ALEV'İM ( MAHALLE KLASİĞİ)

2. BÖLÜM

Merhaba canım okuyucularım.❤Bu bölümü betullll_akgun ithaf ediyorum. Hatalarımı bulup bana yazdığın için çok teşekkür ederim. Geçen bölüm sanki yorum az olmuş. Sizin yorumlarınız ve oylarınız en büyük destekçim. Siz yorum yada oy vermeyince yazma isteği gelmiyor. Bu bölümü dediğimden erken attım uzun da oldu lütfen emeğimin karşılığını verin seviliyorsunuz💙💙Her neyse umarım güzel bir hafta geçirmişsinizdir. Sizi bölümle baş başa bırakıyorum.
🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀

Sabah sabah bana yastık fırlatan kim diye gözümü açmıştım ki bir de ne göreyim. Karşımda 1 adet abim.
Beni uyandırma tekniklerine bayılıyorum. Bizde öyle abi kız kardeş aşkı falan yoktu. Biz birbirimize anca
gıcık olurduk. Şaka bir yana gerçekten birbirimizi çok
severdik. Sadece bunu fazla belli etmezdik.

"Kalk kııız!Bak ya hala kıçını devirmiş yatıyor. Aleeeev!
Ya kalk benim siyah tişörtüm nerde!"

"Ya ben ne biliyim senin siyah tişörtünü. Hem sen Zehra Abla'nın yanına gitsene seni anca o çeker!!"
Cidden anlamıyorum Zehra Abla abimin neresini sevmiş. Tövbe tövbe.

Daha fazla bu işkenceyi çekmemek için elimi yüzümü
yıkamaya karar verdim. Odama girip yatağıma oturdum. Dün Gonca'nın dediklerine çok takılmıştım.
Hayır kesinlikle saçmalıyordu. Uraz Abi 'yi çekecek bir şey yoktu bende.

Her zamanki Uraz abiydi işte . Fazla abartıyordu. Bugün bizim tayfa bize gelecekti. Bende onun için mutfakla özel olarak ilgilenecektim. İlk önce poğaçaları
yapmaya başladım.

Valla maşşallah elim de yatkındı bu işlere. Tükürüyüm de nazar değmesin . Tü tü maşaallah tütü. Cık cık kesinlikle ben bu hafta 35 yaş üstü menopoza girmiş hanımlarla çok oturdum. Hayır başka açıklaması olamaz. Ben bunları yaparken kapı çaldı. Üfff!Lanet
olsun tamda kurabiye hamurunu yoğururken.

El mecbur kapıyı açmaya gittim. Annem komşudaydı.
Kapıyı açmıştım ki karşımda bir meteor belirdi. Ay pardon yani Uraz Abi.
"Buyur Uraz Abi ne istemiştin".
"Ben bugün izinliydim de Alev'im. Ayşe Teyze'yi görmeye gelmiştim. Evde yok galiba."
"Evet yok ama abim var sen geç içeri". Oda ikiletmeden içeri geçti.

Yazar'dan
İç çekti genç adam. İç çekmenin bir faydası yoktu gerçi
Yine onun kokusunu soluyor olmadık hallere dalıyordu.
Hele bugün kapıyı o hamurlu elleriyle açıp gülümsemesi yok muydu. Bir an onunla evli olarak düşündü kendisini.
Hoş zaten her gece aralıksız düşünüyordu Alev'ini. O leylak kokusuna canını verirdi. Tam da buradan vurulmuştu genç adam . Annesi gibi leylak kokuyordu. Halbuki kardeşi bile kokmazken. Her gece kendini suçluyordu. Evinin ekmeğini yediği adamın kardeşine yan gözle bakmak ... Hangi abi yada baba sindirebilirdi
bunu. Napsındı? Yüreğinden sevdasını söküp atmak cesaret isterdi. Hele de böyle büyümüşken. Son zamanlarda daha da üstüne düşer oldu bu konunun. Yaşı geliyordu ve her an birine gönlünü verse hangi sıfatla
karışabilirdi  ki. Bunları düşündükçe sinirleri geliyordu.
En iyisi evine bile sinen leylak kokusunu içine çekmekti.
🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀

ALEV'DEN
Evveeet. Sonunda işimi bitirmiştim. Hemen yaotıklarımı sayayım. Kısır,poğaça,yaprak sarma,patetes salatası,kakaolu kurabiye,sade kurabiye,
tiramisu,kedi dili ve kıbrıs tatlısı. Çok olmamış mı demeyin çünkü bunları "BİZİM TAYFA "yiyecekti.

Tam önlüğü çıkartacaktım ki....
Hass****!!!Yapma ama yaaa. Nasıl olur. En büyük takıntım. Şu an önlüğü kördüğüm yapmıştım. Elbet çözülür demeyin çünkü benim kendime göre bir bağlama sanatım vardı.-yazar burda daha ne kadar
saçmalayabilir görmüş olduk😁😁-