4. BÖLÜM: İLK OKUL GÜNÜ

131 11 4
                                    

Sabah uyandığımda hemen Yatağımdan kalktım.

Bu kasabaya Geleli bir hafta olmuştu Ve ben çok çabuk uyum sağlamıştım. Kasabalı da bana çok çabuk uyum sağlamıştı. Bugün de okulun ilk günüydü.

Heyecanla banyoda Elimi yüzümü yıkadıktan sonra dünden ayarladığım beyaz elbisemi giydim ve kahvaltılık bir şeyler hazırlamak için mutfağa doğru yöneldim.

Kendime bir şeyler hazırladıktan sonra afiyetle Kahvaltımı ettim ve masayı toplayıp Dişlerimi fırçaladım. Sonrasında da eşarbımı yapıp Ayakkabılarımı giydim Ve çantamı da alıp evden çıktım. Kapıyı kilitledikten sonra Okula doğru yürümeye başladım.

İlk dersim 4/e sınıfınaydı.

Derse girdiğim zaman öğrenciler hemen ayağa kalkmıştı. Onlara gülümseyerek oturabileceklerini söyledim Ve Kendimi tanıttım.

"Merhaba çocuklar. Ben, din kültürü Öğretmeniniz, Azra Demirel. Bu kasabaya yeni atandım. Aynı zamanda Kur'an'ı Kerim kursu hocalığı da yapıyorum" dedim. Sonra herkesten kendini tanıtmasını istedim.

En önde oturan, sarı saçlı, yeşil gözlü kız ayağa kalktı ve "Merhaba öğretmenim. Ben Sibel Kaya. 9 yaşındayım. Umarım beraber güzel ve verimli dersler geçirebiliriz" dedi. Ve tekrardan yerine oturdu.

Ona gülümsedim ve "Memnun oldum Sibel'ciğim" dedim.

O da bana gülümseyerek karşılık verdi.

Daha sonra onun yanındaki çocuk ayağa kalktı ve "Merhaba öğretmenim ben Hamza Kaya, Sibel'in ikiz kardeşiyim ama ben anlamıyorum annelerimiz babalarımız zaten bize din ile ilgili her şeyi anlatıyorlar. Neden biz Okulda da bu dersi görüyoruz ki" dedi.

Ona gülümsedim ve "Hamzacığım, Tabii ki de anne ve babamız bize dinimiz ile ilgili birçok şeyi anlatırlar. Ama öğretmenlerimizin verdikleri bilgiler de çok yararlı olur. Bunu unutma. Her ders gibi din kültürü dersi de bizim için çok gereklidir. Hem okulda öğretmenlerinden öğrendiğin bilgileri eve gidip Annene ve babana da anlatabilirsin. Onlar da bu konular hakkında daha çok bilgi sahibi olmuş olurlar" dedim.

O da hak verircesine başını olumlu anlamda salladı.

Arkalardan bir çocuk ayağa kalktı ve "Öğretmenim, Bir şey sorabilir miyim" dedi.

Ona "Tabii ki sorabilirsin" diye cevap verdim.

Sonra söylediği şey ile boğazıma bir Yumru oturmuştu.

"Öğretmenim, Peki anne ve babası yanında olmayanlar kime anlatacak?"

Onun yanına gittim ve "Sanırım annen ve Baban şu anda aramızda değil. Ama emin ol onlar senin anlattığın şeyleri Duyacaklardır. Çocuklar, Bunu unutmayın. İnsanlar vefat etmiş bile olsalar her daim söylediklerimizi duyabilirler" dedim.

Sibel korku ile bana baktı ve "Öğretmenim Nasıl yani duyabilirler? Onlar Aslında yanımızda mı" diye sordu.

Onun bu sorusuna tebessüm ettim ve "Hayır Sibelciğim. Onlar yanımızda değiller ama söylediklerimizi duyabilirler. Aslında bir ölü unutulduğu zaman gerçekten ölü olmuştur.. Yani ölen sevdiklerinizi hiçbir zaman unutmayın olur mu" dedim.

Sonra da tahtaya doğru ilerledim ve tahtanın önünde durarak Çocukların hepsinin kendini tanıtmasını bekledim. Okulda eğitim imkanı çok iyi değildi ama yine de devam edebileceğimiz kadar vardı.

Ders bitince "Bir dahaki derste görüşmek üzere çocuklar" diyerek sınıftan ayrıldım.

Öğretmenler odasına doğru ilerlerken sınıfın birinden çıkan Gece'yi gördüm. Yanına giderek "Gece" diye seslendim.

O da bana gülümseyerek "Merhaba Azra" diye cevap verdi.

Nihayet derslerim bitmişti.

Gece benim koluma girdikten sonra beraber okulun çıkışına doğru yürümeye başladık.

Okuldan çıkıp biraz yürümüştük ki Gece: "Azra canım ben eve geçeyim, işler var" dedi.

Ona: "Tamam canım ben de eve geçeceğim, eşyalarımı bırakayım sonra da camiye geçerim" dedim.

O da: "Tamamdır" diyerek bastonuyla evine doğru yürümeye başladı.

Elimdeki çantamı sıkı sıkı tutarak Evimin önüne geldim ve �çantamı tek kolumda sabitleyip Bahçe kapısının kilidini açtım. İçeriye girdikten sonra bahçe kapısını tekrar kapattım ve kilitledim.

Birkaç adım yürüdükten sonra önüme çıkan iki basamağı çıktım ve anahtarımla Evimin kapısını açarak içeriye girdim.

Kapıyı tekrar kapattıktan sonra Anahtarı kapının arkasına taktım .

Ayakkabılarımı çıkararak ayakkabılığa koydum ve terliklerimi giyerek odama geçtim.

Eşyalarımı tekli koltuğumun üzerine bıraktım ve hızlıca Üzerimi değiştirdim.

Feracemi giyip eşarbımı tekrar yaptıktan sonra da hazırdım.

Bugün hanımlarla sadece tanışma amaçlı bir sohbet gerçekleştireceğimiz için yanıma sadece gerek duyduğum eşyalarımı aldım.

Elimdeki çantamı sıkı sıkı tuttum ve kapının arkasına taktığım anahtarımı da diğer elime aldım.

Kapıyı açıp Ayakkabılarımı giydim ve tekrar kapattım. Kapıyı kilitledikten sonra da merdivenleri indim ve Bahçe kapısının önüne ulaştım. Bahçe kapısının kilidini açıp dışarı çıktım ve kapıyı tekrardan kapattıktan sonra kilitledim. Sonra da camiye doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım.

Merhabalar! Nasılsınız, Umarım iyisinizdir.

BÖLÜM günümüz cuma, fakat ben kuzenime doğum günü hediyesi olarak atıyorum bu bölümü.

"ÖĞRETMEN HANIM"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin