Buluşma 8

1.5K 7 0
                                    

Şehrin birçok yerinden timler şehrin güneyine doğru ilerliyorlardı. Kaypa Hanı önünde toplanan kalabalık dövüş kokusu yayıyordu. Kılıçlarının kınlarını gevşetmiş liderlerden gelecek emirleri bekliyorlardı.

Önde toplanan tazılar birbirlerine haince sırıtmaya başladı. Tazıları toplumdan kimse sevmezdi. Nitekim onlar da diğer tazıları sevmezdi. Konu ancak kötülük olunca birbirleriyle anlaşırlardı. Son ekip de yolun başında göründüğüne göre başlamak için hareketlenebilirlerdi. Yolda olan tazı sinirle diğerlerinin yanlarına geldi. Gözlerinden soru kabul etmeyeceği anlaşılıyordu. Sivriltilmiş dişlerini sertçe birbirine vurup hazır olduğunu belirtti. Kanlı Tazıyı tanıyanlar birkaç dakika sonra insan eti yiyeceğini tahmin edebilirdi.

Gölge sesini çıkarmadan gözlerini Kana dikti. Tüyleri diken diken olmuştu. Kan gözlerini Gölgeye sabitleyerek transa geçti. Pisliğin kokusunu alabiliyordu. Dışarıda yoğun bir kötülük birikmişti. İnsanın olduğu her yerde kötülük vardı. Fakat çevredeki kin, nefret kan iştahı çok fazlaydı. Tekrar kendine döndü ve sakince mırıldandı:

-Bir sorunumuz var.

Herkes Kan' a döndü. Her şey çok hızlı gelişiyordu. Kan haricinde kimse nasıl bir işin içine sürüklendiğini bilmiyordu. Bu durumda Kana güvenmek zorunda hissettiler kendilerini. Birkaç yıl kadar öncesi olsa herkes rahatça başını çaresine bakabilirdi. Fakat bu günlerde yalnız hareket etmek kimsenin işine gelmezdi. Çıplak elle dövüş bir yere kadardı.

-Tahminimce şehrin cellatları kapıda toplanmış bir durumda. Benim için kontrol eder misin ufaklık?

Tüysüz sessiz adımlarla pencereye yöneldi. Gözleri güneş ışığıyla buluştuğunda kendini ürpermekten alamadı. Dışarıda hanın önünde ona yakın manga hazır bekliyordu. Ve başlarında bu gün canını zor kurtardığı yamyam kılıklı vardı. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştu. Tam da köşeyi dönecekken olacak iş miydi bu olanlar. Tüm olanlara lanet ederek masaya yollandı.

-Ona yakın manga ön tarafta. Liderler aralarında bir şey konuşuyorlar. Acele etmezsek köşeye sıkışırız. Tekrar ellerine düşmek istemiyorum.

Karsu ve kedi muzipçe sırıtırken Batur somurtuyordu. Kan yine belaya çekmişti onları. Bunu ödetecekti ama şu an önemli olan bu olaydan sıyrılmaktı.

Timler çoktan hanın etrafını sarmıştı. Yamyam lider Sivri Dişin timi ve diğer iki tim kapıdan içeri girdiğinde yoldaşlar henüz kaçış için plan yapmamıştı. Gözleri Kedinin gözleri ile buluşunca haince parladı.

-Oo kimler buradaymış. Desenize bir taşla iki kuş. Pek de uzağa kaçamadınız demek ki. Gerçi bunlardan sonra zaten sizi bulacaktım. Benim için av gelip geçici bir şey değildir. Eğer işaretlendiyseniz cehennemde dahi peşinizi bırakmam. Şehre girer girmez peşine adam taktık hokkabaz. Geleceğin çok önceden söylendi. Ama bu çapulcularla buluşman benim için sürpriz oldu. Birkaç hırsız ve bir cambaz.

Tazı konuşurken kasten dişlerini sergiliyordu. Daha dövüş başlamadan düşmanın kalbine korku salmak adetiydi. Düşmanlarının yüzünde korkudan çok tiksinti görünce diş etleri sızlamaya başladı. Eğlenceli bir av olacaktı. Başında bulunduğu grubun tamamı kılıçlıydı. Belki hokkabaz biraz zorlayabilirdi fakat kalabalıklardı. Verilen kayıplar önemli değildi. Bu iş için her bedel verilebilirdi. Eğer ellerinden kaçırırsalar Lider affetmezdi.

Kılıcının kınını gevşetti ve elinde sağa sola sallamaya başladı. Kılıcın kenarı sapına doğru dişliydi. Girdiği zaman tedavi edilebilir bir yara açarken geri çektiğinde organları parçalayarak çıkıyordu. Ancak vahşi bir insanın kullanacağı bir silahtı.

iRnje\

Büyük Savaşın ArdındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin