~ Bölüm 4 ~

256 17 5
                                    

Iceriye girdim. Kafam hala karışıkti. Acaba kapıyı tıklatacak mıydı?  Annem kendini odasına kapamıştı. Onu rahatsız etmek istemedim. Hızlıca odama geçtim. Yatağıma attım kendimi. Yavru bir kedi gibi sevgiye ihtiyacım vardi. Oysa annem sevgisiz biriydi. Babam ise beni bırakmıştı. Umursamadilar beni. Şimdi kim beni okşardi ki?

Üstümü değiştirmek için perdemi çekmeye kalktim. Babam oradaydı. Onu görünce korktum. Bana yavaşça gel hareketi yaptı. Ilkinde onu dinlemedim. Perdeyi çektim ve bluzumu çıkardım. Ama aklim babamdaydi. Gerçekten önemli olabilirdi. Hemen tekrar giydim ve yavaşça çıktım. Öyle sessiz ilerliyordum ki beni yaramazlik yapmış küçük bir çocuğa benzetebilirdiniz. Evin kapısını sessizce çektim. Babam geldiği yoldan geri dönüyordu. Hızlı adımlarla ona yaklaştım. Ayak sesimi duymuş olmalı ki bana doğru döndü.

"Kızım. "

"Ne işin var bu saatte?"

"Seni merak ettim prensesim. "

"Ah baba lütfen. Senin prensesin evde."

"Lara. Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin? Benim ilk göz ağrımsin sen. Ne olur yapma böyle. "

"Ne işin var burada baba? Neden geldin?"

"Kayra... Ölmedi. "

"Ne demek ölmedi?  Morgta bizzat ben gördüm sorgudan önce"

"Bedeni ölmüş ne yazar. Kayra'nin ruhunu yasatacaklar. Dikkat et yavrum. Intikam almak isteyecekler."

"Baba bunun için buralara kadar mi geldin? "

"Sen benim her seyimsin."

"Neyse.. (onu fazla takmamistim). Atakan nasil?"

"Iyi. Uyuyor"

"Neredeyse bu saatte herkes uyuyor."

"Kusura bakma kızım. Iyi geceler. "

"Bay bay"

Arkami döndüm ve ilerlemeye başladım. Bari bi sarilsaydim. Ama yapamazdim. Gururum el vermezdi.

Odama tekrar girdim ve yaptığım daha doğrusu yapacağım isi yaptim. Yatağıma uzandim ve elime bir kitap aldim. Eski bir kitapti bu kitap. Okumuştum aslinda. Ama tekrardan okumak gelmişti içimden. Yavaş yavaş sayfalari çevirdim. Okudukça okudum. Kitabin ortasina doğru bir kağıt düştü. Meğersem fotografmis. Kayra ve benim fotoğrafım. Babamın dedikleri geldi aklıma. Fotograf Pendik'te sahil kenarindaki balıkçı kulubesinde çekilmişti. Oradan geçiyorduk canımız balık istemisti. Cok guzel bir gündü. Babamin dedikleri geldi aklıma. Biz Kayra ile bu kadar yakinken cidden benim peşimi birakmazlardi. "Kayra ölümsüzdur" diye pankartlar bile acarlardi. Nasil olsa magazin calkalanmis, is camiasi sarsilmisti.

Kafam gittikçe karisiyordu. Rüzgara sms attim.

+Rüzgar iyi geceler. Uyumadiysan bir şey diyeceğim.

-Daha uyumadim. Ne oldu?

+Babam geldi. Bana Kayra'nin intikamini almak isteyeceklerini dikkatli olmami söyledi.

-Sıkıysa yapsınlar. Kim zarar verebilir ki sana? Kabuğunum ben senin. Korurum seni.

+Rüzgar kizma ama unutma ki sert bir güç her kabuğu kırar.

-Sen de haklısın ama biz seninle biriz. Unutma ki birbirine sıkıca bağlı ve güçlü herhangk bir şeyi kimse kiramaz.

+Insallah. Seni seviyorum.

-Ben de seni. Hadi yat uyu.

+Tamam bitanem. Iyi geceler

-Sanada

Telefonu komidine bıraktım. Şarjı cok azdi ama prize takmaya useniyordum. Yine de kalkip yaptım. Ruzgar'a hayatımda ilk defa guvenmiyordum. Babam sanki daha yardım edecek gibiydi. Belki de hep beni takip etmiş her şeyi biliyordu babam?

Ai ajuns la finalul capitolelor publicate.

⏰ Ultima actualizare: Feb 08, 2015 ⏰

Adaugă această povestire la Biblioteca ta pentru a primi notificări despre capitolele noi!

Aşkın KatiliUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum