Klişe, Klişe, Klişe...

214 42 245
                                    

Merhaba dostlarım!

Bugün size çok mutlu bir haber ile geldim!

"Hâlâ Bunları Konuştuğumuza İnanamıyorum." bölümündeki kitabı ben nefret söylemi kısmından şikayet etmiştim. "Açık giyinen kadınlara sürtük diyor." şeklinde. Kitap kaldırılmış!

Bu haberi alınca tabiri caizse zil takıp oynadım.

Dün muhtemelen eleştirdiğim kitapların birinden bir bildirim geldi.

Ama kitabın ne adı tanıdık ne kapağı ne de yazarı.

Yazarın duyurularına girince fark ettim ki yazar eski yazdığı kitabı kaldırmış; oylar, yorumlar, okunmalar gitmesin diye yeni kitabına eski kitabının bölümlerini silerek başlamış.

Daha iyi anlamanız için örneklendiriyorum. Ben örneğin Wattpad Bir Çöplük'ü kaldırıyorum. WBÇ'nin yorumları, oyları, okunma sayısı "boşa gitmesin" diye kapağını, adını vb. değiştirerek ve bölümlerde yazılan eleştirileri silerek aynı bölümlere Wattpad'in Elmasları'nın eleştirilerini yazıyorum. Yayımlıyorum.

Böylelikle yeni bir kitap yazıp her şeye sıfırdan başlamak yerine bir anda yeni başladığım kitabım 10 bin okunmuş oluyor.

Öncelikle bu sahtekarlıktır, adaletsizliktir.

Şöyle ki eğer ben 4 bölüm yayınlamama rağmen 10 bin okunmaya sahipsem sizin artı olarak ilginizi çekmez mi?

Örneğin önünüzde birbirinin aynısı iki kitap var. Daha çok okunmuş olanını okumak için seçmez misiniz?

Üstelik o hikaye için oy veren kişiler belki senin yeni hikayeni oylamak istemiyor.

Belki içerisinde hiç onaylamadığı bir şey var.
 
Bugünkü bölümümüzün devamında bir ağabeylerim kurgusu eleştireceğiz.

Masalımız kızımızın kahvaltıyı hazırlaması ve ağabeylerini uyandırmasıyla başlıyor.

Hep de kız uyandırıyor ağabeyleri. Teknoloji gelişti, masum kızlar bile alarmla kalkıyor yahu!

Bir klasik olarak tabii ki ağabeyler bizim kızdan nefret ediyor.

Sebep?

Bu sefer anneleri doğumda ölmemiş, direkt terk etmiş.

Bizim kız bodrum katta kalan bir garip.

Vallah evleri hem müstakil hem bodrum katı var.

Bizim kızın resim yaptıktan sonra elinde kalan boyayı gören ağabey soruyor "Bu boya neden oldu?" diye.

Resim yaptığını öğrenince de aşağı kata iniyor ve kızın yaptığı resimlere bakıyor.

Ağabeylerinin tabii ki bir şirketleri var ve bu bir mimarlık şirketi.

Haliyle kızın yaptığı ev resimlerini ağabey görünce etkileniyor.

Çok sevgili ağabey kardeşinin kendi çizdiği evlerin aynısını çizdiğini fark edince kızı boğazlıyor.

Söylediğim gibi IQ seviyesi düşük olduğu için kızın bayıldığını dakikalar sonra fark edince panik oluyor tabii.

Kız ayıldıktan sonra da hiçbir şey olmamış gibi gidiyor.

Kendisi bayağı yardımsevermiş.

Kızımız rüyasında aynı şeyleri tekrar yaşadığını görürken kendini boğazlıyor. Bu sefer bacakları tutmamaya başlıyor.

Ben ortaokul 6. Sınıftayken bir arkadaşım kendi boğazını sıkıp intihar etmeye çalıştığını söylemişti. Aklıma o geldi.

Ağabeyler de kızı fizik tedavi merkezine bırakıp gidiyor.

Kızımız burada 5 ay kadar kalıyor.

5 ayın sonunda Berk adındaki ağabeyi annesini arıyor ve artık kardeşinin burada olmadığını, geri gelebileceğini söylüyor.

Annesi de aslında onların babalarından nefret ettiğini, başka birine âşık olduğunu, babalarından boşanacakken bizim kızın doğduğunu ve sevdiği adama gitmesine engel olduğunu, şimdi ise sevdiğiyle evli olduğunu söyleyerek kapatıyor.

Zaten suçu olmayan kız kardeşinin yeni öğrendiği şeylerle birlikte suçlu olmadığını fark eden ağabey, diğer ağabeyleri de bilgilendiriyor.

Kızı olduğu yerden alıp eve götürüyorlar. Bu arada davranışları da sanki hiç şiddet uygulamamışlar gibi.

Tabii başlıyor "Canım kardeşim, meleğim, affet bizi." yalvarmaları.

Bizim kız da "Onları affetmeyeceğim." dedikten 3 bölüm sonra "Sizi affetmek istiyorum ama güvenemiyorum. Biraz uzak kalmam gerekiyor." diyor.

Arkadaş ikizler burcu galiba ama gurursuz olanından.

Bir de bunların yazlıkları varmış. Kız oraya gidiyor ve "Ben senin komşunum." diyen ilk kişinin peşine takılıp kahvaltıya gidiyor.

Kurgu burada bitiyor.

Muhtemelen devamında ağabeylerini affedeceği için söyleyebileceğim çok bir şey yok aslında.

Kızın başına gelen onca şeyi geçiyorum. Sadece boğaz sıkma olayından bile ömür boyu affetmemeli bir insan.

Şiddet bu kadar basit bir şey değil.

Artık beni seviyorlar. Olanlar bitti gitti diye bir şey yok.

Şiddet insanda psikolojik olarak büyük sıkıntı yaratan bir problem.

Türkiye'de o kadar çok aile içi şiddet yaşayan kişi var ki...

Anneniz, babanız size bir kere bağırınca bile saatlerce küsen insanlarsınız; Allah aşkına.

Yansıtmayı bırak yazılanlar zaten hakaret.

Aile içi şiddet yaşayan biri olsam ve bunu görsem muhtemelen sinir krizi geçirirdim.

Sürekli ağabey kitaplarına sardığımın farkındayım fakat bunları eleştirmek söylediğim gibi ayrı bir hoşuma gidiyor.

Dostlarım, son sözü size bırakıyorum...

Wattpad Bir ÇöplükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin