3

1.5K 107 58
                                    


İki genç gözlerini acı tatla yummuş, yabancı gelen bu tadın boğazlarını yakmalarına izin vermişti.

Hajime kadehini sertçe yere koydu. İlk defa içtiği için heyecanlıydı. "Seni yeneceğim pislik!"

"Göreceğiz Iwa-chan." Tooru eline şişeyi aldı ve kadehleri ikinci kez doldurmaya başladı. Hajime elini hafif ağrıyan başına yerleştirip kadehini diğer eline aldı.

"Üç, iki, bir!" Tooru tekrar bir geri sayım yaptı ve ikinci kadehlerini kafalarına diktiler.

Zaman hızlı geçmişti. İki çocukta kendinde değildi.

"Kaçıncı bu? Yendim seni aptal Tooru."

"Sensin aptal. Asıl ben yendim seni. Bak sarhoşsun işte!"

Hajime kafasını sinirle kaldırıp esmerin gözlerine baktı. "Gösteririm şimdi sana sarhoşu."

Tooru ellerini göğüsünde birleştirdi ve yüzünü ona yaklaştırdı. "Göster hadi."

Hajime esmerin omuzlarından tutup onu yere doğru ittirdi ve üzerine çıkıp omuzlarını yere bastırdı.

Esmerin gözleri açılırken kalp atışları kendi kulağını dolduruyordu.

Altında şaşkınca ona bakan çocuğun yüzünü kaşları çatık bir şekilde süzdü. Ve yüzlerini yaklaştırdı.

Tooru bir şeyler söylemek için ağzını açmayı denesede kelimeler boğazına düğümlenmiş, nefes bile almaya çekiniyordu. Konuşmaya yeltendiğinde dudaklarının çarpışacağı düşüncesi kafasını buluyordu.

Fakat aniden üzerinde ki çocuk kendini bıraktı. Tooru şaşkınca gözlerini kırpıştırdı ve üzerine yığılan çocuğu yavaşça ittirdi.

Doğruldu ve yüzünü elleri arasına aldı.

Ne düşünüyorum ben?!

Titrek bir nefes verdi ve sızan çocuğa baktı. Yüzünün her bir ayrıntısına dikkatlice bakarken gözleri dudaklarına kaydı. Olması gerekenden uzun bir süre arkadaşının dudaklarına baktığını fark etmesiyle kendince bağırdı ve Hajime'yi üzerinden tamamen itip ayağa kalktı.

Kendini yüz üstü yatağına bıraktı ve yüzü yatağa gömülüyken yorganı yumrukladı. "Aptal Iwa-chan! Hiç dayanıklı değilsin!" sesi boğuk çıkmıştı. Sırtı yatağa değecek şekilde döndü ve boş tavanı süzdü. Ardından ayaklandı ve yatağın üzerinde ki atıştırmalıkları toparladı. Sinirle nefes verdi. Başı ağrıyordu. Yerde yatan arkadaşına baktı, uyanmamasını umarak dolabından temiz iç çamaşırları çıkarıp yatağına koydu ve kendi odasında ki banyoya ilerledi.

Ayılmak ve düşüncelerinden sıyrılmak için hızla suyun altına girdi. Ilık su sırtından aşağıya damlarken gözlerini yumdu ve kaşlarını çattı. İçerdeki atmosfer kendisini fazlasıyla garip hissettirmesine sebep olmuştu. Hızlıca işini bitirmeye baktı. Saçını daha sert bir şekilde yıkadı ve suyu kapatıp duşa kabinden dışarıya adımladı. Saçını havluyla kurularken diğer eline aldığı havluyu beline sardı. Derin bir nefes verip odasına geri girdi. Fakat gözleri korkuyla açıldı.

"I-iwa-chan?"

Yatağında oturup kendisini süzen arkadaşına baktı. Hajime elini saçının arkasına götürdü ve hafifçe kaşıyıp elini geri çekti.

Tooru tereddütle yatağına yöneldi. Çamaşırları ordaydı. Bu onu utandırmıştı. Rahatsızca kıpırdandı.

"Ateşli görünüyorsun."

Tooru cümleyi idrak etmeye çalışırken Hajime devam etti.

"Seninle yatmak için can atıyorum."

Tooru tüm vücudun alev içinde yandığını hissederken diyeceklerini toparlamaya çalıştı. "N-ne diyorsun sen?"

Hajime ayağa kalktı. Tooru kızarmış yüzü ve korkuyla büyümüş gözleriyle arkadaşına baktı. "Seninle seks yapmak istiyorum." Tooru hafifçe geriye adımladı. "H-hey sarhoşsun! Dediklerin doğru bile değil!"

Sinirle kaşlarını çattı. "Pişman olacağın şeyler söyleme!" Hajime onu duymuyordu. Tooruya doğru adımladı ve elini omzuna yerleştirdi. Tooru hızlıca kolunun altından geçti ve yatağından çamaşırlarını alıp koşarak odasından çıktı. Kapıyı arkasından kapatıp arkasında bir çift şaşkın göz bıraktı.

Koşarak evinin alt katında ki banyoya yöneldi. Bayan Oikawa oğluna kafası karışmış bir şekilde bakarken kendisini tuvalete kilitledi. Sırtını kapıya yasladı ve hızlıca çamaşırlarını giydi.

Aptal.

Tek eliyle yüzünü kapatırken yanaklarının hala utançla yandığını hissetti.

Ne dediğinin farkında mı?!

Sabah her şeyi unutmuş olacak!

Tek yaptığı benimle dalga geçmek.

Kendini yere bıraktı ve yüzünü dizlerine gömdü.

Umarım şu an ayık değildir..

Kafasını kaldırdı ve saçını havluyla kuruladı. Sinirli homurtular çıkardı ve burda oturmanın hiçbir şeye fayda sağlamayacağı düşüncesiyle banyodan çıktı.

"Tooru!"

Gözlerini sesin geldiği tarafa çevirdi.

"İyi misin? Öylece koştuğunu gördüm. Hajime nerede?"

Yüzüne küçük bir tebessüm yayıldı. "Sızdı hemen. Anlaşmayı ben kazandım."

Bayan Oikawa kıkırdadı. "İçtiniz yani?" Tooru'nun ağzı cevap vermek için açılırken devam etti. "Neden aceleyle koştun peki?"

Tooru aklına gelen anlarla kızarırken gözlerini kaçırdı. "Uzun hikaye."

Bayan Oikawa elini oğlunun ıslak saçlarına yerleştirdi ve karıştırdı yavaşça. "Peki, arkadaşın uyuyorsa benimle film izlemek ister misin?"

Tooru bunun kafasını dağıtabileceğini var sayarak onaylamak için kafasını aşağı yukarıya doğru salladı ve beraber içeriye geçtiler.

Televizyonun karşısına otururkense aklında sadece tek bir şey vardı.

Iwaizumi.

touch | iwaoiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin