Irresistible (Louis Tomlinson FanFiction)

470 20 6
                                    

Merhaba arkadaşlar! Öncelikle bugün evet, büyük bir gün. OTRA! O zaman açılışı bilgisayardan konserleri izlemekle açıyorum :ds

Yeni bir kitap ile karşınızdayım :d 'Human' adlı kitabım silindi. Ama ben silmedim. Hepinizden çok ama çok özür dilerim. Silindiğini dün gece fark ettim. Bu nasıl oldu bilmiyorum. Sanırım bu gidişle Louis ile ilgili bir kitap yazamayacağım :ds

Neyse. Artık bundan sonra buradayım. Fakat sizinde düşüncelerinize ihtiyacım var bu kitabı düzgün bir şekilde yazabilmek için. Kurgusu ve karakterlerin karşılaşmasını size göre yapmak istiyorum. Çünkü okuyacak olan sizsiniz. İstediğiniz zaman bana mesaj atabilirsiniz. Çok çabuk cevap veremesemde cevap veriyorum yani :ds

O zaman hayırlı olsun diyorum asdgfsg Şimdilik bu kadar. İyi okumalar.

---

7 Şubat

Bugün, tam anlamıyla berbat bir gün geçiriyorum. Saatler geçtikçe fazlasıyla geriliyordum. Ama en güzeli neydi biliyor musun günlük? Bunu sadece sana söylüyor olmam. Chloe' ye söylersem beni azarlayacaktı. Bunu biliyorum. Çünkü bugünü benden daha çok heyecanlı bir şekilde bekliyordu ve o gün gelmişti. Açıkçası her an heyecandan ölebilirim. Ciddiyim.

Birkaç saat sonra dans yarışması seçmeler vardı ve bu seçmelere bende katılacaktım. Anneme verdiğim sözü yerine getirmeye çalışacaktım. Ama bir şeyler ters gidip yanlış bir şey yaparsam dans yarışmasına seçilemezdim. Ah, Tanrım! Korkuyorum.

Bu konu hakkında daha fazla bir şey yazmak istemiyorum günlük. Belki bu kadar yeter. Ha? Daha sonra belki tekrar buluşuruz.

Kalemi masanın üzerine koyup defterin kapağını kapattığımda karşımdaki sandalyeye Chloe' nin oturduğunu gördüm.

"Yine seni günlüğünü yazarken buldum. Ne işin var burada?"

"Kendimi iyi hissetmiyorum. Derse girmedim. Burada oturarak saatlerin geçmesini bekliyorum. Senin derste olan gerekmiyor mu?"

"Bay Morgan bugün izinli. Kahve?"

"Hayır, teşekkür ederim. Biraz önce içtim." Dediğimde omuz silkip masanın üzerine koyduğu bardağı alarak ahvesinde bir yudum aldı. Bende defterim ile kalemimi çantama koyduğunda ellerimle yüzümü kapattım.

"Tanrım, Chloe! Fazlasıyla heyecanlıyım."

"Merak etme. Kazanacaksın."

"Yanlış bir şey yapmaktan korkuyorum."

"Saçmalama! Haftalardır prova yaptık. Kazanacaksın."

"Umarım."

Aldığım nefesi oflayarak dışarıya verdiğimde yanımıza bir çocuğun geldiğini fark ettim. Chloe ile aynı anda başımı kaldırıp çocuğa baktığımda bana gülümsedi.

"Sanırım sen Ashley O'connell olmalısın?"

"Evet."

"Burada olduğunu John söyledi... Bayan Elizabeth seni odasına bekliyor. Bunu söylemek için geldim."

"N-neden?"

"Dans seçmeleri için."

"Dans seçmelerinin birkaç saat sonra olduğunu biliyordum."

"Evet. Birkaç saat sonra olacaktı. Ama programlar değişti."

"Ah, hadi ama!"

Kaşlarımı çatarak Chloe' ye baktığımda bana sırıtıyordu. "Chloe!"

"Geç kalıyorsunuz Ash. Hadi!" diyerek kıkırdadığında sandalyeden kalkıp çantamı elime aldım.

"Bana şans dile."

"Bütün şanslar senin olsun bebeğim. Yanında olacağım."

Chloe' ye başımı belli belirsiz salladığımda arkama dönerek çocukla beraber Bayan Elizabeth' in odasına ilerledim. Tanrı Aşkına, bunu hiç beklemiyordum!

Irresistible (Louis Tomlinson FanFiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin