10

317 26 32
                                    


2 gün sonra...

"Eşyalarını topla, çık git bu evden bir daha da sakın geri dönme! Benim Esra diye bir kızım yok artık!" dedi Sami Bey. Evde kimse konuşamıyordu. Sami Bey son sözünü söylemişti.

"Senin gibi baba olmaz olsun!" dedi Esra. Odasına gidip olabildiğince hızlı bir şekilde eline geçen her şeyi çantalara doldurdu. Ailesinden gzlice biriktirdiği bir miktar parayı da almayı unutmamıştı. Doldurduğu valzi ve çantayı alıp son kez baktı babasının yüzüne. İşittiği hakaretlerden dolayı yüzüne tükürmek iztiyordu ama yapmadı. Kapıyı çekip çıktı. Gecenin bir yarısı sokağın ortasında yalnız başına kalmıştı. Evine baktığında gözleri doldu. Birini öldürmemişti, hırsızlık yapmamıştı kısacası suç işlememişti. Sevmişti sadece... Neresi suçtu ki bunun?

Arkasını döndü ve yürümeye başladı. Şimdi ne yapardı, nereye giderdi? Çok hızlı gelişmişti her şey. Ailesi öğrenmişti yönelimini ve sevgilisini. Büyük bir tartışma çıkmıştı ve sonucu buydu. Sokağa atılmıştı resmen Esra. Gece tek başına yürümek onu korkuttuğundan bir taksi çevirdi. "Otogara" dedi şoföre. Bursa'ya gidebilirdi belki. Alya ona yardımcı olurdu. Otogara geldiğinde ücreti ödeyip taksiden indi.

Bursa'ya gitmeyi düşünmesine rağmen İstanbul'a bilet almıştı karar değiştirip. Sığınabileceği tek kişinin Deniz olduğunu hissetmişti otogara geldiğinde. Otobüsün kalkmasına daha vardı. Şansa bulmuştu bileti de. Otobüse girince iki gündür kapalı olan telefonunu açtı. Gruptakilerden yüzlerce cevapsız arama, bir sürü mesaj vardı. Fazla şarjı yoktu ama en azından Alya'nın sesini duymak istiyordu.

"Alya..."

"Esra nerdesin sen?! Geri zekâlı ne kadar merak ettik haberin var mı?! İkiniz de birden bire ortadan kayboldunuz ne sana ulaşabiliyorum ne Deniz'e!"

"Alya çok kötü şeyler oldu... Şarjım çok az ve şarj edebileceğim bir yer yok o yüzden dinle beni, lütfen."

"N'oldu?"

"Evden kovdular beni..." dediği anda ağlamaya başladı. "Öğrendiler. Nasıl bilmiyorum ama öğrendiler. Kapının önünde buldum kendimi..."

"Neredesin şu an?"

"Otobüsteyim... İstanbul'a gidiyorum."

"Esra Deniz'le ne oldu aranızda?"

"Benim hatam... Hem şu İstanbul'a gelemeyecek oluşum hem de Deniz'in moralinin bozuk olması... O benim üstüme geldi biraz. Ben de çok sinirlendim biraz fazla çıkıştım. Sonra da suratına kapadım..."

"Of Esra of! Ne yapacaksın şimdi?"

"Gidip özür dilerim, sakince konuşuruz. Elbet bir yolunu bulup hallederiz."

"Esra, Deniz'den Ecrin dahil kimse haber alamıyor. Ne durumda bilmiyoruz hiçbirimiz."

"Bir yolunu bulacağım. Şimdi kapatmam lazım şarjım bitmek üzere. Seni seviyorum."

Friends || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin