Karen kapıyı açtı. Yerde kanla, "Sizi burada istemiyoruz!" yazıyordu ve hemen yanında siyah bir kutu vardı. Karen cesaretini toplayıp kutuyu açtı.Açtığı gibi kapattı çünkü bir koku geliyordu gerçekten çok iğrenç bir kokuydu. Karen nefesini tuttu ve ne olduğunu anlamak için kutuyu tekrar açtı.
Kutunun içinde bir tavşan ölüsü vardı. Karen kutuyu hızlıca aldı ve çöpe attı. Banyoya gidip elini yüzünü yıkadı bende yerdeki kan izlerini sildim.
Cidden bu kutuya ve içindeki tavşan ölüsüne anlam veremedim. Neden yani çok saçma.
Ben içeriye geçtim Karen'e yemesi için birşeyler hazırladım. Karen banyodan çıktı ve yemeğini yemeye başladı.
"Karen biraz dışarı çıkalım mı"
"Olur Linda benim de zaten hava almaya ihtiyacım var sanırım"
Yemeğimizi yiyip dışarıya çıktık. Bir cafeye gittik ve kahve içtik. Japonya sokaklarında biraz dolaştıktan sonra tekrar taksiye binip eve gittik.
Evin biraz gerisinde indik ve tam eve doğru yürürken yanımızdaki evin içinde hareket gördük. Biri taşınmıştır diye kapılarını çaldık. Kapıyı geçen gün çarptığım çocuklardan biri açmıştı.
Tabi üçümüzde şoka uğramıştık. Hemen birinci şoku atlatamadan arkasından diğer çocuk geldi. Dördümüzde birbirimize şaşkınlıkla bakarken arkadan orta yaşlarda bir kadın geldi.
Kadın: Çocuklar bunlar da kim ?
Linda: Merhaba hanfendi biz yandaki evde oturuyoruz ben Linda buda arkadaşım Karen. Sesinizi duydukta bir bakalım dedik
Kadın: Tamam kızlar hadi içeri geçin birazcık sohbet edelim
Bizde içeri geçtik teyze şaşırtıcı bir şekilde çok samimi davranıyordu.
Yoshiko: Kızlar bu kadar konuştuk biz adımızı söylemedik ben Yoshiko
Haruto: Ben Haruto
Jiro: Bende Jiro
Linda: Memnun olduk bende Linda
Karen: Bende Karen
Linda: Neyse teyzecim saat biraz geç oldu biz gidelim
Yoshiko: Tamam çocuklar ben sizi tutmiyim iyi akşamlar
Karen: İyi akşamlar teyzecim
Dedikten sonra oradan çıkıp kendi evimize geçtik. Buraya birilerinin taşınması bizi mutlu etmişti çünkü burası gerçekten çok sessizdi ve bizde korkmuyor değildik. En azından burada birilerinin yaşaması bizi daha güvende hissettiriyordu.
Karen üzerini değiştirip direk uyudu bende uykum olmadığı için kitap okumaya karar verdim ve bir bardak kahve alıp terasa geçtim.
Ayaklarımı diğer sandalyeye uzattım ve kitabı okumaya başladım. Tam kahveyi masadan almak için elimi bardağa uzattım ve elimi soğuk bir el tuttu. Bir an irkilip ayağa kalkıp etrafa baktım ama kimse yoktu.
Havada baya soğuk olduğu için içeri girdim. Elimdeki bardağı mutfağa bırakıp Karen'le yattığımız odaya doğru gittim. Tam kapıyı açtığımda, Karen'in ayakta dikilmiş gözleri kapalı bir şekilde aynaya baktığını gördüm.
Açıkçası biraz korktum çünkü Karen'le küçüklüğümüzden beri arkadaş olduğumuz için herşeyini bilirim ve onun uyurgezerlik gibi bir alışkanlığı olduğunu hatırlamıyorum.
Karen'i yavaşça kolundan tutup yatağa yatırdım ve bende yanına yattım. Karen birşeyler fısıldıyordu, elimi telefona uzatıp saate baktığımda ise saatin 03:34 olduğunu fark ettim.
Karen'in dediği şeyleri anlamak için ona birazcık daha yaklaştım ve ne dediğini anlamaya çalıştım. Karen sessizce " Burdan gitmeliyiz, burdan gitmeliyiz, burdan gitmeliyiz..." bu cümleyi defalarca tekrarlıyordu.
Bende korkudan daha fazla dayanamadan içerdeki odaya geçtim dışardan garip sesler geliyordu ve bu benim daha çok korkmama sebep oldu. Direk yorganı kafama çekip uyumaya çalıştım.
°Sabah°
Sabah uyurken bir anda irkilip uyandım. Yataktan kalkıp Karen'e bakmaya gittim. Yanına gittiğimde hala uyuyordu terledeğini ve normalden daha hızlı nefes aldığını gördüm.Elimi anlına koyduğumda ise ateşi olduğunu farkettim. Bende ağrı kesici almak için aşşağıya indim ama yoktu. Son çare yandaki komşulardan istemek olacaktı.
Üzerime bir ceket alıp yan komşulara gittim. Kapıyı çaldım ve Yoshiko teyze açtı.
Linda: Merhaba Yoshiko teyze rahatsız ettiysem özür dilerim. Karen biraz rahatsızlandı da rica etsem ağrı kesiciniz varsa verebilir misiniz
Yoshiko: Kızım biz buraya yeni taşındık heryer heryerde bulmam uzun sürebilir, bulunca bizim çocuklarla gönderirim
Linda: Tamam Yoshiko teyze teşekkür ederim iyi günler
Yoshiko: Sana da tatlım
Oradan ayrılıp eve gittim ve içeri girdim. Tekrar Karen'in yanına gidip alnına ateşinin biraz da olsa düşmesi için ıslak bir bez koydum.
Yatağa yanına oturdum ve 15-20 dakika sonra kapı çaldı. Aşşağıya inip kapıyı açtım. Jiro ve Haruto gelmişti.
Jiro: Selam
Linda: Selam hoşgeldiniz
Haruto: Şey Karen hastalanmışta ona ilaç getirmiştik biz
Linda: Evet teşekkür ederim
Tam çocuklar gidecekken arkalarından seslendim
Linda: İsterseniz içeri gelin Karen'in durumuna bakarsınız
Jiro: Tamam olur
İçeri geçip koltuğa oturdular.
Haruto: Linda Karen'in odası nerede merak ettim de
Linda: Üst katta odasının kapısı aralıklı
Haruto: Tamam o zaman ben bir bakayım istersen ilacı bana ver ben götüriyim
Mutfağa gidip bir bardak su aldım ve ilaçla birlikte Haruto'ya verdim. Haruto Karen'in yanına gitti. Bizde Jiro'yla beraber sohbet etmeye başladık.
Jiro: Linda bu kadar iyi arkadaş olduk telefon numaranı versene
Ben Jiro'ya telefon numaramı vermek için telfonumu almaya gittim. Yukarıya çıktım Karen'in yanından telefonumu alacaktımki Haruto ve Karen'in çok iyi anlaştığını gördüm.
Odaya girdim telfonumu aldım tam odadan çıkacakken Jiro'nun bağırmasıyla hızlıca aşşağıya indim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Ormanın İçindeki Sessizlik"
Horror"İki yakın arkadaş liseyi bitirdikten sonra üniversiteyi okumak için Japonya'ya giderler. Çok az bilinen ve neredeyse hiç tercih edilmeyen bir ormanın içinde çok güzel, herkesin rüyalarında ki gibi bir ev tutarlar. Fakat o ev onlar için rüyadan çok...