🎵ariana grande - goodnight n go
"Turşu ister misin?"
Jungkook, tek elinde tuttuğu sandviçine turşu koyacakken duraksamış ve elindeki maşayı küçük kavanozun ağzında tutarken parıltı dolu gözleriyle bana bakmaya başlamıştı. Konuşursam güleceğimi bildiğim için alt dudağımın içini dişledim ve başımla onu sakince onayladım.
Sanırım dalga geçerken fark etmemiş ve gerçekten delirmiştim çünkü yediğim haltlara rağmen bu kadar rahat olmamın başka bir açıklaması olamazdı.
Resmen defileden kaçmıştım ve şu an sosisli yiyordum. İşin garip tarafı ise, hayatımda daha önce hiç bu kadar huzur dolu, rahat ve mutlu bir an geçirdiğimi hatırlamıyordum. Bunun kaynağı karşımdaki adam mıydı yoksa sonunda bir şeylerden korkmayı bırakıp kendimi düşünmeye başlamam mıydı, bu kocaman bir soru işaretiydi.
''Burası çok güzelmiş.'' Küçük bir sosisli dükkanına göre oldukça absürt duran kılık kıyafetimi biraz olsun yatıştırmak adına deri el çantamı masanın üzerine bırakmış, parmaklarımla oynarken ne kadar çekinsem de gözlerimi ona çıkarmıştım. ''Samimi, sıcak bir yer.''
Elini yumruk halinde dudaklarına götürüp boğazını temizlediğinde yüzündeki tedirgin ifadeye anlam veremeyip hafif bir şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım. ''Ah, ben...'' Dilini yanağının iç taraflarında gezdirirken önce mekana göz gezdirip, ardından iddialı ve oldukça pahalı görünen görüntümü süzdüğünde kalkık duran kaşlarım geri inmiş, üzerine çatılmıştı ve gözlerimdeki utangaç parıltılarının yerini meydan okur bir ifade almıştı. ''Yani, eğer burası senlik bir yer değilse kalkabiliriz.''
Benlik bir yer?
''Bunu neye dayanarak söyledin?''
Bile isteye imalı ve biraz da olsa soğuk çıkardığım sesimden pişmanlık duymamıştım. Söylediği şey, dışarıdan kasıntı bir hava veriyormuşum gibi hissetmeme sebep olmuştu ve bu hoşuma gitmemişti. Cevabını merak etsem de kendimi kanıtlama isteğim baskın geldi ve tekrar konuştum. ''Hayır, şu anda burada olmak istiyorum.''
Belki de henüz tanıştığım birine karşı kullandığım bu dobra ve çıkışmalı tavrım yanlıştı, fakat beni zihninde bir züppe gibi çizmesinden rahatsız olmuştum. Ayrıca az önce burayı sevdiğimi söyleyen sözlerimin yalan olduğunu düşünmüştü.
Gerçekten onunla anlaşmazlık yaşamak istemiyordum fakat bu bir tartışmaya hazır olmadığım anlamına da gelmiyordu.
Bugün gerçekten yürek yemiş gibiydim.
Kesinlikle beklemediği ani çıkışım sonucu şaşkınlıkla açılan gözlerini incelerken, çok kısa bir anlığına da olsa dudaklarında hoşnut bir gülüşün seğirir gibi aceleyle geçip gittiğini de fark etmiştim. Karşısındaki kadının, zihninde canlandırdığı parası bol bir prenses karakterinden oldukça farklı olacağını hesaba katmamış olacak ki; yanlış bir cümle kurmamak adına sözlerini aklında toparlarken işaret parmağıyla burnunun ucunu kaşıdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
los angeles boy, rosékook
Fiksi PenggemarArtık kariyerinin kıyılarında yüzen ve hayattan zevk almayan K-Pop idolü Roseanne Park, çıktığı iş seyahatinde Los Angeles'ta yaşayan genç adam Jeon Jungkook ile tanışır. Roseanne Park Chaeyoung x Jeon Jungkook