"Salak Oikawa."Suratına boşalan buz gibi su ile uyuya kaldığı koltuktan fırladı Tooru. Gözlerini kırpıştırırken Hajime nefes verdi. Şaşkınca gözlerini ovaladı ve ıslanmış üzerine baktı Tooru. "Noluyor, saat kaç?"
"Dokuza on var."
"Do-dokuza on mu var?! Beni neden uyandırdın?"
Hajime sırıtırken elini beline yerleştirdi ve kendinden emin bir ses tonuyla konuştu. "Yemek yapacağız."
Tooru önce duraklasada kahkaha atmaya başladı. "S-sen mi.." Dolan gözünü koluna silerken nefes almaya çalıştı. "Yemek yapacaksın?"
"Kapa çeneni benzetirim seni şimdi yemeğe."
Tooru soluklanırken ayağa doğruldu. Dışarda ki soğuk havaya rağmen evlerinin çok sıcak olmasından, üzerini çıkarmakta bir sorun görmedi. Islanmış tişörtünü yanında duran sandalyeye astı ve isteksiz adımlarıyla mutfağa doğru sürükledi Hajime'yi. Bir yandan mırıldanıyordu. "İwa-chan mutfağımızı havaya uçurur musun sence? O kadar ileri gider misin yani? Önlem almak için.." Hajime'nin omzuna dirseğiyle vurmasıyla inledi. "A-acıdı be."
"Birazdan kafanı uçuracağım senin." İki oğlanda dün gece hiçbir şey yaşanmamış gibi eğleniyor ve kıkırdıyordu. Tooru duraksadı. Sahiden, dün gece en son ne yapıyorduk?
Gözlerini kıstı ve geceyi hatırlamaya çalıştı. Aniden hatırladıklarıyla şok geçirircesine açtı gözlerini. Hajime'den uzaklaşırken yüzünü elleri arasına alıp utançla arkasını döndü.
"Oikawa?"
Tooru kalbinin hızlandığını hissetti. Hajime muhtemelen dün gece yaşananları hatırlamıyordu, değil mi? Gece öylesine demiş olduğu o lafları tamamen unutmuştu. Tooru öyle düşünüyordu en azından.
"Bir sorun mu var?"
Tooru omzunda hissettiği el ile hızla arkasını döndü. "İyiyim! Tamamen. Ha-hadi bakalım kim daha iyi yemek yapıyormuş göstereceğim sana şimdi!"
Hajime memnuniyetle sırıttı ve eline ilk gelen mutfak malzemesini Tooru'ya doğru uzattı. "İzle de gör." Elinde tuttuğu tavayı hızla çevirdi ve ocağın üzerine yerleştirdi.
"Patatesleri getir!"
"Kölen miyim ben Iwa-chan?"
Hajime yüzünü Tooru'ya doğru yaklaştırdı. "Değil misin?" Tooru'nun kaşları havaya kalkarken uzaklaştı Hajime'den. Bir şey demek yerine patatesleri almayı tercih etti ve onları Hajime'ye uzattı.
"Ne yapacağımızı biliyor musun?" Patatesleri esmerin elinden alırken sordu.
"Hayır."
Hajime kaşlarını çatıp Tooru'ya döndü. "Benimle dalga geçene bak. Patates getirdiğine göre yumurta haşlayalım, ne dersin?"
Tooru Hajime'nin yüzünde ki ciddi ifadeye kıkırdadı. "Patates yapacağımızı biliyorum." Yanına yaklaştı ve eğilip alt dolaptan bir leğen alıp tezgaha yerleştirdi. "Ama daha önce yapmadım." Hajime onu dinlerken tek kaşını kaldırdı. Ardından suyu açtı ve eline bir patates aldı. "Neyse ne. Yarış yapacağız."
"Ha- ne?" Tooru şaşkınca ona döndü.
"En çok patates doğrayan kazanacak."
Tooru sinirle yanaklarını şişirken mırıldandı. "Iwa-chan seninle bir daha öldürsen yarışmam."
"Neden?"
Tooru dün gece için sinirliydi. Tüm yaşananlar onun yüzündendi. Hajime'yle yarış yapmak istemişti ve sonrasında onu garip hissettiren bir takım olaylar yaşamak zorunda kalmıştı. Kafasını sallayıp düşüncelerini dağıtmaya çalıştı. "Dün ne kadar berbat bir yarışmacı olduğunu kanıtladın zaten."