Özlenen Şeyler

101 23 46
                                    

"Nasılsın?"

Yunho'nun kore'yi terk edişinin üzerinden geçmiş ilk ayın son gününde görüntülü olarak konuşuyorlarken sordu seonghwa.

Bu geçen bir ayda sürekli mesajlaşsalarda aralarına giren kilometreler onların özlem duymasına yeterli bir şeydi ki seonghwa bu geçen ayda hiç yunho ile güldüğü gibi gülmemişti. İyice asosyal bir insana dönüşmüştü.

"Seni özlemem dışında iyiyim. Sen nasılsın?"

Seonghwa aldığı bu cevap karşısında hüzünlü bir gülüş atmış ve aynı cevabı vermişti. Onu hiç bu kadar özleyeceği aklının ucundan bile geçmemişti. Şuan keşke yollamasaydım diye düşünüyordu ama iyileşeceği için oldukça mutluydu.

Ne kadar olursa...

"Ee naptın bir aydır? Zorlanıyor musun?"

"Çok zorlanmıyorum. Burda beden dili bilen biri var. Onunla kalıyorum."

Seonghwa 'onunla kalıyorum' lafından sonra tek kaşını kaldırarak yunho'ya bakmaya başladığında yunho 'ne oldu?' diye sordu.

"Ne mi oldu? Senin yanında kim kalıyo yunho? Kız mı erkek mi? Genç mi yaşlı mı? Beni aldatıyor musun yunho?"

Yunho seonghwa'nın bu tepkisine gülerken seonghwa da gülümsemişti. Onu mutlu görmek, tüm dünyaya bedeldi. Onu mutlu edebilmek ise bambaşka bir duyguydu.

Yunho sonunda kendini durdurmuş ve meraklı bakışlarını seonghwa'ya çevirirken 'ne o park seonghwa. Kıskandın galiba.' dediğinde seonghwa alaylı bir gülüş atmıştı.

"Yok canım ne kıskanması."

Yunho tebessüm ederek seonghwa'ya bakmaya devam ederken seonghwa da yunho'yu izlemeye başlamıştı. Sadece nefes alaa yeter dedikleri bu olsa gerek. Yanımda olsun da nasıl olursa olsun.

"Özledim."

Yunho seonghwa'nın her bunu dergisinde kalbi gümbür gümbür atıp kore'ye geri dönme isteği yaratsa da iyileşmek için, onunla normal bir gelecek kurabilmek için kendini zorla tutuyordu.

"Bende."

Birkaç dakika daha böyle konuştuklarında yunho'nun kapatması gerektiğinden kapatmışlar ve seonghwa yine ve yeniden asosyal moduna bürünmüştü.

Yunho'nun gitmesinden ve hastaneden çıkmasının üzerinden geçen bu bir ayda kendini hiç bir zaman iyi, enerjik, yaşam dolu ya da dinç hissetmemişti. Sanki o günden beri iyilik hali hissiyatını elinden almışlar gibi hissediyordu.

....

"Seonghwa hyung. Sen iyi olduğundan emin misin?"

Ertesi gün okula geldiğinden beri seonghwa'nın halsizliği çoğalmış hatta ateşi bile çıkmıştı. Hasta olmak şuan istediği en son şey bile değildi. Yunho'ya söz vermişti. Ne olursa olsun hastalanmayacak ve tedavi ne kadar sürerse sürsün yunho'yu bekleyecekti.

"Seonghwa kalk revire gidelim."

Hongjoong bunu söyledikten sonra san ile birlikte seonghwa'yı revire taşımışlardı. Hemşire seonghwa'yı muayene etmeye başladığında hongjoong ve san merakla onları izliyorlardı.

"Başka bir şikayetiniz var mı?"

"Bu aralar kalbim çok sıkışıyor. Bazı zamanlar nefes almakta da zorlanıyorum ama anlık."

Hemşire onaylayan mırıltılar çıkarttıktan sonra seonghwa'ya ateş düşürücü bir ilaç verdikten sonra hongjoong ve san'a dönerek 'onu mutlaka hastaneye götürün. Geçirdiği kaza sonrasına istenmeyen durumlar olmuş olabilir.' dediğinde hongjoong başını olumlu anlamda sallamıştı.

✔Song Of The Sea. (YunHwa)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin