🎵the 1975 - love it if we made it
los angeles boy'a hoşgeldiniiiz 🧡
Hikayeye başlama tarihiniz:
''Sözleşmeyi yenilemeyecek misin Rosie Posie?''
Son yarım saattir sürdürdüğümüz görüntülü aramada durmadan alakasız konular açıp; duymak istemediğim soruların dudaklarından dökülmemesi için çabaladığım Jennie, birdenbire köpeği Kuma ile oynamayı bırakıp, direkt kameraya bakmaya başlamıştı.
Yanaklarımı şişirip telefon ekranına dik dik baktım. Sorunun cevabını biliyordum, bana kalırsa o da gayet iyi biliyordu fakat benim ağzımdan duymak istiyordu çünkü kabullenmekte zorlanıyordu.
''Jendeuk. Biliyorsun, artık o şirkette mutlu değilim.'' Buzlu suyumu elimdeki mor pipetle karıştırıp mutfağa o sevdiğim sesin yayılmasını sağlarken alt dudağımı büktüm. ''Aslında, artık hangi şirkette olursam olayım bu mutsuzluğumu üzerimden atabileceğimi düşünmüyorum.''
''Ben varım.'' Jennie yalvarırcasına mırıldandığında hüzün dolu bakışlarımı ekrana çevirdim. ''Blackpink olarak biz varız. Sana destek olmak için buradayız. Bir şans vermeye değmez mi?''
''Biliyorum güzelim ama inan bu kararı verirken sadece kendimi değil, sizi de düşünüyorum.''
Üzerindeki soğuk su damlaları avucumu ıslatmış olan bardağı bir kenara ittim ve telefona yaklaştım.
''Ben artık idol olmak istemiyorum.''
Jennie dudaklarını içe kıvırdığında başımı umutsuzca iki yana salladım. Beni herkesten iyi anladığını biliyordum. ''En başından beri olmak istemiyordum. Benim tek hayalim gerçek bir sanatçı olabilmekti.''
Sesimin yorgunluğuna tezat olarak, ellerim iki yanımda derdimi anlatabilmek için çırpınır gibi hareket ediyordu. ''Düşününce o kadar saçma geliyor ki. Basit bir şarkıcı olmak varken, sırf Kore'de çıkış yaptım diye beni idol olarak çağırıyorlar. Bu basit bir lakap gibi görünse de değil, Jennie. Benden insanlara örnek olmamı bekliyorlar. Her yetenek dalında kusursuz olmamı, hem karakter olarak hem de görünüş olarak mükemmel olmamı bekliyorlar ve bunu bana dayatırken isteyip istemediğimi sormadılar bile.''
İçimde yükselen ani öfkeyle işaret parmağımı telefonu koymuş olduğum masaya vurmaya başladım. ''Oysa, benim tek isteğim basit bir sanatçı olmaktı. Şimdi bana bir bak, olmak istediğim şey dışında her şeyim Jennie. Bu sözün ağırlığını kaldırabilir misin? Çünkü ben artık aynaya baktığımda karşılaştığım kişiye katlanamıyorum.''
Gözyaşlarını sildiğine şahit oldum, kalbim acıdı. Bana hak verdiğini biliyordum, o benim ablamdı ve ne istediğimi en çok o bilirdi.
''Haklısın, üstüne söyleyecek sözüm yok.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
los angeles boy, rosékook
Fiksi PenggemarArtık kariyerinin kıyılarında yüzen ve hayattan zevk almayan K-Pop idolü Roseanne Park, çıktığı iş seyahatinde Los Angeles'ta yaşayan genç adam Jeon Jungkook ile tanışır. Roseanne Park Chaeyoung x Jeon Jungkook