Buluşma

1.6K 12 4
                                    

Umarsızca ilerlemeye devam etti. Onlarca metre altındaki insanların tezahüratlarını haykırışlarını duymuyor gibiydi.Buna karşın her takla atışından sonra aşağı bakıp halkı selamlıyordu. Halkı heyacanlandıran ölüm riski olmalıydı. Eğer o yükseklikten düşerse tanınacak hali kalmazdı. İşte bu yüzden 20 metre yükseklikte incecik bir ipin üzerinde taklalar atan adamı gözlerini kırpmadan izliyorlardı. Aşağısı o kadar kalabalıktı ki aradan bir ejder yavrusubile geçemezdi.

İzleyiciler Çok sonra fark etti keselerinin boşaldığını. Karsu ve Batur Büyük Savaşın ardından işlevini kaybeden "Gizli Kardeşliğin" birer yoldaşıydı. Batur her ne kadar bundan memnun olmasa da o seyircileri ölüm heyecanıyla oyalarken Karsu ölüm aşıklarının keselerini boşaltıyordu. İzleyicilerin bilmediği bir diğer şeyse Batur oradan düşse bile ölmeyeceği yalnızca yumuşak bir iniş yapacağıydı. İri adaleli vücudunun aksine çok çevikti. Gözlerinin üstüne dökülen saçları ne düşündüğünü anlamayı imkansız kılıyordu. Karsu ise çelimsiz görünmesine rağmen kendisinin iki misli üç kişiyi yalnızca beş saniyede yere devirebilirdi. İkisi de kuzeyliydi. Güneyde tek dikkat çeken özellikleri de zaten tenleri idi. İkisi de kuzey insanlarına has olan beyaz ten ve renkli gözleri taşıyorlardı. Karsu'nun yeşil gözlerinde her daim kurnazlığın pırıltıları ışıldarken, Batur'un çelik mavisi gözlerini okumak mümkün değildi.Kim derdi ki iki adam kardeş diye.

"Ben bu işten sıkıldım kardeşim. İnsanları kandırmak beni huzursuz ediyor.'' dedi Batur. "Biz sadece hakkımızı alıyoruz kardeşim. Biz onlar için kötülükle savaşırken onlar ne yaptı? Kadınlarının sıcak koynunda bizler için inanmadığımız tanrılarına dua ettiler sadece. Bizi orada ölümden kurtaran O Tanrılar değil çelikti. Eğer ihtiyatlı davranmasaydık 'Kardeşlik' gibi bizim sonumuz da Zulm Zindanları olurdu."

Kardeşlik dağıldığından yani savaş bittiğinden beri güneydeydi iki kardeş. Sanki savaş hiç olmamış gibiydi. İnsanlarda garip bir umursamazlık vardı.Kral Akay'ın ölümünden sonra tahta geçen kardeşi Kalpa'nın ilk işi abisinin istihbarat örgütünden kalanları temizlemek oldu. Lakin yapabildiği tek temizlik muhbirleri bulmak oldu.Çoğu kardeş zaten savaşta ölmüştü.

Han her zamanki gibi kalitesiz şarap ve küflü peynir kokuyordu. İki kardeş karanlık bir köşeye çekilip hızlıca karınlarını doyurmaya başladılar. Keselerinde yüklü bir miktar altın olmasına rağmen buraya gelmeleri göz önünde olmak istememelerine bağlanabilirdi.ama fark etmedikleri şeyse karanlıkların içindeki yabancının onları izlediğiydi.

-Kardeşim izleni...

Önlerine düşen ölüm bakırıyla şaşıran ikili artık sonlarının geldiğini düşünerek oturdukları yerde savunma pozisyonu aldılar.

........

Batur'un aklından savaş taktikleri hızlıca geçerken, Karsu hasar almadan kaçabilecekleri olası kaçış yollarını tespit etmeye koyuldu. Yanlış olan bir şey vardı. Gölgelerdeki gizemli adam ya da kadın tehlike kokusu yaymıyordu. Tedbiri elden bırakmamak gerekti. Göz göze gelen kardeşler masa ve sandalyeleri dört bir yana savurarak savunma pozisyonu aldılar. Masadaki her şey etrafa saçılırken yıpranmış kıymetsiz görünen bakır para gölgelerden çıkmakta olan gizemli kişiye geri döndü. Yabancının hiç acelesi yokmuş gibiydi. Ağır adımlarla yürüyor,yıpranmış olmakla beraber temiz olan yeşil pelerini yerleri süpürüyordu. Kapşonu yüzünden yüz hatları seçilemeyen yabancı gizli bir şey anlatan çocuk edasıyla şöyle fısıldadı: "Sakin olun dostlarım." Kafasını yana savurdu ve dalgalı siyah saçları ortaya çıktı. Gülümsemesi görülmeye değerdi. Samimi ve tehlikeli görünmeyen geniş bir sırıtış inci beyazı dişlerini gözler önüne seriyordu. Boyu Batur kadar uzun değildi ama Karsu'dan uzundu. Yay kullandığı barizdi. Sağ omuzu belirgin bir şekilde daha kaslıydı. Orman yeşili yolculuk pelerini de kolcu olabileceğini gösteriyordu. Kardeşler hala şaşkınlıklarını koruya dursun kolcu kafasını hafifçe arkaya çevirerek kısa bir ıslık tutturdu. Karanlıktan, gölgeye eş değer kömür karası bir yavru çıktı. Kendinden emin adımlarla yoldaşına doğru geldi ve karşılaştığı yeni insanlara sorarcasına baktı.

-Bu da ne demek oluyor. Şimdi de suikastçı mı oldun seni hokkabaz ? Zaten diken üstünde duruyoruz. Şu çatalı gırtlağına sokmadan önce yine ne dolap çevirdiğini anlatsan iyi edersin. Umarım yalnızca o kötü şakalarından biridir. Şu yaratığı da benden uzak tut. Şimdiden canımı sıkmaya başladı. Ve nereden buldun o ölüm bakırını.

Kardeşinin aksi tavrına rağmen Karsu yeni gelen adama kemiklerini tuz buz edercesine sarıldı. Kan da Kardeşliğin bir üyesiydi. Genç bir delikanlı gibi görünmesine aldanmamak gerekirdi. Her daim neşeli olmasına rağmen olgun bir ruha ve soğuk kanlılığa sahipti. Binde bir kişide bulunan özel güçlere sahipti. Kendisinin bile bilmediği psişik güçlere her geçen gün bir yenisi ekleniyordu. Büyücülerin aksine bu özel insanlar bir söz veya el hareketleri kombinasyonu ezberlemek zorunda değillerdi. Lakin büyücülerde olduğu gibi bu kişilerde de yüksek enerji kaybı söz konusuydu. Bu yüzden yeteneklerini sergilerken iki defa düşünmek zorundadırlar. Psişik güce sahip olan çoğu insan bunu fark etmez. Psişik güce sahip olanların yalnızca yüz tanesinden biri birden fazla güce sahiptir.

Kanın sesi şarkı söyler gibiydi." Tabi ki şaka yapıyorum kadim dostum. Aylardır tanıdık bir yüz arıyordum. Sizi gördüğüme çok sevindim."

-Biz de seni gördüğümüze sevindik. Büyücü Kral'ın Birinci Bölük'ünün seni Çıkmaz Orman'ın sınırında sıkıştırdığını duymuştuk. Herkes bilir ki o bölükten kaçabilen olmamıştır. Eminimdinlemeye değer bir hikayen vardır.

Üçlü masanın etrafına oturdu ve tekrar konuşmaya başladılar. "Kardeşin beni gördüğüne pek sevinmiş değil gibi." Kansu pek alınmışa benzemiyordu. Belli ki Batur'un aksi tavırlarına alışkındı. Yarım kalmış buttan küçük bir ısırık aldı ve keyifle çiğnemeye başladı. Batur hala gergindi.

-Herkes ardında belayla gezdiğini bilir hokkabaz. Sorumu yanıtlamadın nereden buldun o ölüm bakırını ? Ayrıca o peşindeki yaratık da neyin nesi ?

-Eski dostum emin ol duymak istemezsin hikayemi.

Büyük Savaşın ArdındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin