İLK MÜSLÜMAN SAHABE HEMŞİRE : RUFEYDE BİNTİ SA'D ( RADIYALLAHU ANHA )

24 6 3
                                    

Geçen günkü yağan yağmurda annelerinin ısrarlarına rağmen üzerilerine bir şey almadan dışarı çıkmışlardı Ayşe ile Ahmet. Daha sonra arkadaşlarıyla yaylaya çıkarak akşama kadar onlarla vakit geçirmişlerdi. Dün biraz hafifti lakin şu an artmıştı şikayetleri.  Bu yüzden ikisi de hasta olarak yataklarında yatıyorlardı. 

-" Anne boğazım çok ağrıyor. " 

-" Benimde. Öhü, öhü. " 

Anneleri Ahmet ile Ayşe'ye birer sıcacık çorba getirip içmelerine yardım etti. 

-" Ah be kızım, ne diye dinlemezsiniz beni ? " 

-" Özür dileriz anne. " Dedi Ahmet annesine üzülerek bakarken. 

-" Şimdi birer de nane-limon getireyim. Siz dinlenin. " 

Ahmet yan tarafında bulunan kitaba elini atıp baktı. Bu bir hanım sahabe kitabıydı. Ayşe merak edip hemen abisinin yanına geldi. 

-" Abi senin bildiğin hanım sahabeler var mı ? " 

-" Olmaz olur mu Ayşe ? Hz. Hatice (radıyallahu anha), Hz. Ayşe(radıyallahu anha), Hz. Fatıma (radıyallahu anha), Afra Hatun (radıyallahu anha)... " Gibi bir sürü hanım sahabe ismi saymıştı Ayşe'ye. Sonra ikisi birlikte sayfaları kurcalamaya başladı. 

-" Aaaa. Demek benim kitabıma bakmaya başlamış benim çocuklarım. " 

-" Canım sıkılıyordu ondan baktım anne. " dedi Ahmet. 

-" O zaman hadi rastgele bir sahabe hanım seçin onu anlatayım size. Hem canınızın sıkıntısı gider biraz. " Dedi anneleri. 

-" Ben seçeceğim. " Diyerek gözlerini kapattı ve önündeki listeden birini seçti Ayşe. 

-" Rufeyde Binti Sad (radıyallahu anha). " 

-" Çok güzel bir insanı seçtin Ayşe. Hanım sahabelerin hepsi çok güzeldir tabi ki ama benim için Rufeyde Binti Sad daha ayrı. " 

-" Neden anne ? " 

-" Çünkü kuzularım, bu sahabe hanımımız İslam tarihinde "ilk hemşire" olmasının yanında, ilk seyyar sahra hastanesini kurup hadis, fıkıh, edebiyat ve eğitim konularında aktif olarak çalışmıştır. " 

-" Aaa, öyle mi anne ? Bize hayatını da anlatır mısın ? Merak ettim. "

-" Araştırdığım kadarıyla anlatayım size çocuklar. 

Doğum tarihini tam olarak bulamasam da, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında yaşadığını biliyorum. 

Rufeyde binti Sad , Hazrec kabilesinin bir kolu olan Beni Eslem'e mensub olan bu hanım sahabi, hicretten önceleri eski ismi Yesrib olan Medine topraklarında yaşadı. Rufeyde binti Sad, İslam ile şereflenmeden önce cahiliye toplumunun genelinin inandığı gibi şirk batağındaydı.Putları ilâh edinmekle kalmayarak falcılık, büyücülük gibi zamanın şifa yollarını da uyguluyordu. Bu bir nevi baba masleğiydi Rufeyde (r.a) için. Babası Sad, Yesrib'de insanları tedavi eden bir hekim, kâhin ve müneccimdi. Babası vefat etmeden önce kızına tüm bildiklerini öğreterek kendisinden sonra kavminin şifacısı olmasını ona vasiyet etti.

Bunun yanında da kız çocuklarının öldürülmemesi için çok savaştı.  "

-" Anne peki nasıl müslüman oldu bu sahabe hanım ? " 

-" Rufeyde'nin (r.a.) eşi Abdullat putlara tapan ancak bunu çok da mantıklı bulmayan biridir. Hep bir arayış içerisinde olan Abdullat'a Rabbimiz kendisini buldurmak için Mus'ab b. Umeyr'i rast getirir. Mus'ab (r.a), Efendimizin (s.a.s) görevlendirmesi ile Yesrib'e gelerek halka İslam'ı tebliğ etmeye başlar. Bunu haber alan Abdullat, Mus'ab'ı (r.a.) dinler ve orada kalbi hidayete ısınır. Hemen gelip bu haberi eşi Rufeyde (r.a.) ile paylaşır. Rufeyde (r.a.) önce biraz tereddüt eder. Ancak Mus'ab b. Umeyr ile görüşmek istediğini söyler. Aklındaki soru işaretlerini gidermektir niyeti. Ve aralarında şu diyalog geçer:

UMUDA İZ BIRAKANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin