first l is h ↦ hoonsuk ✔

10

Kalp atışlarımı düzene sokmaya çalışarak bahçe kapımızdan çıktığımda telefonumun ekranına bakarak saçımı son kez düzeltmiş ve yan evin bahçe kapısından içeriye girmiştim.

Siyah bir kot pantolon ve yine siyah olan düz bir tişört giymiştim. Ama yine de gayet iyi gözüküyordum. Yani eğer Hyunsuk erkeklerden hoşlanıyorsa bana düşmemesi imkansıza yakındı.

Elimde ki telefonumu pantolonumun arka cebine attığım sırada önüne ulaştığım kapının zilini çalmıştım. Çok geçmeden kapı açıldığında Hyunsuk'un annesi beni gülümseyerek karşılamış ve Hyunsuk'un odasına kadar eşlik etmişti bana.

"Koridorun sonundaki kapı, seni bekliyordu o da."

Hyunsuk'un annesi son kez konuşup biraz önce çıktığımız merdivenleri inmeye başladığında ben de koridorun sonuna doğru ilerlemiştim.

Kapının önüne geldiğimde nezaketen kapıyı çalmıştım. Çok geçmeden içeriden 'gel' komutunu duyduğumda da kapıyı açarak içeriye girmiştim.

Hyunsuk benim geldiğimi görünce hızlıca yattığı yataktan kalkmış ve kocaman gülümsemesi eşliğinde "Hoş geldin." demişti.

"Hoş buldum."

Yüzüme yayılmasına engel olamadığım gülümsemem eşliğinde konuştuğumda aynı zamanda da odasını incelemekle meşguldüm.

Benim odamın aksine bir sürü eşyanın olduğu odası bana göre fazlasıyla karışık duruyordu. Odam böyle olsa üç dakikada bir fenalaşırdım herhalde...

"Yanıma oturabilirsin."

Yatağında oturan Hyunsuk eliyle çift kişilik olmak için küçük ama tek kişilik bir yataktan da büyük olan yatağının boş tarafını gösterdiğinde aklım saçma sapan yerlere gitmiş olsa da hemen kendimi toparlamış ve telefonumu arka cebimden çıkartarak yanına oturmuştum.

"Hangi filmi izleyeceğiz?"

Gerginliğimi unutmak için sorduğum soru üzerine Hyunsuk "Bilmem." demiş ve kucağına laptopunu alarak tıpkı benim gibi yatağın başlığına yaslamıştı sırtını.

Ekrana sanki dünyanın en ciddi işini yaparmış gibi bakan Hyunsuk gülmek istememe sebep olsa da bunu ona belli etmemiş ve "Çok sevdiğim bir film var. Eminim sen de seversin." diyerek laptopunu yavaşça bacaklarının üzrinden alıp kendi kucağıma koymuştum.

Bu sabah okula giderken tesadüfen duyduğum kadarıyla Hyunsuk korku filmlerinden çok korkuyordu. Ama bunu söyleyemeyecek kadar da gururluydu. Bu yüzden de zaman kaybetmeden arama kısmına birkaç hafta önce izlediğim korku filminin adını yazmıştım.

Çıkan filmler arasından aradığım filmi seçtiğim sıradaysa yanımda ki Hyunsuk'un beni dikkatlice izliyor olduğunu farketmiştim.

Ekrana değil de doğruca yüzüme bakıyor oluşu kalbimin deli gibi atmasına sebep olduğunda, boğazımın günlerdir su içmiyormuşum gibi kuruduğunu hissetmiştim. Dudaklarımın da kuruduğunu hissettiğimde dilimle onları ıslatarak küçük bir öksürükle boğazımı temizledikten sonra filmi açmış ve yanımda ki Hyunsuk'a dönmüştüm.

Beni izlerken yakalanmış olduğundan olsa gerek hızlıca kafasını başka yöne çevirdiğinde bu hali küçük bir kahkaha atmama sebep olmuştu.

"Güldün, oha!"

Şaşkınca konuşan Hyunsuk ilk kez güldüğümü gördüğüyle ilgili bir şeyler söyledikten sonra sanki beni güldürerek çok büyük bir iş başarmış gibi yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu.

Eğer bu kadar tatlı olmaya devam ederse muhtemelen kalp krizi geçireceğim gerçeğini yok saymaya çalışarak şakayla karışık bir sinirle "Tamam gülme artık, ciddi ol. Film izleyeceğiz." demiştim.