SARMAŞIK MAHALLESİ (Mahalle Serisi 2)

14. BÖLÜM

Arkadaşlar bölümleri çok beklediğinizi, okumaktan zevk aldığınızı gerek attığınız mesajlardan gerek bölüm sonu yorumlarınızdan görüyorum. Ama acaba satır arası yorumlarınızı da mı eksik etmeseniz???

Melek sabah her zamankinden geç kalktığı için ne kahvaltı yapmaya vakit bulabilmişti ne de annesine ve Sera'ya bakmaya...

Baksa Sera'nın bilgisayar başında bir elinde kalem diğer elinde defter uyuyakaldığını görür, belki de neyin peşinde olduğunu anlardı.

İş yerine vardığında Zümrüt'le, çalıştıkları projenin şefinin tartıştığını gördü.

Olayı izleyen stajyeri yanına çekti.

"Neler oluyor burda?"

"Otel sahibi bahçe ile ilgili fikrini değiştirdiğini mail atmış. Geçen hafta toplantıda Zümrüt'ün öne sürdüğü fikri uygulamamızı istiyor."

"Peki Ali Bey bu fikrin bize getirisinin farkında mı?"

Stajyer aslında Zümrüt'ü haklı bulduğunu ama diğerinin de şef olduğundan sesini çıkaramadığını hareketlerden oldukça belli etmişti.

"Biriniz Cemil Bey'e haber verebilir mi?"

Cemil Bey şirketin İstanbul üzerindeki Ceo'suydu.

"Hemen Melek Hanım."

Birkaç dakika sonra gelen Cemil Bey herkesi toplantı salonuna toplamayı başarabilmişti.

"Bu rezilliği biri bana açıklamak ister mi?"

Cemil Bey'in sesi üzerine Ali Bey atlasa da susturulmuş gözler boğazını temizleyen Melek'e dönmüştü.

"Yanınıza gelebilir miyim Cemil Bey?"

"Buyrun Melek Hanım."

Stajyerlerden birinden söz konusu inşaatı tahtaya yansıtmasını isteyip Cemil Bey'e döndü.

"Otel sahibi müşterimiz Ali Bey'in kendisine daha önce sunduğu ve kabul ettirdiği bahçe fikrinden vaz geçip geçen haftaki toplantıda Zümrüt'ün öne sürdüğü fikri beğenmiş. Şahsen ben bunu hiç yadırgamadım. Aksine adamın sizin fikrinizi nasıl beğendiğine dahi şaşkındım."

"Bu ne demek Melek Hanım? Buraya gelişinizin 2. Haftasında yaptığım işleri tartışacak bilgiyi edindiğinizi mi zannediyorsunuz?"

"Hayır Ali Bey. Otel sahibi 28 yaşında genç bir beyfendi. Siz işinizde ustasınızdır buna diyeceğim yok fakat biz gençlere ayak uydurma vaktiniz gelmedi mi sizce de? Eğer bu dediğim size şahsi görüş ya da Zümrüt'ü koruma içgüdüsüyle yaklaşılan bir fikir gibi geliyorsa olaya maddi açıdan bakmanızı öneririm. Zümrüt'ün müşterimize sunduğu fikir bizim ya da çalışanlarımızın iş gücünden eksiltmez, ya da saatlerimizi çoğaltmaz ama daha fazla kazanacağımızı gösterir. Üstelik sizin fikriniz henüz uygulamaya geçilmemiş. Ortada bozulacak, kırılacak hiç bir şey yok. Bahçe için aldığınız mallardan kullanacağımızı ayırır kullanmayacağımızı geri iade ederiz. Edemediğimizi depoya kaldırır bir sonraki projede kullanırız. Böylesine basit bir konu için 20 yaşında genç bir stajyerle tartışmanıza inanın bana gerek yoktu. Ha sizin zorunuza giden fikrinizden dönülmekse bu Zümrüt'ün sorunu değil. Hesabını ondan soramazsınız. Ama bir şey yapabilirsiniz ki o da kendinizi yeniliklere açmanız gerektiği olur."

Oturduğu yerde renkten renge giren Ali Bey'e gülümseyerek kendi sandalyesine geçti. Önündeki bardağa bir su doldurup Ali Bey'e doğru itti.

Odada bulunan stajyerlerin gülmemek için kendilerini oldukça sıktıkları belliydi.