Morsis

3

Çocuk hala önümde dururken kafamı salladım.
"Ben de Aslı. Memnun oldum" dedim.

Çocuk yavaşça elini uzattı. İlk önce eline sonra çocuğa baktım. Tutma mı istiyordu? Galiba evet. Onun elini tutmadan yanından geçtim. Arkamdan bişeyler söyleyerek yanıma geldi. Arkadaşları olduğunu tahmin ettiğim kişilerin masasına gittik. Giderken hala bişeyler söylüyordu ama onu dinlemiyordum. Masaya oturdum ve diğerleriyle tanışmaya başlaıdm. Masada 2 kız ve Bilal' le beraber 3 erkek vardı.

"Sen yeni olmalısın. Adın ne?" diye birisi sordu. Ona döndüm.

"Aslı." dedim. Bilal konuşmaya girmişti bu seferde.

"Arkadaşlar bu Aslı. Aslı bunlar da Elif, Damla, Arda, Fırat, Gediz ve bendeniz Bilal." dedi ve gülmeye başladı. Sadece o değil masadakiler de gülüyordu. Herkes durduktan sonra konuşmaya başladılar.

"Neden geldin?" dedi Elif.

"Ailevi" dedim. Onlara anlatabilirdim bu benim için sorun değildi ama yine de uzun hikayeydi.

"Nasıl yani ailenle gelmedin mi?" dedi Arda.

"Babamın yanına kendim geldim. Babam ve annem ayrılar." dedim. Bunu söylemek zor değildi.

Artık annemin yaptığını düşündükçe ondan nefret ediyordum sadece. O olayı ve onu hatırlayınca artık üzülmüyordum sadece nefret ediyorum.

"Peki. Derslerle aran nasıldı?" dedi Bilal.

"Aslında bazıları iyi. Yani sadece sevdiğim derslerde iyiyim." dedim.Doğru söylüyordum.

"Hangi dersler?" dedi Fırat.

"Kolay olarak müzik, spor, resim vb. Ama sevmeyip anladığım konularda var. Matematik az da olsa yapıyorum ama sevmiyorum. Edebiyat bazılarını anlıyorum ama seviyorum. Biyoloji anladığım konular var ama sevmiyorum yine de. Diğerleri bana göre değil zaten." dedim.

" Sınavda yanımda veya önümde olur musun? "dedi Damla. Bu haline gülümsedim.

" Olmaz çünkü benim yanımda olmalı. "dedi Arda.
Diğerleri de buna benzer şeyler söyledi.

" Kardeşin var mı? "dedi Elif.

" Yok ama kuzenim var. "dedim.

" Kim? "dedi Elif tekrardan.

" 1 tane Erkek kuzenim var. Ama o burda değil. Annem 2.evliliğini yaptığın da onlar karşı oldukları için bidaha görüşemedik. "dedim. O sırada dışarıya çıkamamız için anons yapıldı.

" Yeni eğitim öğretim yılı konuşması için bütün öğrenciler dışarıya. "Hocanın yaptığı anonsla ayaklandık ve dışarıya çıktık. Sıkıcı bir konuşmadan sonra hoca dışarda biraz beklememizi istedi. İçerde kontrol varmış galiba.

Herkes dağılırken bende kendi arabamın yanına gittim. Kapıyı açıp içeriye çantayı koydum. İçinden kitabımı bulup aldım. Çok güzel bir kitaptı. İçinde kaldığım sayfayı açtım ve okumaya başladım. Ben dalmışken zil sesi duyuldu. İlk dersim Coğrafyaydı. Çantama kitabı geri koyup ağzını kapattım. Çantamı alıp yürüyecekken ard arda gelen arabalar dikkatimi çekti. 2 araba birden arabaları park edip indi. İçlerinden ise tahmin edin kim çıktı?
Canberk, Ege, Ulaş, Ada ve Buket.
1 arabadan Ada ve Ulaş çıkarken diğerinde ise Ege, Canberk ve Buket vardı. Ada önden okula giderken arkasından Ulaş yetişmiş ve elini onun omzuna koyarak kendine çekmişti. Aynı şekilde Ege ve Buse de bu şekilde okula yürüdüler. Canberk de arkalarından giderken bi anlık sadece göz göze gelmiştik. Ben de daha fazla oyalanmadan okula doğru yürüdüm.

Okula girdikten sonra dersim olan Edebiyat dersine girmiştim. Sınıfta kendime boş bir yer bakarken gördüğüm kişilerle kaşlarım çatılmıştı. Cam olan tarafta arkadan öne doğru sırasıyla Canberk onun önünde Ulaş ve Ada. Onların önün de ise Ege ve Buket vardı. Ege ve Buketden sonra ise Bilal ve Elif oturmuştu. Canberk onlara baktığımı anlamış gbi kafasını kaldırıp bana baktı. İlk başta baksam da onun bakışlarını çekmeyecegini anladım ve etrafa baktım. Boş bir yer arıyordum ancak pek de ümitli değildim. Ön tarafta boş yer olmadığı için arka taraflara baktım. Neyse ki orta kısımda boş bir yer vardı. Oraya doğru gittim.

Sıraya çantamı koydum ve oturdum. Edebiyat hocası olarak tahmin ettiğim hoca geldi. Herkes yerlerine oturdu. Hoca masasına kitapları koydu ve sınıfa döndü. Arada fısıldaşanlar vardı ama normal olarak sessizdi. Hoca da bunu fazla umursamamış ve gözlerini sınıfta dolaştırmıştı. Sonunda gözleri beni bulduğunda bende durdu.

"Sınıfımıza yeni gelen biri var. Bize kendini tanıtır mısın canım?" dedi.

Ayağa kalktım ve başımla hocayı onayladım. İçimden her ne kadar konuşmak istemesem de bir kaç şey söylemeliyim gibi hissediyorum.

"Ben Aslı. 17 yaşındayım." dedim.

Yerime oturmuştum ki hocanın sorusuyla yeniden ayağa kalktım.
"Annen baban ne iş yaparlar? Kendi hayatından biraz bahset canım" dedi.

"Annem ve babam ayrılar. Bir süredir annemle kalıyordum fakat artık babamla kalmaya başladım. Ve benim hayatım da bişey yok hocam. En azından sizin bilmeniz gereken bişey yok." dedim ve yerime oturdum. Doğruydu.

Benim hayatım da onların bilmesi gereken bişey yoktu. Hoca bana kötü bir bakış atarak ve derse geçti. Bir kaç konu sonrasın da hoca bize aşk ve dostluk hakkında bahsetmemizi istemişti. Hayatım da sevgilim olmadı diyemezdim ama onları sevmemiştim. Sadece hoşlantılar vardı ve sadece 2 veya 3 kez olmuştur. Dostluk ise her ne kadar annemin yanında kaldığım da bir dostum yokmuş gibi gözükse de vardı. Hem de hiç kopmuyacak türden. Ben düşünürken bir kaç kişi yorumlamıştı ancak hepsi ya aşkı basit görüyordu ya da dostluğa inanmıyordu. Bazıları ise her ikisini de saçma buluyordu. Bende izin isteyip ayağa kalktım.

Ne konuşmam gerektiğini planlamamıştım ama içimden geçeni söyleyecektim.
"Evet canım. Seni dinliyoruz. Sence Aşk nasıl birşey? Veya dostluk nasıldır? Aşk mı Dostluk mu?" dedi.

"İlk önce dostluktan bahsetmek istiyorum. Dostluk burda bazı kişilerin bahsettiği kadar basit değildir. Onların basit adında adlandırdığı dostluklar genelde sahte olanlardır. Bana göre dostluk canından biridir. Eğer onu dostun gibi görüyorsan onun için yapamayacağın şey yoktur. Burda bazılarımızın da bildiği gibi bazı arkadaşlar birbirlerini arkadaştan öte görürler ve değer verirler. Biz buna kardeşlik deriz.
Eğer bir insanın kardeşi yerine koyduğu insanın canını yakarsanız o insan durmaz. Korkmazda. Aksine üzerinize gelir. Çünkü sizi kardeşine zarar vermiş sayar. Belki burda benim dediklerimi anlamayan olabilir ama benim anlattığım şekilde arkadaşlıkları olanlar beni gayet iyi anlamışlardır. "dedim. İçimden geçenleri söylemiştim.
" Peki ya Aşk? Senin için Aşk nedir?? " dedi.

Kafamın içinde cümleleri kurarak konuşmaya başladım. Evet belki hiç canımdan çok sevdiğim bir sevgilim olmamıştı ama aşkı illa ki yaşamak gerekmiyordu.

Bölüm sonu~

Yeni bölüm hakkinda ne düşünüyorsunuz?

Sizce de aşk nasıl bir şey?

Veya dostluk?

Kardeşim dediğiniz biri var mı?

Diğer bölümde görüşmek üzere canlarım 🥰❤️