*Yeni ve heyecanlıysan içinden kısacık da olsa ekler paylaşmak gelebilir. Benim gibi :)
Lise 1 yeni bitmişti kuzenlerim Orkun ve Çağla ile 15 günlüğüne yaz kampına gitmiştik. Aslında o devre benim yaş grubum değildi. Genelde herkes liseyi bitirmiş sınav stresini atmaya gelmişti. Ama kuzenlerim dolayısıyla beni de araya kaynattılar. Zaten yaşımdan da büyük gösterdiğim için kimse yadırgamadı. Odalar 2şer kişilikti. Ben Çağla ile kalıyordum. Çağla, soğuk görünen ama insanlarla kolay kaynaşan biridir. Güzeldir hatta çok güzel bir sarışındır. Zaten onun sayesinde her gruba kolayca kabul edilmiştik. Bu durum Orkun’un canını sıkıyordu. Neyse ki o da bir Melek bulmuştu kendine bizimle uğraşmayı bırakmıştı.
Kampın 3. gününde en son dahil olduğumuz grupla sabah kahvaltısında planlar yapmaya başlamıştık. O gece deniz kenarında toplanıp şarkılar söylemeye karar verdik. Hem gruptan bir çocuğun kuzeni de dahil olacakmış kampa. Yaşça bizden – yani onlardan - 3 yaş büyükmüş. Sesi çok güzel şahane de gitar çalar dediler. Sevinmiştik eğlenceli olacak diye. Oysa o gece çalınacak olan sadece gitar olmayacakmış. Bunu da sadece birkaç saat sonra öğrenebilecektim.
Saat öğlen 3 civarı denizden gelip duşumuzu aldıktan Çağla biraz uyumak istediğini söyledi. Ben de kitabımı alıp yatağıma girdim. Akşam yemek saatine kadar biraz kitap okumak yapılacak en güzel şeydi. Lakin Çağla’nın uykusunda durmadan konuşması yüzünden –evet Çağla sınava hazırlandığı dönem kaptığı bu özelliği bir türlü bırakamamıştı- kitaba yoğunlaşamıyordum. Aniden çıkardığı sesler beni hem korkutuyor hem de her şeyi baştan okumama sebep oluyordu. Bu kısır döngünün devam edeceğini anladığım için arada kendimce bi şeyler karaladığım defterimi ve kalemimi alıp sahilin yolunu tuttum.
Sahil boş sayılırdı. Kamptakiler hazırlanmak ya da dinlenmek için odalarına dönmüşlerdi. Bu sakinlik hoşuma gitmişti. Rahat rahat yazarım diye düşünmüştüm.
“Merhametini hediye etmeseydin geçmişine belki sevdamı bu kadar kolay harcayamazdın. Şimdi ayaklarımı ıslatırken denizin soğuk suyunda sen yanımda olurdun sözlerinle ısıtırdın içimi. Hak etmemiş kadınların yüreğine cömertçe ektin aşkını. Oysa en çok ben sevdim seni, en iyi ben ezberledim. Saçlarınla kavgalı olduğunu kaçı bilir söylesene ya da kaçı çayı şekersiz, türk kahvesini orta, nescafeyi sütlü ve tek şekerli içtiğini düşünmeden cevaplar. Sen benim göz rengimi bile hatırlayamazken benim ezberimdedir tüm yüzün. Çenenin altındaki yara izi örneğin. Bakarken bile kanımın çekildiği kendim yaşamışım gibi canımın yandığı yara izin. Belki de hayatının en tatlı acı hatırası. Çocukluk aşkın uğruna tırmandığın ağaçtan erik değil sen düşmüşsün yarılmış çenen. O minik kız korkmuş ağlamış, sen erkekliğin getirdiği güvenle bişey yok demişsin ama gözlerin kızarmış acıdan, ağlamamak için zor tutmuşsun kendini. Baktıkça seni hatırlarım demişsin minik kıza. Minik kız gözyaşlarının arasından hafifçe gülümsemiş sana sonra arkasını dönmüş gitmiş. Sen de koşarak eve gitmişsin. Ben biliyorum o ize baktıkça onu hatırladığını, onlar biliyor mu…”
Tam kendimi kaptırdığım sırada zamanlamasına her zaman hayran olduğum Orkun yana yakıla bana seslenmişti. “Nerdesin kızım sen bakmadığımız yer kalmadı telefonunu da almamışsın yanına”. Ah evet odadan çıkarken hiç aklıma gelmemişti. “Tamam panik yapma işte buradayım ne var?” “Çağla uyandığında seni görememiş merak etti ortalığı ayağa kaldırdı biz de aramaya koyulduk.” Sanki annem… “Söyle geliyorum birazdan merak etmeyin.”
“Benim seninle, senden habersiz yarattığım bu dünyaya elleri geçtim yanımdakilerin bile huzuru sokmaya niyetleri yok…Şimdi kapatıyorum bu sayfayı ezbere söylediğim şarkıyla…
Küçüğüm daha çok küçüğüm bu yüzden bütün hatalarım / Övünmem bu yüzden bu yüzden kendimi özel önemli zannetmem / Küçüğüm daha çok küçüğüm bu yüzden bütün saçmalamam / Yenilmem bu yüzden bu yüzden kendime hala güvensizliğim / Ne kadar az yol almışım ne kadar az yolun başındaymışım meğer / Elimde yalandan kocaman rengarenk geçici oyuncak zaferler / Küçüğüm daha çok küçüğüm bu yüzden bütün korkularım / Gururum bu yüzden bu yüzden çocuk gibi korunmasızlığım / Küçüğüm daha çok küçüğüm bu yüzden sonsuz endişem / Savunmam bu yüzden bu yüzden bir küçük iz bırakmak için didinmem”
https://www.youtube.com/watch?v=vbd5JNEch08
keyifli okumalar :) yorumlarınızı merak ediyorum hem de çoooook :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Küçük Aşk Masalı
RomanceSesim ve Burak... Zaman mı yanlış onlar mı? Ya da her şey doğru da durum tamamen inat mı? Peki gitmek mi kalmak mı? Ya şarkılar??? Her durumun şarkısı gerçekten var mı?