Bu bölümde Steve'in geçmişi ve psikolojisi üzerinde duracağız. Bakalım katil civciv neler yaşamış...
༄
malcolm mclaren, about her
༄
'Ben yaklaşmakta olan fırtınayım.'
...
Aşk ve sevgi elbette güzel duygulardı. Kalbinize yerleştiğinde bazen canınızı yaksa da güzel hissettirirdi. Sevmek ve sevilmek çok güzeldi. Ama aşk ve sevgiden daha önemli bir şey vardı ki, bunun yeni farkına varıyordu.
Güç, en önemli şeydi bu dünyada. Güç olmadan hiçbir şey elde edilemezdi.
Tony'e yan bir bakış attıktan sonra yeni yeni duymaya başladığı, kafasındaki sesin talimatlarını dinledi. Bu ilk başladığında korkmuştu. Hâlâ da korkuyordu ama alışıyordu.
Steve her zaman güçlü olmayı arzulamıştı. Elbette amacı, dünyayı ele geçirmek falan değildi ama istediği buydu. Kim güçlü olmayı istemezdi ki zaten?
Şimdi kafasındaki ses ona istediği gücü verebileceğini söylüyordu ve Steve bunun peşinden gidiyordu.
Derin bir uykuda olan Tony'e son bir bakış attıktan sonra kapıyı açıp motel odasından çıkmıştı. Sabahın erken saatleriydi ve dışarıda kuşların sesinden başka bir ses yoktu.
"Yolu biliyorsun, Steve."
Sarışın genç adımlarını motelin arkasındaki ormana çevirmişti. Daha önce hiç geçmediği bir yolu bir anda ezberindeymiş gibi yürümeye başlamıştı.
Uzun bir yürüyüş ve bazı zamanlar da tırmanış ardından açık bir alanda gelmişti. Rüzgar ne çok şiddetli ne de şiddetsiz idi ama sarı saçların şeklini bozmaya yetiyordu. Ayağının altındaki çimenleri, botlarıyla ezerek ilerleyince bir uçurumun kenarına yaklaştığını anlamıştı.
"Devam et... Devam et."
Aklı kontrol edilmiyordu ama o sanki bir refleks gibi denileni yapıyordu. Uçurumun kenarına iyice yaklaşmıştı.
"Aferin. Aynen böyle."
Tam sınıra geldiğinde durmuştu. Ayaklarının altındaki, puslu havanın üzerine örtüldüğü şehre baktı. Şehir yaşantısına aşık olduğu söylenemezdi ama bu manzara güzel görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
devil may cry ⚜ stony
Fanfic"...Remember that, devil may cry." inspired by devil may cry the game.