3

1.1K 144 3
                                    

Jeongin eve yerleşeli bir hafta olmuştu. Bir salı sabahı, tuvalin önündeki taburesinde oturmuş, sarı saçları, arkasında dağınık şekilde toplanmış, kaşları çatılmış halde yağlı boya tablosuna odaklanmış Hyunjin'in dikkati, omzundaki bir el ile dağıldı.

+ Nasıl gidiyor?
- Gayet iyi.
+ İşlerin yolunda olduğundan emin olmak istedim. Alıştın mı yeni düzenimize?

Hyunjin, Chan'ın bu babacan, güven verici tavrını hep çok sevmişti. Evde düzeni, huzuru var eden şeydi Chan, bir baba figürüydü adeta. Kendi öz kardeşi eve yerleşmiş olduğu halde, Hyunjin'in rahatının bozulmadığından da emin olmak istiyordu. Hyunjin, büyüdüğü evde hiç sahip olmadığı baba karakterini, yıllar sonra yaşıtı Chan'da bulmuştu.

- Alıştım, alışıyorum daha doğrusu.
+ Bu kadar içine kapanık olma ama, Jeongin çok kafa dengi çocuktur, takılın arada.
- Doğrudur..
+ Sürekli odana çekilmiş bir şeylerle uğraşıyorsun, seni de biliyorum, ama Jeongin'le iyi anlaşmanız benim için çok önemli.

Chan gülümsedi. Hyunjin, Chan'ın evde istediği huzuru ve sıcaklığı sağlayabilmek için, kendi yalnızlığının konforundan vazgeçmeye hazırdı.

- Yemeğe gidelim mi bu akşam? Evde yemek de yoktu hem, iyi olur.
+ Ha şöyle! Enerji gelir sana da hem. Jeongin dersten gelsin, çıkarız.

***

Ev dışında bir ortamda bir araya gelmek, Hyunjin'i hem mutlu etmiş, hem de Jeongin'in sosyal bir ortamdaki enerjik halini, çalışanlara karşı kibarlığını, bulunduğu ortama getirdiği neşeyi görmesine vesile olmuştu. Hyunjin, uzunca bir süredir ilk kez dışarıda rahat hissetmişti. Üç ev arkadaşının beraber ilk kez yemeğe çıkışlarının hatırası olan fotoğrafta, üçünün de gözlerinin içi gülüyordu.

Hyunjin'in içinde garip bir his vardı.

Sanki, bir şeyler, istemediği kadar güzel olacakmış gibi bir his.

Sarışın Değil / Hyunin AUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin