Simona Journals: Hikayeyinin çoğunu ağzından okuyacağıbız kişi. 21 yaşında üniversite öğrencisi. 1.73 boylarında sarışın ve simsiyah gözlere sahip hayatından tam anlamıyla beklentisi olmayan, sürekli aile içi problemler yaşayan bu yüzden annesi tarafından yurt dışındaki teyzesinin yanına üniversiteyi devam etmesi için gönderilen genç bir kız.
Joseph Morgan: 26 yaşında. Tüm kızların gülüşüne ve aksanına hasta olduğu, kendini beğenmiş yakışıklı pisliğin teki. Herkesin ondan korktuğu, her an heryerde bir sakatlık çıkarabilecek tipe sahip olan biri. Ve 3 yıldır üniversite 3.sınıfı geçemeyen gerizekalının teki
Jess Pouply: Okulun şirin ama bir o kadar da gizli kurdu olan çocuk. Her ne kadar sakin görünsede nerdeyse tüm kötü olayların altından o çıkıyor diyebiliriz.
Melissa FreshHeart: Soy adı her ne kadar "Fresh heart" olsada kimsenin düşünemeyeceği kadar bencil kıskanç egoist ve kendini çok yükseklerde gören 22 yaşında bir genç kız parçacığı. Aynı zamanda Simona'nın kuzeni.
Ve bugün. Her şeyin yeniden başladığı gün.
Babamla lavga ettikten sonra annem beni teyzemin yanına götürmeye karar verdi. Hadi ama. Bu ne kadar kötü olabilirdi ki. Brlki de bir iki yakışıklı komşu çocupu vardır ha ? Yine saçmalıyordum. Uçaktan indiğimde tüm yalakalıpıyla birlikte beni havaalanında bekleyen kuzenim Melissa orda olacaktı. Bu intihar etmem için yeterli bir sebep gibiydi. Ve nihayetinde uçak durmuştu teyzem eniştem ve Melissa çoktan gelmişlerdi. Yapılan birkaç işlemden sonra onların yanına gittim. Ve teyzem başlamıştı "Hoşgeldin canım. Nasılsın ? Yolculuk nasıl geçti ? Annen söyledi aranızda sonrublar olmuş. Hepsini anlatmadı. Noldu ? Niye kavga ettiniz ? Herneyse. Sen nasılsın ?" Bu kadar kelimeyi söylemeye üşenmiyor muydu ? Eniştem ekledi "Monica istersen bunları sonra konuşun ha ? Simona yorgun gözüküyor". Sonunda teyzem susmuştu. "Ah John. Teşekkür ederim" diye ekledim. Arabaya bindik. Ben ve Melissa arkada oturuyorduk. "Eee Melissa hayat nasıl ? Yakışıklı komşu çocuklarınız var mı ?" bunu sordupuma kendim bile inanamıyordum. "Var. Ama ümitlebme ben varken senin gibi çirkin bir kıza kimse bakmaz" dedi. Resmen sinirlerimi zorluyordu. Gözlerimi ona dikip "Dua et katil olmak için fazla yorgunum yoksa seni şuracıkta gebertmiştim" deyip kafamı cama doğru çevirdim. Eve dopru yaklaştığımız için John arabayı hafif yavaş sürüyordu. Evden birkaç kilometre uzakta 25/26 yaşlarında biri biz gecerken John ve Monica'ya el salladı. "Bu kim ?" dedim kafamla pencereden dışarıdaki adamı işarerleyerek Melissa'ya. "Joseph." dedi. "Joseph Morgan." O an hayattan bıkan Simona Journals yeniden doğmuştu. Adı JOSEPH'ti. Ve bu dünyada insan olmarak yaşamak için fazla yakışıklıydı....
Umarum hoşunuza giden bir bölüm olmuştur :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızı Sevmek
RomanceMerhaba :) Ben Sumeyra wattpad a yazdığım ilk hikaye bu olacak. Olduğunca dikkatli ve yazım hatası yapmadan yazmaya çalışacağım. iyi okumalar ♥