Friend Zoned

f o u r

(wonpil'e sövmeye hazır olun)

 Dowoon endişeyle partinin yapılacağı evin önünde Wonpil'i bekliyordu, okulundan çocuklar onu görüp selam veriyor, hayatlarının eğlencesine gidiyorlardı.

Dowoon iyice endişelenmeye başlamıştı, aklında farklı farklı senaryolar dönüyordu;

Neden geç kalmıştı?

Gelmiyor muydu?

Başka biriyle mi gidecekti?

Yoksa çoktan gitmiş miydi? 

"DOWOONİE!" Dowoon sırtına bir anda oluşan ağırlığın kimden kaynaklandığını biliyordu (wonpil sırtına atlamış işte yazar çok edebiyat yapmış)

"Merhaba hyung"

"Aww çok hoş görünüyorsun."

"Teşekkürler hyung. Senin içinde aynı şeyi söylemek isterdim ama seni göremiyorum."

 "Oops~." Wonpil, Dowoon'un sırtından atladı ve Dowoon'un kalbinin durmasını sağlayacak şekilde gülümsedi."

Beyaz bir tişört ve siyah yırtıkları olan bir pantolon giyiyordu. Kendisine tam olarak "erkak arkadaş" görünümünü veren beyaz bir beysbol şapkası takıyordu.

"Ben...uh...harika görünüyorsun hyung." Wonpil kıkırdadı ve Dowoon'ın elini tuttu.

"Hadi içeri geçelim. En son kontrol ettiğimde parti içerideydi, dışarıda değil." Dowoon başını salladı ve ağır içki ve ter kokan eve girdiler.

Klasik lise partisi.

Yüksek sesli müzik evin her yerinde yankılanıyordu.insanlar neredeyse üst üsteydi, dowoon böyle ortamlara pek girmezdi.

Wonpil onu kalabalıktan uzaklaştırmak için sürüklemeye başladı. Dowoon o sırada oldukça stresliydi, bir kız ona dokunmaya çalıştı. İnsanlarla fazla ten temasında bulunmazdı, wonpil dışında. Sadece Wonpille.

Uzun uğraşlar sonucu mutfağa varmışlardı, fazla kalabalık  değildi ve nefes alacak alan vardı. Sadece,  Jae, Sungjin ve Hanuel vardı.

"Sizi burada gördüğüm için çok mutluyum. Görüyorum ki küçük arkadaşını da getirmişsin. Sooyoungla geleceğini düşünmüştüm.

"Dowoonla gelmek istedim. Son zamanlarda pek fazla görüşemiyoruz." Dowoon Hanuel'i tanımadığı için utanıyordu ve kapı tarafında doğru gitti. Jae dowoon'un yakınına gidip incelemeye başladı.

"Wonpil'den bir yaş küçük ama ondan uzun. Utanç verici."

"Kapat çeneni Jae Hyung" Sungjin sadece ikiliye bakıp güldü.

"Pekala. Umarım partide eğlenirsiniz. Şimdi içeri geçeceğim. Soju ister misiniz?"

"Hayır teşekkürler. Ve zaten Dowoonie içmiyor." Dowoon katıldığını belli etmek için başını salladı. Ve daha reşit değildi.

"Hadi ama. Kaç kere içtiniz ki? 16 değil misiniz?"

"Evet..."