t e n

36 5 0
                                    

İkisinin son konuşması üzerinden neredeyse bir ay geçmişti. Okul vakitlerinde Dowoon Wonpil'i göremiyordu. Eve yalnız başına dönüyor, kimseyle konuşmuyordu, Younghyunla bile. Kendini herkese kapatmıştı, yalnızdı, ağlıyordu.

Onu düşünen tek kişiyi de kaybetmişti. Her şey ona çok ağır geliyordu. Annesi onu neşelendirmeye çalışsa da işe yaramıyordu. Kimseyle konuşmak istemiyordu.

Dowoon instagram ana sayfasında dolaşırken karşısına onun fotoğrafı çıktı. Gülüyordu. O kadar da etkilenmemişti. Diğer arkadaşlarıyla da gayet iyi vakit geçiriyordu, Dowoon'a ihtiyacı yoktu. Kendine acıdı.

Nasıl bu kadar mutlu olabiliyordu? Umursamamış mıydı? Dowoon'un nasıl hissettiği önemli değil miydi? Kırılmıştı. Tam bir hayal kırıklığıydı.

Dowoon kazağıı-nın uçlarıyla gözyaşlarını sildi, kafasına kapüşonu geçirip odasından çıktı, evden ayrılmadan önce annesi seslendi.

"Dowoon? Nereye gidiyorsun?"

"Döneceğim..."

"Hayatım... Saat 12:56..."

"Ben iyiyim. Endişelenme." Gülümsedi ama ikisi de biliyordu ki, içten değildi.

 Hava karanlıktı, ayaz iyi hissettiriyordu. Havanın tadını çıkartarak yoluna devam etti. Yürüdükçe kendini iyi hissediyordu. Kalbi ve aklı boşalmıştı.

Parka vardığında kendine kenarlarda duran banklardan birisini seçti. Her şey sessiz ve sakindi. Temiz havayı derince içine çekti. Daha iyiydi.

Artık her şey yolundaydı.

"Yanın dolu mu?" Dowoon sessin sahibini gördüğünde kalbi tekrardan parçalara ayrılmıştı.

"Wonpil..."

"Hey...Oturaabilir miyim?"

"Elbette..." Diğerinin oturabilmesi için yavaşca bankın yan tarafına doğru kaydı. Elleriyle oynamaya başladı. Yüzünü tekrar ona çevirdiğinde ona hala aşık olduğunu biliyordu. Kalbi acıyordu.

"Eee... Bu saatte burada ne yapıyorsun?"

"-Yalnız- kalmaya ihtiyacım vardı. -Sen- neden burdasın? Vakit öldüreceğin arkadaşların yok muydu?"

"Sen neyden-"

"Her şeyi gördüm. Beni koskoca bir ay götmezden geldin. Siktiğimin ayı boyunca, farkında mıydın, değildin.

"Ben-"

"Neden buraya geldin? Neden bana geldin? Sadece geçip gidemez miydin?"

"Dowoon...Burada olacağını biliyordum... O yüzden geldim."

"Neden? Neden sadece arkadaşlarınla kalmadın-"

"Onlarla hiç bir zaman takılmak istemedim. Moralim bozuktu. Beni zorladılar. Neşelendirmek istediler."

"Oldukça mutlu görünüyordun."

"D-Değildim. Yaptığım yanlıştı. Sana söylemeliydim. Bende senden hoşlanıyorum."

Ben hoşlanıyor??

Şimdi??

"Neden."

"Ne?"

"Neden şimdi? Neden bir ay sonra? Neden sana söylediğimde değildi? Wonpil, bir ay boyunca sikik bir haldeydim. Senden asla vazgeçmedim ama ben... Siktir kendimden söylediğim her şey yüzünden nefret ediyordum. Ama neden bunca zaman sonra şimdi söyleme gereği duydun? Neden!?"

"Dowoon-"

"Ban acıdığın için mi söyledin? Beni gerçekten seviyor musun? Yoksa sadece bir şaka mı?"

"Hayır-"

"Gitmeliyim." Wonpil, küçüğünün ayaklanıp gitmesini izledi. Silueti gözden kaybolana kadar kalp sızısıyla mücadele etti.

"Korkmuştum...Ama şimdi seni kaybettim." 




----

Son 1 bölüm ühüğ


Friend Zoned Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin