•♢°☆~ep.29~☆°♢•

269 31 0
                                    

Ha Neul durağa yaklaşan otobüsü görünce Taeyong ile mesajlaşmasına son verip ayağa kalktı.
Kendini rezil ve umutsuz hissediyordu. Onca zaman salakça oyunlarının farkındalardı demek. Gerçi pek de oyun sayılmazdı gayet açıktan yürümüşlerdi. Yine de sinir bozucuydu.
Otobüse bindikten sonra kızlara daha fazla mesaj atmamaları gerektiğini yazması gerelecekti. Ayrıca geçen hafta yaşadığı olaydan sonra gerçekten onları da bu işin içine sokmanın mantıklı olmadığına karar vermişti.
Otobüsün en ucra köşesine oturup kulaklıklarını taktı. Neşe verici bir şeyler dinlemek istese de müzik kitaplığı hüzünlü piano parçalarıyla doluydu. Keyfi kaçarken kulaklığı çıkardı ve sokak lambaları ve araba farları ile aydınlanmış yolu izlemeye başladı kirli otobüscamından.
O sırada bildirim sesiyle telefonuna çevirdi bakışlarını. İlk başta umursamayacak gibi olduysa da bilinmeyen numarayı görünce kontrol etmeye karar verdi.

bilinmeyen numara:
Çok kabasın Ha Neul. Henüz tehdit bile etmemiştim.

Ha Neul:
Kimsiniz?

bilinmeyen numara:
Aaa! Tanımadın mı beni.

bilinmeyen numara:
Neyse..sorun değil şuan kapının önündeyim. Eğer eve hızlı gelirsen yüz yüze de tanışabiliriz.

Ha Neul:
Beni sözlü olarak rahatsız ettiğiniz için sizi polise şikayet edeceğim. Henüz erkenken saçma şakanızdan vaz geçebilirsiniz.

bilinmeyen numara:
Sana şaka yapıyor gibi mi görünüyorum?

bilinmeyen numara:

bilinmeyen numara:Beni mesajımacevapver diye kaydedebilirsin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


bilinmeyen numara:
Beni mesajımacevapver diye kaydedebilirsin...
Ya da ortak...
Ya da her ne dersen.

Ha Neul:
Evimin önünde ne işin var.


bilinmeyen numara:
Ya anlaşmamı kabul et ya da kabul edene kadar seni rahatsız edeyim demek oluyor Ha Neul. İnan sinirlerimi bozmak istemezsin.

Ha Neul:
Mark'ın hayatına burnumu sokmamaya karar verdim. Bu yüzden istediğin şey her neyse başkasını tehdit et onu sana getirmesi için.

.
.
.

Ha Neul son attığı mesaja cevap gelmeyince telefonu kilitleyip cebine koydu. Otobüsten inip eve gittiğini hayal etmek bile tüylerinin ürpermesine sebep oluyordu. Neden cevap vermemişti ki. Sinirlenmiş miydi. Bundan sonra sürekli rahatsız mı edecekti kendisini. Belki de zarar bile verirdi.
Ha Neul kötü düşünceleri aklından çıkarırken hızla telefonu açtı ve amcasını aradı. Eve gitmek bir yana dursun tel başına sokakta yürümek düşüncesi bile korkutuyordu onu. Amcasına bugün onlarda kalıp kalamayacağını sorduktan sonra telefonu tekrar cebine koydu ve mantıklı düşünmek için derin bir nefes aldı.
İlk başta durumu çok önemsememiş olsa da evinin önünden fotoğraf atmıştı. Evini biliyordu, ne zaman nerede olduğundan haberdardı. Belki kendisi hakkında daha fazlasını da biliyordu ve bu başına her türlü şeyin gelebilmesi demekti.

| i n s t a b o y | TAEYONGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin