Wattpad Bir Çöplük

Ciddi Ciddi Devran Döndü

Merhaba dostlarım!

Yazımı keyif içinde geçirirken birden aklıma koca yaz boyu buraya sadece 2 bölüm atmış olmam ve yaz bitince zaten neredeyse hiç yazamayacağım geldi.

Eskiden her gün bölüm atan ben için oldukça şaşırtıcı.

Bugünkü masalımız "Mafyanın Dilsizi".

Masalımız bir değişiklik olarak bu sefer erkek karakterin ağzından yazılmış ama yine de klişeden kaçamayarak zengin iş adamımızın bilmem kaç katlı ofisinin 100. katından camdan dışarı bakarak hayatı sorgulamasıyla başlıyor.

Daha ilk paragraflarda "de,da" ve yazım hatalarını, virgülün olmadığı yerde noktalı virgülü görüyoruz.

Sevgili mafyamız tabii ki çok zengin, çok yakışıklı, genelde iş adamlarının yüzlerini bile bilmememize rağmen genç kızların sevgilisi, sert, ciddi, ailesi ile sorunları olan ve tüm bu yapmacık hayattan kurtulmak için aciz ama VS mankeni çakması, fakir gelecekteki karısını beklemekle meşgul bir erkek gibi erkek.

İşte bu garibim de annesi modayı takip edebilsin, ablası da son model telefon alabilsin diye koskoca bir şirketin başı olmuş.

Tabii annesi tarafından sevilmeyen, babası tarafından ilgi görmeyen bu mafyamızın koca hayatta yanında mutlu olduğu -şimdilik- iki kişi var. Biri ablasının oğlu, bir tanecik yeğeni. Diğeri de Hafize Ana bozması evin hizmetlisi.

Bu esnada bizim garip, fakir, dilsiz, ezik kızımız ner'de derseniz; o da bir hafta önce ailesini kaybetmiş, son sınıf bir psikoloji öğrencisi ama artık ailesi olmadığı için kendisi fakir de.

Ve tabii koca Türkiye'de başka iş kalmamış gibi kızımız çıkıp erkeğimizin evinde hizmetçi olmaya gidiyor.

Eve girdiği an evin babasından gelen sözler ise şunlar:

"Tek bir yanlış ile ölürsün. Burada hizmetiçilere değer verilmez. Karım sana ne yaparsa yapsın sesin çıkamaz. Bir tek Ayşe hanımın hatırı vardır biz de ,gerisi umurumuzda olmaz. Tek bir hata yapamazsın. Bir de kızım var evli kendi evlerindeler buraya geldiklerinde ne yaparsa yapsınlar sadece susucaksın. Hoş sen konuşamazsın ya neyse. Bu evde 12 oda 2 de salon var. Bu odaları sen temizliceksin salonları ise Ayşe hanım. Bodrum katta çalışanların odaları var Ayşe hanımla aynı odada kalacaksın. Şimdi defol karşımdan. Evine git eşyalarını al gel."

16. Yüzyılda İngiltere.

Yemeğe 0,01 oranında fazla tuz katmışsın. Korumalar, alın şu faniyi!

Aradan bir yıl kadar geçiyor. Tabii erkeğimizi kıskandıracak birine ihtiyaç olduğu için bu bir yılda evde bulunan ama görevinin ne olduğu belli olmayan ve anlaşılan sırf güzel yemek yaptığı için kıza aşık olmuş Kemal adında biri var.

Evet, güzel yemek yaptığı için.

Çünkü kurguda söylendiğine göre Kemal Bey bir kalbinin olmadığını ve normal insanlar gibi kalbiyle değil midesiyle hareket ettiğini söylüyor.

Bu bir yıl içinde evin Hanımları ve Beyi boş durmamış, neredeyse kızı kırbaçlayarak taş taşıtacak konuma gelmişler.

Haliyle kahvaltıda yanlışlıkla evin Hanımlarından birinin koluna kızımız yanlışlıkla çay dökünce, sanki ilkokuldalarmış da zorbalık yapıyorlarmış gibi tuhaf bir ortamla kızı kollarından tutup bacaklarına kaynar çay döküyorlar ve o esnada bir yıldır yurt dışında olan erkeğimiz bir anda evde bitiyor ve kızı kollarının arasına alıp yere düşmekten kurtarıyor.

Mafyamız kızı tuttuğundan odasına çıkarıp pansuman yaptığı süre boyunca her on saniyede bir kızın yüzüne bakıyor, taramadan geçiriyor ve çok masum olduğuna karar veriyor.