Severus'un Haremi

0.1 | İksir Dersi

Harry ilk iksir dersi için kesinlikle çok heyecanlıydı ama bu konuda kesinlikle yalnız değildi. Ron ve Draco da kesinlikle o kadar heyecanlıydılar ki ne yapacaklarını bilemez bir konumdaydılar. Hatta öyle ki her şeye rağmen bu üçlü artık neredeyse sürekli birlikte takılıyorlardı. Muhabbetleri ise belliydi: Profesör Snape… Aralarında ki tek yarış ise Snape’in önce hangisini fark edeceği yarışıydı.

Sınıfa girdikten sonra üçü tek bir masaya yerleştikleri için zavallı Hermione, Bliase ve Pansy’nin olduğu masaya geçmek zorunda kalmıştı. Pansy ve Bliase gözlerini devirdiler ama asıl işi bozan Draco olduğu için kıza hiçbir şey diyemediler. Beş dakika kadar sonra Snape o heybetli havasıyla zindanlardaki sınıfa giriş yapmış bulundu ve asasını çıkartarak direkt olarak tahtaya gereken malzemeleri ve iksirin yapılış şeklini yazmıştı.

‘’Kırk dakika süreniz var, iksirleri yaparken masalarınızı tek tek dolaşacağım’’ dedi soğuk soğuk. Bununla birlikte Draco, Harry ve Ron bir an için göz göze geldiklerinde Draco sırıtmıştı. O iki aptalın aksine iksirde gerçekten çok iyiydi ve bu iyiliğini sonuna kadar kullanacaktı tabi ki.

‘’Bu kesinlikle haksızlık’’ dedi Ron derin bir nefes alarak.

‘’Hayat adil değil Weasley, biliyorsun’’ dedi Draco ve Harry’nin bu muhabbete tek tepkisi gözlerini devirmek oldu. Daha sonrasında herkes iksirlerine odaklanmaya başlamıştı.

Harry eski püskü olan kitabını açtığı zaman oflamıştı. İksir konusunda kesinlikle berbatı ve en büyük rakiplerinden biri olan Draco resmen iksir dersini ağlatıyordu. Bu kesinlikle çok canını sıkıyordu. Snape kendisinin olmalıydı!!!

Yaklaşık on beş dakika sonra Profesör Snape tek tek masaları dolaşmaya başladığı zaman Harry, Draco’ya laf sokmakla meşguldü.

‘’Kitapta da tahta da kesin yazıyor’’ dedi Draco gözlerini devirerek. Aptal Potter hep bu yüzden kaybetmeye mahkumdu işte.

‘’Ağlayarak kitaptakini yapmaya devam et Malfoy’’ dedi Harry ezme işlemine devam etti. Onun bu hareketi Snape’in bütün ilgisini üstünde toplamayı başarmıştı tabi ki. Onun masaya doğru geldiğini gören Ron kravatını biraz gevşetmiş ve gömleğinin birkaç düğmesini açmıştı. Snape onlara doğru yaklaştığında sanki bir alev topu da gelip yüreğine oturmuştu çünkü genç çocuk resmen alev almıştı. Daha sonrasında onun gelişini fark eden kişi Draco olmuştu ve sexy olduğunu düşündüğü bir gülüşünü suratına oturtup adama açıkça göz kırpmıştı.

Snape iki genç çocuğun bu hareketleriyle birlikte sadece gözlerini devirmiş ve sırayla hepsinin iksirlerini kontrol etmişti. Harry iksirine o kadar çok odaklanmıştı ki Snape’in yanına geldiğini bile fark edememişti. Bu yüzden Snape birkaç defa boğazını temizledi.

‘’Bay Potter’’ dediğinde Harry aniden kafasını kaldırıp karşısında ki adama doğru baktı.

‘’Kazanınızı da alıp bir dakika için benimle gelir misiniz?’’ Harry duyduğu bu cümleyle beraber açıkça sırıtmıştı.

‘’Tabi ki Profesör’’ dediğinde arkasında bıraktığı iki kişi ellerindeki bıçakları kaldırmış, sinirli bir şekilde Harry’nin sırtına bakıyorlardı. Hatta Ron sinirden kesinlikle saçlarıyla aynı renk olmuştu.

‘’En fazla nasıl bu kadar kötü olabildiğini sorar, sakin olsanıza’’ dedi Pansy gülerek. Üç kişinin aynı kişiye aşık olması sonucunda oluşan kaos ortamını izlemek çok eğlenceliydi ve Pansy sürekli yanında bir paket çekirdek taşıyordu sırf bunun için.

Ama herkesin düşündüğünün aksine Snape’in aklında çok farklı şeyler vardı…….

Bu hikayemin kurgusu aşırı az ve sınırlı o yüzden biraz kısa kısa anlatacağım :(