ᴇɪɢʜᴛ: ʙᴇᴛʀᴀʏᴀʟ

90 11 56
                                    

"Loki kayıp."

İki kelimeden oluşan bu cümle kaç kere kafasının içinde yankılanmıştı bilmiyordu.

"N-ne demek kayıp? Senin yanında değil miydi?"

Bucky parmaklarını kısa saçlarından geçirdi ve başını salladı.

"Evet, yanımdaydı. Sadece bir saniyeliğine kafamı çevirdim. Arkamı döndüğümde yoktu. Her yere baktım, hiçbir yerde yok."

Natasha korku dolu gözleriyle Tony'e bakmıştı.

"Ya Steve onu öğrendiyse..."

Ağzına toplanan kanı yere tükürüp açlıkla nefes almaya başlamıştı. Siyah, uzun saçları terden nemlenmişti ve bazı tutamları yüzüne yapışıyordu.

Giderek yakınlaşan ayak seslerini duyduğunda başını kaldırmıştı. Kendisi odanın ortasında, bitkin bir şekilde yerde otururken Steve karşısındaki sandalyeye oturmuştu.

Şuan elinde olsaydı Nightmare'i sarışın adamın üzerine salardı ama Steve her zaman olduğu gibi erken davranıp onu bir portala atmıştı. Nightmare şuan neredeydi, hatta hayatta mıydı onu bile bilmiyordu.

Steve yerde duran bastonu ayağıyla kendisine çekip yerden almıştı. Bastonu yavaşça yere vurup ritmik sesler çıkarmaya başlamıştı. Karanlık odaya bakarken gülümsüyordu.

"Burası eskiden ailemin eviymiş... Kundaklanmış. Buna rağmen hâlâ güzel görünüyor."

"Üzüldüm."dedi Loki güçsüz çıkan sesiyle.

Steve bastonu daha sert bir şekilde yere vurmaya başlamıştı.

"Hiç ihanete uğradın mı, Loki?"

Loki canı acısa bile küçük ve tatlı bir kahkaha atmıştı. Steve de ona karşılık olarak gülümsemişti.

"Hayır, ama nasıl bir acı olduğunu biliyorum."

Steve ayağa kalkıp Loki'nin önünde durmuştu.

"O zaman neden bana ihanet ettin?"

Loki başını biraz daha kaldırıp arkadaşına bakmıştı. Başını iki yana salladı.

"Ben sana ihanet etmedim. Doğru olanı yaptım."

"Eğer doğru olanı yapmış olsaydın şuan bu durumda olmazdın."

Sarışın adam elindeki bastonun sivri ucunu siyah saçlı adamın eline bastırmıştı. Loki hafifçe inleyince durmuştu.

"Bunu kabul edemem, Loki-"

"Benim bu yaptığıma ihanet mi diyorsun?"

Steve kaşlarını hafifçe çatıp Loki'ye bakmıştı. Loki ise yine küçük bir kahkaha atmıştı.

"Kafan karışınca çok sevimli ve acınası görünüyorsun."

"Ne demek istiyorsun?"

Siyah saçlı adam yüzüne gelen saçlarını eliyle arkaya tarayıp daha dikkatli bir şekilde bakmıştı Steve'e.

"Herkesten sakladığın o küçük sırrını, Tony duysa ne olur?"

Steve'in çenesi hemen kasılmıştı.

Vergil ve neredeyse kimsenin bilmediği o küçük sırrı...

"Saçmalamayı ke-"

"Madem benim yaptığım lanet bir ihanet... seninki de öyle, Steve. Sen, Tony'e ihanet ettin, değil mi-"

"Loki, yeter."demişti Steve öfkeyle.

devil may cry ⚜ stonyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin