0.2

629 64 32
                                    

Chaeyoung gülümseyerek el salladı, partiye girdiği gibi. Partiye gelenler üzerine mavi kapüşon, kot pantoloun ve beyaz tişört giyiyorlardı. Ve Chaeyoung bu kıyafetlerle bile gözleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Chaewon gülümseyerek el salladı. "Buradayım!"
Chaeyoung gülümseyerek kız kardeşinin yanına gitti.

Bang Chan ve Felix çoktan yere oturmuş sojuları kafalarına dikiyorlardı. Chaewon ablasını da çekiştirerek, en yakın arkadaşı Felix'in yanına götürdü. "Abla, bu da benim en yakın arkadaşım Yongbok." Felix gerçek adını söylemediği için gözlerini kısarak baktı Chaewon'a. "Ya Gowon!"

Chaeyoung gülümsedi. "Takma isimleriniz kulağa hoş geliyor. Oturabilir miyiz?"

Bang Chan ve Felix bacaklarını toplayarak daha usturuplu oturdular. Chaeyoung ve Chaewon yere çömeldiler, diğer parti davetlileri gibi. Bang Chan tekrar duyduğu şeftali kokusu ile düşünmeye başladı. Karşısındaki kız -yani Chaewon- Felix ile bu sene tanışmıştı ve aynı şekilde kendisi de Felix ile bu sene tanışmıştı. İkisini de bu sene tanıdığı için bir geçmişi olmadığını düşünüyordu. Hemen yanındaki kıza, Chaeyoung'a, baktı. Bu kızı daha önce görmediğine emindi. Ancak saçları bir yerden tanıdıktı.

Evet, şeftali kokusu burnuna ilk geldiği gün , ya da diğer bir deyişle Felix'in ödeve yardım etmesi için yalvardığı gün.

Bulmuştu sonunda. Bu koku, bu kıza aitti.

Chaewon kaşlarını kaldırdı. "Biliyor musun abla, Felix ve Chan abi de Sidney'den gelmişler. Bu zamana kadar karşılaşmamış olmak çok garip." Chaeyoung gülümsedi. "Memnun oldum ikinizle de. Chan ve Felix. Ben Park Chaeyoung."
Chan kaşlarını çattı, Chaeyoung'a dönmenin ardından. "Şeftali kokusu iğrenç, kaç kere dedim sana sıkma diye..." Chan çattığı kaşlarını kaldırdı bu sefer. "Hatırlıyor musun?"

Chaeyoung biraz duraksamanın ardından konuştu. "Huysuz?"

Chan kafa salladı. "Evet, benim."
Chaeyoung'un gözleri doldu. "Altı yaşımdan sekiz yaşıma kadar sana inat sıktım o parfümü. Bu arada adın Christopher değil miydi?"
Chan kafa salladı. "Evet ama kısa olduğu için Chan daha iyi.

Chaeyoung gülümsedi. "Tekrar karşılaştığımız için mutluyum." Chan kafa salladı. "Ben de. Yüzün çok saha değişmiş, altı yaşındaki sana hâlâ benziyorsun ama suratın çok daha olgunlaşmış." Chaeyoung güldü. "Sen de değişmemişsin aslında, biraz burnun büyümüş."

Chan güldü. "Maalesef onu durduramıyorum."

Chaeyoung güldü. "Hadi bir bardak dikelim kafamıza."
Felix herkesin bardağına doldurdu sojuları. Dördü birden bir araya getirdi küçük bardakları. Felix gülümsedi. "Sidney adına!"

Parfume 💢 rosé + bang chan ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin