4

1.1K 146 10
                                    

Günler birbiri ardına geçiyor, mevsim değişip kışa dönüyordu. Evin yeni düzeni artık iyice oturmuştu. Fakat Hyunjin, kendinde olağandışı değişiklikler fark ediyordu.

Fazla mutluydu mesela. Gereksiz ölçüde mutluydu. Her zamanki huzurun ötesinde, garip bir heyecanla bezenmiş bir mutluluktu bu.

Dersten çıkıp eve geldiğine sevinir olmuştu mesela. Birbirinin aynısı olan haftaiçi günleri artık eskisi kadar anlamsız gelmiyordu.

Akşamları daha renklenmişti mesela. Hyunjin, odasından daha çok çıkar olmuştu. Üç genç, film geceleri, Playstation turnuvaları yapıyorlar ve eğleniyorlardı. Halbuki Hyunjin sevmezdi normalde böyle şeyleri.

Jeongin üniversiteye alışmaya çalışırken, veya suratı biraz asık olduğunda içinde bir sıkıntı beliriyordu Hyunjin'in. Onu dünyanın tüm dertlerinden korumak istiyordu, başını göğsüne koyup saçlarını okşamak ve geçeceğini söylemek istiyordu.

Tüm bunlar, yakın arkadaşının kardeşine karşı normal olan şeyler miydi? Yoksa Hyunjin kendi kafasında mı büyütüyordu bir şeyleri?

~ Ne çiziyorsun?

Hyunjin'in düşünceleri, Jeongin'in cıvıldayan sesiyle bölündü.

- Çiçekli bir konsept düşünüyordum.
~ Beni çizsene bir ara.

Hyunjin, beklenmedik bu soruya biraz şaşırmıştı.

~ Çok güzel model olurum. Bak mesela.

Jeongin ayağa kalktı, kot ceketini çıkarıp omzuna aldı, yüzüne havalı olduğunu düşündüğü bir bakış yerleştirdi ve Hyunjin'e baktı.

~ Nasıl?
- Harika, fakat bu tarz model çizimlerinde pek iyi değilim henüz.
~ Siz bilirsiniz ressam bey, eğer fikriniz değişirse ofisim hemen şurada.

Jeongin odasını işaret etti ve güldü. O gülüşü aynalarcasına güldü Hyunjin de, o gülüşün karşısında gülmeden durabilmek imkansızdı. Jeongin'in gülüşünde, insanın içini ısıtan bir şeyler vardı.

- Peki efendim, uğrarım düşünürsem.
~ Kolay gelsin.

Jeongin, fotomodel karakterinden çıkarak gülümsedi ve odasına yöneldi. Hyunjin, tuvaline geri döndüğünde istemsizce gülümsüyordu.

Sarışın Değil / Hyunin AUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin