben kendimi iyi hissetmiyorum. Şimdi abarttığımı düşünebilirsin ama bu özür kahvaltısıda olabilir yani öyle ama ne bileyim hayal. " dedi ve kendini kötü hissediyordu belli oluyordu işte. Üzüldüm şuan aptal olduğumu düşünebilirsiniz ama suratını bir görseniz , bir baksanız gözlerine inanın beni anlarsınız. Aslında çok büyük bir yara almadım ayağım bile kırılmadı sadece incindi ama onun vicdanı rahat etmiyordu . Daha tanıyalı iki gün bile olmadı ama o iyi biriydi. Aslında insanları analiz etmekte hiç iyi değilim ama bilmiyorum emir farklı gelmişti onu hemen tanımıştım sanki , sanki yıllardır tanıyormuşum gibi . "emir " dedim elimi omzuna koyarak " ben iyiyim , İnan bana bu kadar abartma lütfen ufak bir kaza ama evet sizinle kahvaltıya gideceğimizi duyunca şaşırmadım desem yalan olur ama bence güzel bir kahvaltıydı özellikle yemekler " dedim gülümseyerek. Gülümsemekle yetindi , hiç konuşmadı bir süre sonra ben konuştum " emir ben de bir şey sorabilir miyim? " " sor bakalım " dedi. " yanlış anlama ama dedenle konuştuktan sonra yüzün düştü ters giden bir şeyler mi var? " "çok mu belli ettim " " hayır ama sanırım biraz " " dedem duymuş , babam sizin hastahane masraflarını şirketten ödeyince o da ordan görmüş sonra bir şekilde öğrenmiş bana biraz kızdı ben de işte onu duyunca iyiyice kendime kızdım " dedi , Suratı düşmüştü bunu söylerken " anladım açıklayınca size kızmaz merak etme " dedim. " umarım " dedi. " baksana gemiye" dedi eliyle sahilde gezen doğum günü pankartlı gemiyi göstererek " sanırım bir doğum günü var " dedi. " evet çok güzel süslemişler doğum günü sahibi çok şanslı olmalı " dedim gemiye hayranlıkla bakarken. " bencede " dedi. Bir süre o gemiye baktık çok güzeldi. " sever misin doğum günü eğlencelerini ? "dedi. " evet ama çok şatafat sevmem yani çok sade de istemem orta yani hem süslü ama hemde çok abartılı olmayan . Benim için kutlamadan , hediyeden ziyade o günü hatırlaması önemli yani onun bilip söylemesi bile bana yeter artar bile. Peki sen emir sever misin? " " severim ama süs falan değil sadece söylemesi yeter bana . " dedi sonra bir şey sordu. " Doğum günün ne zaman ? " " 3 Ocak 2006 senin ? " "18 Eylül 2006" " gülümsedim. "Geçmiş , geçmiş doğum günün kutlu olsun. " sağol " dedi ve sonra " Elin iyi mi? " " yine o gün , biraz acıyor ama iyiyim. " " sahi ya ne çok şey oldu o gün " " evet , öyle " dedim. Sonra bir süre oturduk ve denizi seyrettik sonra emir kalktı " hayal ben geliyorum şimdi " dedi ve bende bir şey anlamasam da bekledim sonra elinde iki tane pamuk şekerle geldi. " al bakalım , pamukşekeri seversin diye düşündüm " "eveet bayılırım , iyi de sen nereden bildin? " " bunun için seni tanımama gerek yok ki , her insan sever " " doğru teşekkür ederim " dedim , gerçekten de bayılırdım " rica ederim hayal " beraber şekerimizi yemeye koyulduk. " hayal bak bana sakalım nasıl olmuş ? " pembe pamuk şekerle sakal yapmıştı ve çok komik görünüyordu kahkaha atarak " emir ya çok komiksin ve ayrıca sakalların çok tatlı görünüyor. " "ooo hayal hanım ne oluyor ya ben arkadaş olduğumuzu sanıyordum " dedi bende sırtına ufak bir yumruk attım. " ya emir dalga geçme sakalların pamuk şekerden diye dedim of ya " " tamam , tamam şaka yaptım alınma sende ama elinde bayağı ağırmış ya " dedi vurduğum sırtını sıvazlayarak " ne alınacağım ben ya ayrıca hakettin denir mi öyle şeyler " dedim. Sonra o güldü ve pamuk şekerimizi yemeye devam ettik. "Gerçekten cok sağol ya bu pamuk şeker bana çok iyi geldi tabii manzara da dahil " dedim emir de " ne demek efendim , lafı bile olmaz " dedi. Sonra telefonum çaldı annem arıyordu " efendim anneciğim ? " " tatlım neredesiniz ? Gelin hadi birazdan kalkarız " " sahile yakın bir yerde oturuyoruz, tamam annecim geliyoruz şimdi " " yardım etmemi istermisin " " yok anne emir yardım etti zaten yine eder gelmene gerek yok " " tamam kuzum bekliyoruz " " tamam annecim " dedim ve telefonu kapattım. " sanırım bizi çağırıyorlar " " evet onlar yürüyüşten dönmüşler birazdan da gidecekmişiz bizi çağırıyorlar " " tamam " dedi. Ben telefonumu çantama koydum ve boynuma astım , emir de değneklerim'in birini tuttu diğerini bana verdi sonra bana yardım ederek annemlerin yanına gittik. " Hoşgeldiniz çocuklar " dedi babam. " hoş bulduk şimdi mi gidiyoruz " dedim o sırada annem konuştu " evet , canım şimdi gidiyoruz " vedalaştık sonra herkes arabasına bindi , babam bana arabaya binmeme yardım etti. O an bir şey oldu , tanımlayamayacağım bir şey. Emirle göz göze geldik ve ben gerçekten tutuldum yani tutuldum derken konuşamadım , yutkunamadım belki nefes bile alamadım sanki. Ne olmuştu şimdi , aklım çok karışık içimde tanımlayamadığım bir his oluştu sanki. Yol boyunca düşündüm , durdum kafam kazan gibi olmuştu . Elimi çantama attım ve telefonumu ve kulaklığımı çıkarttım sonra rastgele bir şarkı açtım ve o şarkı " yıldızlara doğru " çalıyordu , yüzüm gülmüştü hatta annem bile arabanın aynasından gördü " kızım ne oldu neden bu kadar mutlusun ? söyle bizim de keyfimiz yerine gelsin" ne diyeyim ki şimdi , anne ya biz emirle bu şarkıyı dinlemiştik de aklıma geldi mi tabii ki hayır " uzun zamandır dinlemek istediğim şarkıyı açtım da aklıma güzel anılar geldi bu yüzden çok mutlu oldum " dedim annemde " aklına ne geldi ? Peki " " sen , babam , Yusuf , Zeynep başka ne gelebilir ki sizden başka ? " " peki kızım sana iyi dinlemeler " " teşekkür ederim anneciğim " dedim ve şarkıya döndüm . Bir dakika ya ben az önce emirle dinlediğim şarkı için mutlu mu olmuştum , ALLAH'IM bana ne oluyordu hayır ya bir şey olmadı olamaz da zaten hayal kendine gel kızım ama düşünmeden edemiyordum ya tamam , tamam sakin şimdi şarkıyı değiştir ve rahatla . Hayır ne olabilir ki yani bir pamuk şeker yedik ve beraber müzik dinledik diye. Şarkıyı değiştirdim yoksa bana bir şeyler oluyordu. " Görmezdim önümü görmezdim , bilmezdim adımı bilmezdim , kimin uğruna ne uğruna " diyordu şarkı. Pinhani söylüyordu ve sanki bana bir şeyler diyordu bu şarkı. Sessizce şarkıy'ı dinleyip yolu seyrettim zaten çok geçmeden eve vardık Yusuf okuldaydı bu gün geç gelecekmiş kursu varmış o yüzden bizimle de gelememiş. Eve adım atar atmaz beni çikolata karşıladı çok özlemiş hemen üstüme atladı , ben de çok özledim üstümü değiştirip biraz onunla oyalandım ama aklım birinde kalmıştı ki siz biliyorsunuz ama bilmek istemiyorum. Ben neden onu düşünüyorum ya cikolata'yla iken bile o vardı kafamda. Ben salonda televizyon seyrederken annem yanıma geldi " kızım emirle anlaştınız mı? İyi çocuğa benziyor " anne neden bana soruyorsun ya zaten kafam karışık. " evet yani normal , neden soruyorsun ki anne ? " " yok kızım bir şey olduğundan değil ama sen çocuğa terslenme diye hani kazada işte " " yok anneciğim benim için kaza diye bir şey yok , olmadı ayrıca niye tersliyim dediğin gibi kaza bilerek olmadı biraz benim aceleciliğim biraz da onların. " " tamam kızım sen dinlen " " peki anneciğim " dedim ve yanımdan ayrıldı . O sırada çikolata halıda yuvarlanıyordu ve çok komik görünüyordu. Sonra annem gidince aklım tabiiki birine gitti. Ne olmuştu şu iki gün içinde , ne olmuştu bana aklım çok karışık , çok bulanık ve içimde yaşadığım duyguyu kalbimde yaşadığım sızıyı size anlatamam. Gitmiyordu ya sanki beynime bir virüs olarak girdi ve her yerini doldurmak için çabalıyor ve bunu başarıyordu ben istesem de istemesem de. Aklımı başka yere vermek için annemden çizim eşyalarımı istedim. Evet ben ileride modacı olmak istiyorum ve çizim yapmaktan da aşırı derecede hoşlanıyorum. Annem de getirince biraz bir şeyler çizmeye çalıştım ama olmadı Gerçekten olmuyordu , yaklaşık yarım saattir uğraşıyorum ama beynim durdu anca bir çöp adam çizebiliyordum o kadar sonra vazgeçtim. Uyumaya karar verdim ve koltuğa uzandım yavaş yavaş uykuya daldım... " Hayal , kalk anneciğim baban geldi , yemek yiyeceğiz " yeni yeni gözlerimi açıyordum annemin bulanık sesiyle uyandım. Babam mı geldi babam zaten evde değil miydi ? Kafam karışık bir şekilde uyandığımda Yusuf'u gördüm " abla hadi kalk saat kaç oldu Ne kadar uyudun sen ya " uykulu bir sesle cevap verdim "saat kaç ayrıca babam nereye gitti evdeydi o " " beni okuldan aldı daha sonra sana ilaç almaya gitti ve aldı , geldi. " " saat kaç? " " saat 7'ye geliyor " " ooo ben ne kadar uyumuşum ya en son saat üçtü. " " kızım hadi gel sana yardım edeyim elini yüzünü yıka daha sonra da sofraya oturalım , yemek hazır " " anne ben çok uyumuşum keşke kaldırsaydın ya " " kaldırmadım yorgundun dinlendin işte boş ver ayrıca 2 hafta evdesin zaten unutma da yemekten sonra seni Zeynep aradı bir şey diyecekmiş sana herhalde " " tamam anne ararım sonra ben onu " dedim ve annem yürümem de yardım etti ve lavaboya gittim elimi yüzümü yıkadım daha sonra yemeğe oturduk. Sonra babam bir şey sordu bana " kızım iyi anlaştınız mı ? " " kimle ? " " emirle " " iyi baba neden sordun ki " " çocuğu terslemeseydin kaza için " " baba ben niye tersliyeyim o kadar asabi biri miyim ben ya , ayrıca bunu bugün annemde sordu. Bir kazaydı bende de suç vardı onlarda da" " tamam kızım kızma hemen merak ettik sorduk " "kızmadım babacığım ama ikiniz de sorunca bana bir şey diyeceksin sandım " " hayır kızım " " peki babacığım " dedim yemeğimi yemeye devam ettim. Yemekte hiç konuşmadık yemekten sonra ben Zeynep'i aradım " alo zeynoş beni aramışsın uyuyordum da annem söyledi bende yemek yedim dedim arayayım zeynoş'umu " "oh be sonunda arayabildiniz hayal hanım , meraktan çatladım iyi misin? " " iyiyim kusura bakma ya yorgunum bu gün " "ben aslında seni arayacaktım ama belki hastahanede işin vardır diye aramadım sonra dayanamadım aradım ama annen uyuduğunu söyledi." " Zeynep müsaitsen bize gelsene sana bir şey anlatacağım , telefonda olmuyor hatta bize kalmaya gelsene " " bende onu diyecektim olur gelirim yarım saat'e bir şey istiyor musun? " " yok ya bir şey almana gerek yok sen gel yeter " dedim sonra kapattık telefonları . Anneme söyledim Zeynep'in kalacağını izin verdi , gerçi artık anneme sormuyordum çünkü bazen Zeynep bize gelirdi ve kalırdı hatta bende zeyneplerde kalırdım yani biz birbirimizi beş senedir tanıyorda olsak sanki doğuştan arkadaş gibiydik. Yaklaşık yarım saat sonra zeynep geldi ve kapıyı çaldı ben odamda onun gelmesini bekliyordum ve annem kapıyı açtı " hoşgeldin zeynepciğim " "hoşbuldum " dedi Zeynep. Daha sonra Yusuf da gördü Zeynep'i " hoş geldin Zeynep abla "dedi. " hoş buldum canım "diye cevap verdi Zeynep daha sonra " hayal nerede ? " diye sordu anneme. " hayal odasında biliyorsun pek yürüyemiyor. " " biliyorum , biraz konuşmak istedik zaten tahmin etmişsindir. " Tahmin edebiliyorum canım , Hayal odasında seni bekliyor hadi size iyi eğlenceler " dedi annem zeynep'te " teşekkür ederiz " dedi. Sonra Zeynep benim yanıma odam'a geldi. " hayal ben geldiiim " dedi mutlu bir ses tonuyla , sonra çantasını bıraktı ve hemen yanıma geldi yatağımın üzerinde oturmuş onu bekliyordum. "Hoşgeldin , çok özledim seni " dedim " bende , haberler sende Kızım ne oldu ya meraktan çatladım. Yani sen aramazsan ben direk sizin eve gelecektim o derece Merak ettim seni. " " tamam sakin ol biraz dinlen anlatırım ayrıca sen bu gün bizdesin anlatacağım " " tamam " dedi. Sonra annem yanımıza geldi , bir şey isteyip istemediğimizi sordu. Biz de annemden portakal suyu istedik annem de getireceğini söyledi. Sonra Zeynep lavaboya gitti , daha sonra annem içeceklerimizi getirdi ve odadan ayrıldı. " hayal hadi ya içeceklerimiz bile geldi anlat artık neler yaşandı? " " tamam anlatıyorum " " her zamanki gibi okula gideceğim diye evden çıktık daha sonra meyve suyu almak için markete girdim sonra okula geç kalmayayım diye sağıma soluma bakmadan direk koştum o sırada işte bir araba bana çarptı. Gözlerimi açtığımda hastanedeydim yani bilmiyorum ne oldu? Sonra bana çarpan beyefendi ve oğlu beni babamı ve kardeşimi alıp hastahane' ye götürmüş , Sonra annemi aramışlar o da gelmiş. Zaten uyandığımda bacağımda bir ağrı hissettim , bacağım ezilmiş. Bana çarpan beyefendi ve oğlu defalarca özür dilediler. Sonra ben tekrar uyudum uyandığımda annemler yoktu ama emir vardı " " emir kim? " diye sordu Zeynep. " bana çarpan adamın oğlu " " sonra ne oldu ? " " dur anlatıyorum dinle " " tamam , tamam dinliyorum " " fark edince telefonuma uzanmaya çalıştım o sırada komodinin üzerinde bir bardak su varmış tabii Ben nereden bileyim , sonra işte o bardaktaki suyu devirdim sonra da emir benim uyandığımı anladı bileğimi kestim " " senin bileğindeki yara ondan " " ben sana anlatmadım ki bileğimi kestiğimi falan göstermedim bile " " sen demesende gördüm ben " " neyse devam ediyorum " " tamam , dinliyorum " " emir hemen anladı yanıma geldi yarabandı getireceğini söyledi ama hemşireyi getirdi , elime pansuman yaptı sonra gitti , emirin okul forması bizim okulunkiyle aynıydı sonra bende sordum işte ve aynı okula gidiyormuşuz onun için okulda ilk günüymüş bugün yani benim yüzümden ilk olamadı ama neyse " " NE? Hayal şakamı yapıyorsun? Yok artık " dedi Zeynep . " dur dahası var ve o da dokuzuncu sınıf " " hayalcim acaba sen hastahanede üşüttün mü? Bu nasıl bir tesadüf " " maalesef gerçek " dedim. Zeynep resmen şoka girdi ama görmeniz lazım yazık daha hiç bir şey bilmiyor diğerlerini anlatınca ne yapacak acaba? " sonra ben annemi aradım bana kıyafet almaya gitmişler. Sonra Emir cafeterya'ya gideceğini söyledi , ben de bir meyve suyu istedim ve aldı geldi. Daha sonra ben kahkaha atmaya başladım O da bana katıldı " " neye bu kadar güldün ki ? " dedi zeynep haklı olarak . " Ben bir meyve suyu alacağım diye kaza geçirmedim mi? gelince de sinirden güldüm herhalde ne bileyim " dedim. Bir anda zeynep hemen atladı laf'a " bir yüzün güldü hayırdır? " " sen bana ne demeye çalışıyorsun doğru dürüst söylesene " " Ne diyeceğim canım yok bir şey ya , sen bütün olayları anlat ben en sonunda diyeceğim sen merak etme " dedi gülerek. " sonra işte seni aradım seninle konuştum daha sonra annemler geldi o gece annem benimle kaldı hastanede , babamla kardeşim eve gittiler ayrıca çikolatay'a da birinin bakması gerekti. Daha sonra ertesi gün sabah saatlerinde doktor kontrol etti ve çıkabileceğimizi söyledi , annem babamla konuşmuş kahvaltıya gideceğimizi söyledi ama bil bakalım kiminle ? " " kiminle ? " " emir ve ailesiyle " " şakamı mı bu " dedi bende " maalesef gerçek. " sonra peki? " " sonra babam hastaneden beni ve annemi aldı bizi de onların yanına götürdü yani kahvaltı yapacağımız yere , ama itiraf ediyorum gittiğimiz mekan çok güzeldi , huzur vericiydi. Yemek yedik annemler yürüyüş yapmak için oturduğumuz yerden ayrıldılar , babamlarda yani biz tek kaldık sonra bir süre sustuk ama ben kulaklığımdan müzik dinlemeye başladım bir süre sonra emir de dinlemek istediğini söyleyince ben de bir kulaklığımı ona verdim , beraber dinledik. " " hayırlı olsun hayal " " ne diyorsun ya ? " " hayır siz baya sevgili olmuşsunuz da benim haberim yok " " saçmalama , ayrıca iki gün tanıdığım biriyle yok artık " " yani uzun süre tanısaydın olurdu? Ayrıca olan olmuş biten bitmiş " " ya Zeynep , ayrıca benim yaşım küçük bu yaşta , saçmalama lütfen " " bunun yaşla bir alakası yok neyse hayal dediğim gibi bütün anlatacaklarını anlat en sonunda konuşacağım. " " tamam devam ediyorum , biraz sohbet ettik emir çok üzülmüştü zaten ilk oturduğumuz da bana özür diledi zaten şu iki gün içinde sürekli özür diliyor ama ben dedim ikimizde de hata var diye ama anlamadı yani , sonra bir gemi gördük doğum günü içindi galiba birinin doğum gününü yapıyorlar çok güzel görünüyordu sonra birbirimizin doğum günü tarihlerini sorduk , sonra yanımdan ayrıldı ve pembe iki tane pamuk şeker almış , ve beraber yedik. Pembe pamuk şekerle sakal yaptı ve bende çok güldüm kahkaha atarak " emir'in komik görüldüğünü ve sakalların'ın çok tatlı durduğunu söyledim. O da beni yanlış anladı sonra ben arkadaş olduğumuzu sanıyordum dedi bende sırtına ufak bir yumruk attım. " Kızım bomba atsaydın , sakalların Çok tatlı görünüyor ne demek ya " " pamuk şeker kötü bir şey mi ya pamuk şekerle sakal yapmış ben de onu söyledim Zeynep sende mi? " " tamam haklısın , bir şey demiyorum anlat sen. " Sonra annem aradı ve onların yanına gittik , oradan da vedalaşıp eve geldik. " " peki sen ne düşünüyorsun yani ne hissediyorsun ? " " bilmiyorum , yani kafam o kadar karışık ki kendimi bir sebze çorbasının içinde olan ama fark edilmeyen soğan gibiyim her çorbada olurum ama genelde tadını pek anlamazlar. " " Hayalciğim bu nasıl benzetme ya Murat hoca duymasın " babamı kastediyordu " ama böyle , yalan mı ? " " ah be kuzum neler gelmiş iki günde başına ya " " sorma , ruhum yorgun gibi hissediyorum " " bence o ruh değil de kalp yorgunluğu. " Dedi bir süre sustum , dizine başımı koydum ve sadece biraz düşündüm. " hayal sen istesende istemesen de kalbin onda yani onu düşünüyor " " ama ben istemiyorum onu düşünmek ya bu gün sabah o kahvaltıda o'nu görünce hiç bir şey yoktu ama sonra onunla konuşmaya başlayınca , bilmiyorum ya neyse " " hayal artık istemesende aynı okuldasınız , mutlaka görüşürsünüz. " dedi. Bense cevap veremedim , olaylar o kadar hızlı geçiyordu ki anlam vermek güçleşiyordu sanki. Biraz kapattım gözlerimi Zeynep'in dizinde. Sonra birden odaya annem girdi " kızlar ne yapıyorsunuz? " " hiç " dedim. " kavga mı ettiniz yoksa " " anne kavga etmiş olsak Zeynep'in dizinde niye yatayım , ben biraz yoruldum ya birazcık öylece duruyoruz." " doğru kızım sen de haklısın." " neyse ben şimdi çıkıyorum odadan ama moraliniz bozuk olursa yada sıkılırsanız gelin yanıma beraber oturalım , hadi ikinizide çok seviyorum " " bizde seni canım annem " dedim ve annem odadan ayrıldı. Sonra zeynep " hayal bana kızma ama sen galiba sevdin bu çocuğu " " Ne diyorsun Zeynep ya bak annem yeni odadan çıktı duyacak biraz sessiz ol ayrıca yok öyle bir şey , bak kızmaya başlıyorum " " iyi o zaman sen niye böyle yatıyorsun peki ben sana kalbinin yorgun olduğunu söylediğimde neden cevap vermedin , veremezdin de zaten çünkü sen benden daha iyi biliyorsun ama kendine bile itiraf edemiyorsun bunu da unutma ! " " Zeynep lütfen bu gün bu kadar yeter , konuşmak istemiyorum bu konuda " " peki tamam bana söz geçirebilirsin ama kalbine o anlamaz benden söylemesi. " " senin içinden resmen psikolog çıktı " " konu canım arkadaşım olunca psikolog da olurum , arkadaş'ta. " " seni çok seviyorum " " bende." " film izleyelim mi? " diye sordu Zeynep. " bilmem , olur kafamız dağılsın " " benim değil senin dağılsın " " yaa Zeynep " " tamam ya hadi ne izleyelim ? " " kiraz mevsimi " evet size bundan bahsetmedim sanırım O zaman biraz anlatayım. ben çocukluğumdan beri yani ilkokula gittiğimden beri kiraz mevsimi Aşığı bir kızım. Bu diziye bayılıyorum özellikle de Özge gürel'in canlandırmış olduğu öykü karakterine. Kendimi o kadar benzetiyorum ki gerçekten bu dizi sayesinde olmak istediğim mesleğe karar verdim diyebilirim. Eğer izlediyseniz ne olmak istediğimi tahmin etmişsinizdir. Ben ileride modacı olmak istiyorum. En büyük hayal'im. " olur iyi bir fikir " dedi zeynep , o da çok severdi ama benim kadar olamazdı bir ara ortaokuldayken bütün odamı kiraz mevsimi afişleri kaplamıştı , sanırım ne derece sevdiğimi anladığınızı düşünüyorum. " peki hangi bölüm olsun? " " 6 " " tamam , Ben atıştırmalık bir şey getireyim sen de bilgisayarı aç olur mu? " " yorulma sen anneme söylerim ben o getirir " " Yok canım tanımadığım yer mi Merak etme ben hallederim. " " Çok sağol." Zeynep annemle beraber atıştırmalık ve içecek bir şeyler hazırladılar , Ben de yatağımın yanındaki komodinin üstünde duran bilgisayarım alıp kiraz mevsimi'ni buldum ve Zeynep'i bekledim. " Ben geldim Hayal " dedi elindeki tepsiyi odama getirirken , maşallah bununla bir Ordu doyar niye o kadar çok şey getirdin. Cips çikolata vişneli meyve suyu Ve dahası vardı. Olsun kiraz mevsimi izlerken güzel oluyor. " o zaman açıyorum. Dedim ve açtım " bölüm harika gidiyor " dedi zeynep . " evet ya inşallah bende bu öykü gibi tasarımcı olurum. " İnşallah canım her şey gönlünce olur " " inşallah " dedim. Sonra izlemeye devam ettik bir anda annem odaya girdi " yoksa yine kiraz mevsimi'mi izliyorsunuz? " " nereden bildin ya ? " diye sordum. " kızım ikinizin de kiraz mevsimi sevdalısı olmadığını bilmeyen mi var? " " gerçi doğru söylüyorsun " " bir şey istiyor musunuz ? Demeye geldim" " yok anneciğim gerek yok ama izlemek istiyorsan gel beraber izleyelim " " yok kızlar bir bakmaya geldim size iyi seyirler " " teşekkür ederiz sema teyze " dedi zeynep sonra annem gitti yanımızdan. Bizde izlemeye devam ettik çok güzeldi dizi. Dizi bitince zeynep bana dönerek " Hayal iki hafta sonra olacak ? Ben senin üzülmeni istemiyorum farketmediğimi mi sanıyorsun? Dizi'yi doğru dürüst izlemedin bile " " hayır hiç de bile sen hep bana baktığınına göre sende izlememişsin" " ne alaka şimdi ya? Ben seni düşünüyorum sadece " " o zaman ikimzde izledik. " " hayal bana yapma bari ya lütfen , hadi başkası mı yapsan anlarım da ben yani senin en yakın arkadaşınım yoksa değil miyim? " " Ne alakası var şimdi tabii ki en yakın arkadaşım sensin bu kadar " " o zaman " " neyse ya benim uykum geldi yatalım sabah konuşuruz bunları " " hadi bakalım öyle olsun ama yarın konuşacağız " " tamam , ya tamam zeynoşum dur annemi çağırıyım da gelsin sana yatak yapsın yapardım da işte ayağımdan dolayı kusura bakma " " yok canım ne kusuru zaten saat bir'e geliyor yatalım yarın sağ salim kafayla konuşuruz. " " sen varya iyiki benim arkadaşımsın ne kadar iyi bir insansın ki bazen ben ne gibi bir iyilik yaptım da karşıma sen çıktın diyorum " " ama deme böyle şeyler ağlamak istemiyorum iyi ki sen varsın canım benim " " canım benim ağlama sen ağlarsan ben daha çok üzülürüm " " neyse yeter bu kadar iyikim benim hadi yatakları yapalım " dedi bende " tamam " dedim ve annemi çağırdık odama yatak serdi Zeynep için. Sonra annem " iyi geceler prenseslerim ikinizi de kocaman öpüyorum güzel rüyalar görün inşallah " " tamam anneciğim sana da iyi geceler " dedim. Zeynep " iyi geceler Sema teyze bu arada çok teşekkür ederim " dedi annemde " rica ederim zeynepciğim bunun için teşekkür etmene gerek yok canım benim annenle de konuştum Bu arada şimdi yatacağınızı söyledim. " " tamam çok sağol Sema teyze " " rica ederim birtanem neyse ben çıkıyorum hadi uyuyun bakalım " " tamam anneciğim öpüyoruz çok " " bende " dedi ve annem odadan ayrıldı. Sonra ikimzde gözlerimizi kapattık tam uyayacaktım ki telefonuma bir bildirim geldi ve aldım telefonuma baktım mesaj gelmişti , emirden. Şok oldum Instagram'ımı bulmuş ve istek atmış sonra da dm'ye mesaj atmış merakla açtım mesajı
" kusura bakma bu saatte rahatsız ediyorum ama tesadüf üzeri senin ınstagram'ını gördüm istek atmak istedim kusura bakma rahatsız ettiysem eğer " sonra zeynep beni gördü ve "Hayal ne yapıyorsun telefonda? " " Emir'den mesaj gelmiş ona bakıyordum " " ne? " öyle yüksek ses çıkardı ki annemin buraya gelmesi artık an meselesiydi. " biraz daha bağır biraz daha bağır bütün komşular gelsin misafir edelim ne dersin? " " misafir ağırlamak sünnettir gelsinler eviniz de geniş " " Zeynep istiyorsan söyle annemlere çağır beraber okuyalım nasıl bir fikir ? " ne diyor ? " " bir dursan okuyacağım " " tamam tamam ya bir dakika sen de onun numarası olduğunu bilmiyordum " " zaten Bende numarası yok ınstagram'dan yazmış , tesadüf üzeri benim hesabımı görmüş ve istek atmış bu arada da bir mesaj atmış hepsi bu abartma yani " " kesin tesadüf üzeri görmüştür " " Zeynep ne diyorsun ya " bu saatte Instagram'da gezecek sana istek atacak bir mesaj yazacak hepsi tesadüf üzeri olacak hehe yedim bende bak yedim " " zeynep uzatma lütfen , cevap yazayım mı ? " " madem görüldü attın cevap da yaz bari " " Ne yazayım ki şimdi " " yaz bir şeyler işte. Tamam O zaman şöyle yazıyorum " sorun değil ama bir daha bu saatlerde yazmazsın iyi olur ama genelde uyuyorum çünkü ve rahatsız olmak istemem isteğini de kabul ediyorum bu arada. " " güzel ama sanki trip atar gibi oldu neyse boş ver iyi oldu " dedi zeynep. " bacağın nasıl ?" diye yazdı emir. " pek fazla yürüyemiyorum ama iyiyim. " diye yazdım Zeynep'de onay veriyordu sanki ben yazınca bana aferin anlamında göz kırptı. " bileğin iyi mi ? " yazdı emir. " iyiyim , gerçekten " yazdım. Mesaj'ı yolladıktan hemen sonra elimden telefon düştü. Sonra Zeynep'de " yok artık kızım bu çocuk bayağı seni merak ediyor. " dedi. Tam telefonu yerden alacaktım ki konuşmaya başladım yere doğru uzanmış telefonu tutup bir yandan da Zeynep'e cevap veriyorum " normal babasıyla çarptılar sonuçta " " biraz çalıştır o saksıyı , sence sırf bu yüzden mi ? " " tabii bu yüzden başka ne olabilir ki ? " " tamam , tamam bişey yazdı galiba bildirim geldi ona bak " onunla konuşmaya dalınca telefon kapanmıştı ve açtım bir mesaj daha yazmış. " umarım uygunsuz bir zamanda yazmıyorum " yazdı ben hemen oturuşumu düzelttim yani yeni doğru eğilmiştim şimdi oturdum yatağıma. Sonra bir şey gördüm biz çok kötü bir şey yapmıştık " Zeynep biz sesli mesaj atmışız olamaz acaba ne duyuldu ki " " Kızım açsana " dedi Zeynep " doğru Ben bir an panikle ne yapacağımı şaşırdım " biraz çalıştır o saksıyı , sence sırf bu yüzden mi ? " " tabii bu yüzden başka ne olabilir ki ? " " hemen emiri ara! " " ne ? " " hayal ara ! " " ne diyeceğim ben ya " " deki ben dizi izliyordum falan filan de ne bileyim böyle olması çok kötü rezil olursun diğer türlü " " başka şansım da yok gözüküyor zaten " dedim mahçup bir ifadeyle hemen " ama Instagram da normal arama yokki görüntülü arama var. " " sen de görüntülü ara o zaman çok mu zor bir tuşa basıp aramak " " Zeynep sen delirdin mi? Ya bu saatte aranırmı ya çocuk müsait değilse ne yapacağız ? " " en azından şansımızı denedik deriz yada sesli mesaj atarsın ama şuan değil arayınca görüntünü kapatırsın olur biter , hadi ara hayal hadi " " of tamam ya arıyorum " dedim ve arıyordum. Kalbim yerinden çıkacak gibi hissediyorum ALLAH'IM bana yardım et nolur. Açtı kalbim çıkacak " efendim hayal " konuştu , ne var bunda hayal insanlar konuşur saçmalama lütfen. " kusura bakma sana sesli bir mesaj atmışım yanlışlıkla oldu dediklerimi de boş ver lütfen bir dizi izliyordum oradan yani " zeynep'te pür dikkat beni izliyordu Emir'in kamerası açık , benimse kapalı ama zaten olduğu yer karanlık olduğu için yüzünü goremiyordum zaten. " Ben bir şey duymadım yani çıtırtılı sesler geliyordu anlamadım yani " ALLAH'IM ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. Doğru ya telefon yerdeydi zaten bizde annemler duymasın diye sessiz konuşuyorduk benim mikrofonumda bozuktu yani sorun yoktu. Şükür ki bir şey olmadı. Muhtemelen cevap vermediğin için öyle yazdı. " Sorun yoktur umarım " " yok " " herşey için sağol " " bir şey yapmadım ki " " olsun sağol yinede " " neden böyle diyorsun ? " " sen her içinden geçeni yapıyorsun sanırım " " iki günde tanıdın beni , yani öyle de denebilir aslında. " dedi bir süre öylece kaldık telefon başında sonra emir konuşmaya başladı " yıldızlara doğru şarkısını dinliyerek sosyal medyada takılıyordum ve senin hesabını gördüm yazdım. Şarkıya bayıldım saatlerdir bu şarkıyı dinliyorum " dedi. Şaşırdım ama ne yalan söyleyeyim mutlu da oldum " sevindim şarkıyı beğenmene " " bende " sonra ben hâlâ o emir'in lafının şaşkınlığıyla " iyi geceler emir " dedim emir de " iyi geceler hayal " dedi ve kapattık. " Hayal ne oluyor ya ben hiç bir şey anlamadım " " İnan bana bende ve anlamam gittikçe güçleşiyor , kafam karışıyor " dedim şaşkın suratımla Zeynep'e bakarak. " Ya sadece iki gün oldu sadece iki gün ne oluyor ? Biri bana açıklasın lütfen " dedim. Zeynep " hayal ben.... " dedi lafını kestim aslında sevmem laf bölmeyi ama kesmek zorunda kaldım " Zeynep yarın konuşalım lütfen , uyumak istiyorum " " tamam canım haklısın hadi iyi geceler " " çok sağol canım arkadaşım sanada iyi geceler " dedim güldü ve yattık yani benim yattığım pek söylenemez de Zeynep'i bilemiyorum. Tamam sakin hayal olabilir seni görmüştür , görünce de mesaj atmıştır normal ama niye şarkıyı dinlediğini söylüyor işte bu kafamın karışmasına neden oluyor. Aklımdan çıkmıyor ya banane normal biri niye ben bu saatte düşünüyorum ? Allah'ım yardım et bana bu zamanda ne çok ettim bu duayı. Kulaklığımı aldım ve müzik dinlemeye başladım bir saat müzikle düşündüm bütün olanları ama bir anlam çıkaramadım işte. Saat dörde geliyor ama ben hâlâ uyuyamadım ve gözüme bir damla uyku gelmiyor. Sonra kulaklığımı çıkardım , öylece duvarı seyrettim sonra uykuy'a dalmışım , nasıl uyudum hatırlamıyorum. Zeynep'in sesiyle uyandım " hayal artık kalkmayacak mısın ? Açlıktan ölmek üzereyiz saat bir'e geliyor kalk hadi lütfen " yeni yeni açtım gözlerimi başım çok ağrıyor hiç kalkmak istiyorum yataktan ama kalkmak zorunayım " tamam , kalkıyorum " dedim. Zeynepte " canım iyi misin ? " diye sordu bende doğrularak " iyiyim sanırım " dedim ama suratımdan ne halde olduğumu anlayabilirsiniz. " iyi olacaksın yemekten sonra konuşuruz " dedi. Onaylar gibi başımı salladım sonra annem geldi beni değneklerimle destek alarak lavobo'ya götürdü , elimi yüzümü yıkadım kahvaltı masasına oturdum , babam yoktu kardeşim'i futbol kursuna götürmüş oradan da onunla biraz gezeceklermiş bizde kızkız'a kahvaltı yaptık. Bir süre öylece oturdum tabağımdaki zeytinle köşe kapmaca oynuyordum sanki. Elimdeki çatalla bir oraya bir buraya götürüyordum zeytini. Günah olduğunu biliyorum ama aslında bunu yaptığımı ben bile bilmiyorum annemin uyarısıyla farkettim " hayal , kızım iyi misin? Bir yerin mi ağrıyor eğer kötüysen doktor'a gidelim " dedi. " İyiyim annecim bir an dalmışım kusura bakma " " çok uyudun ya belki bir yerin ağrıyordur diye dedim bir de biraz dalgınsın ya. " Dedi " bilmem anneciğim " dedim ama bilsen senin kızın sabah'a kadar düşünmekten uyuyamadı. Başımda milyonlarca düşünce ve cevabını bekleyen sorular... " Anneciğim ben doydum , kalksam olurmu? Yardım eder misin ? " " kızım hiç bir şey yemedin ki " " doydum ayrıca zaten çok da aç değilim " ben lafımı söyledim hemen sonra zeynep " ben de doydum Sema teyze hayal'e ben yardım ederim " " tamam siz bilirsiniz " dedi gülümsedim ve Zeynep'in yardımıyla odama gittik ve kapıyı kapattık , Zeynep hemen konuşmaya başladı " hayal iyi misin ? " dedi " sence ? " diye soruyla karşılık verdim. " sen gece uyuyamadın dimi ? " " evet , çok mu belli oluyor ? " " bunu bilmek zor değil. Hem geç uyanıyorsun hemde göz altların şiş" " hadi ya , evet uyumadım düşündüm niye böyle yapıyor, neyse işte boşver düşünmek istemiyorum daha fazla. " " peki sen bilirsin " dedi bir süre sustuk. Sonra telefon çaldı " dur ben getiririm " dedi Zeynep ve şok olmuş bir biçimde bana uzattı " hayal " dedi bir süre sustu " versene kim arıyor ? " dedim. Zeynep " emir arıyor " dedi ve o şok bana da geldi tek kelime edemedim. " Ne ? Hayır açmıyacağım " dedim çünkü artık onu görmek konuşmak istemiyorum belki siz abarttığımı falan düşünebilirsiniz ama istemiyorum işte. " aç bence " dedi zeynep " bilmiyorum , boşver ya birazdan bırakır zaten aramayı " dedim zeynep'te " ben açayım hayal müsait değil bana söyle derim olmaz mı? En azından onunla konuşmamış olursun , ne diyeceğini öğrenmiş oluruz. " Dedi. " tamam , aç " dedim merak ediyorum ama işte Zeynep ınstagram da görüntü kısmını kapatıp açtı " merhaba ben hayal'in arkadaşı Zeynep , hayal şuan müsait değil onun yerine ben açıyorum " dedi sonra emir konuşmaya başladı " merhaba ben emir onu arabayla ezen adamın oğluyum " " ne diyecektin ben iletirim " " onunla ne zaman konuşabilirim ? " " musait olmadığını söyledim bana söylesen daha iyi olur " " ben onu başka bir zaman ararım " ne söylüyor bu çocuk hayır söylemek istiyorsan söyle dimi yani yok ben onu başka bir zaman ararım hayır sen kimsin yani " peki , iyi günler " dedi Zeynep sonra emir de " sanada " dedi ve kapatılar. Sonra Zeynep bana dönerek konuşmaya başladı " hayal gördün ne kadar ısrar ettim , bence seninle mutlaka konuşacaktır belki bu gün belki yarın " " biliyorum ama hayır yani sana desin ne yapacak benle konuşmayı ? " " orasını bilemem " " off of " dedim ellerimi başımın üzerine koyarak. Bir süre camdan dışarıyı seyrettim gökyüzü muhteşem , hayvanlar muhteşem , hayallerimiz muhteşem ve biz muhteşem miyiz ? Biz derken bütün insanlar'ı kastediyorum. Annem odaya girdi
" kızlar aklıma ne geldi ? Beraber gezelim mi ? Kızkıza kafa dinleriz gezeriz alışveriş yaparız biraz keyfimiz yerine gelir. Ne dersiniz ? " " ayağımla nasıl yürüyeceğim ki ? " " taksiyle gideriz zaten sen değneklerinle yürüyebiliyorsun " diye atladı söze. " o zaman iyi olur " dedim bende. Sonra biz hazırlandık ve annemlerle beraber asansör'e bindik ve dışarıya çıktık. Annem taksi çağırdı yaklaşık 15 dakika sonra geldi , bir taksiye binip alışveriş merkezine gitmek için yola çıktık. Zeynep annem yanımızda olduğu için telefondan mesaj attı " çaktırma annen yanımızda olduğu için yazıyorum yoksa yanyanayken mesaj yazmak pek de iyi bir
fikir değil. İyi misin ? " yazdı bende cevap olarak " tamam anladım , hava almak iyi geldi alışveriş yapınca keyfim daha da yerine gelir. " yazdım sonra zeynep " iyi olacaksın ☺️ " yazıp gülük emojisi attı. Bende " ❤️ " emojisi ile karşılık verdim. Alışveriş merkezine vardığımızda annem ve zeynep'in yardımıyla taksiden indim. Annem " hadi kızlar gelin sinemaya gidelim Hayal sen zaten yürüyemiyorsun yani zorlanıyorsun alışveriş yapmak biraz senin için zor olur hem komedi filmine gider güleriz " " tamam anne çok iyi olur " " asansörler yardımı ile üç kat yukarı çıktık. Gişeden 3 adet bilet aldık filmin başlamasını onbeş dakika vardı Bizde patlamış mısır ve içeceklerinizi alarak bekledik vaktimiz gelince sinema salonuna girdik. Filmi izledik film çok komikti gerçekten çok eğlendik. Annem ve zeynep'in yardımıyla salondan çıktık , çok acıkmıştık " anne çok acıktım bir şeyler mi yesek ? " hemen Zeynep de benim laf'ımın üstüne " evet Sema teyze ya ben de bunu düşünüyordum " annem de " Tabii kuzular ben de size yemek yiyelim mi diye soracaktım , ama bir kat aşağı inmemiz gerekiyor gelin asansöre binelim aşağı inelim. " " harikasıın " dedim bende. Sonra hemen asansöre bindik ve ikinci kat'a ulaştık. Yemeklerin olduğu bölüm'e doğru yürümeye başladık. Annemde " ne yemek istersiniz? " diye sordu. Bende " hamburger olsa iyi olur " diye cevap verdim. Zeynep de " evet Sema teyze ya hamburger harika bir fikir " tamam gelin siz şurada oturun " dedi. Bizde annemin hamburger alıp gelmesini bekledik. O sırada bir şey oldu Emir bir kızla yemek yiyordu " hayal gördün mü ? " diye sordu Zeynep. Maalesef gördüm nasıl ya ? Dilim tutuldu gerçekten... Bir süre konuşamadım... " Neden? " sadece dedim ve öylece kaldım...

GÖZDEN UZAK KALPTEN YAKINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin