+ Evet, nihayet tanıştırıyorum sizi. Jeongin, Hyunjin.
- Memnun oldum.Hyunjin gülümseyerek elini uzattı, sonradan Jeongin'in iki elinde de bavullar olduğunu fark ederek elini geri çekti, garip hissedip elini ensesine koydu ve yere baktı.
Jeongin, alnına dökülen sarı saçları, yorgunluğuna rağmen parlayan gözleri, yorgun gülümsemesinin iki kenarındaki gamzeleriyle etrafa adeta ışık saçıyordu.
~Ben de memnun oldum. Şu elimdekileri bir bırakayım olur mu, kusura bakma.
- Yok canım, ne kusuru. Yardım edeyim hatta ben.Ancak Hyunjin'in kolları, o büyük bavullar için fazla narindi. Boya fırçalarını tutmaya alışkın ince parmaklarıyla genelde sert işlere kalkışmaz, o kısmı Chan'a bırakırdı.
+ Sen bana bırak onu da Hyunjin, hallederiz biz.
Hyunjin, Chan'ın güven verici cümlesiyle gülümsedi. İki kardeş, Hyunjin'in odasının bitişiğindeki odaya Jeongin'in eşyalarını yerleştirirken, Hyunjin fazla müdahil olmak istemedi ve odasında durdu.
***
+ Hyunjin, kapıya bakar mısın?
Chan içeriden seslendiğinde Hyunjin halihazırda kapıdaydı.
+ Kimmiş?
- Pizza tanrıları yorulduğunuzu hissedip size bir hediye göndermişler.Hyunjin kıkırdadı. Chan gülümseyerek Jeongin'e döndü.
+Hyunjin böyle de düşüncelidir işte.
~Zahmet etmişsin Hyunjin abi, teşekkürler.Abi mi? diye geçirdi Hyunjin içinden.
- Abi deme bana lütfen, altı üstü 2-3 yaş var aramızda. Hyunjin de geç.
~ Peki Hyunjin.Jeongin, gözlerini kısarak gülümsedi.
- Elinizdeki işi bitirince mutfağa gelin direkt, pizzalar soğumasın.
+ Geliyoruz birazdan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarışın Değil / Hyunin AU
FanfictionGüzel sanatlar öğrencisi Hyunjin'in hayatı, ev arkadaşı Chan'ın kardeşi Jeongin üniversiteyi kazanıp onların evine yerleşince birdenbire değişir..