Kendisini dışarıya attığı gibi koşmaya başlamıştı Esra. Deniz'i acilen görmesi lazımdı. Apartmana girdi, merdivenleri koşarak çıktı. Sonunda eve ulaştı. Ufuk kapıyı açıp içeriye aldı onu."Nerede?"
"Odasında. Esra çok kötü durumu. Seni sayıklıyor, başka bir şey söylemiyor. Kendinde değil."
Esra hızlıca Deniz'in odasına geçti. Yatakta öylece yatıyordu. Ufuk'un söylediği gibi kendinde değildi. Esra'nın adını sayıklamaktan başka bir şey yapmıyordu.
"Buradayım bebeğim, buradayım..."
"Çok ateşi var. Düşüremiyorum, hastaneye götürmemiz lazım." dedi Gülfem Hanım. Apar topar hastaneye gittiler. Esra, Deniz'in yanından bir saniyeliğine bile ayrılmamıştı. Geceyi hastanede geçirdikten sonra eve geri döndüler. Deniz hâlâ kendinde değildi ama ateşi düşmüştü. Bir günü böyle geçirdi. Esra sürekli yanındaydı. Ecrin sürekli gelip gidiyordu. Hatta o gün Alya da gelmişti.
"Esra..." diye mırıldandı Deniz.
"Efendim?"
"Keşke gerçek olsaydın... Uyanmak istemiyorum, uyanırsam gideceksin." dedi Deniz. Sonrasında sesi çıkmadı. Esra'nın ise gözleri dolmuştu.
Ertesi sabah kendine geldi Deniz. Gözlerini araladı. Etrafına bakındı, odasındaydı. Sıkı sıkı sarıldığı ve ona sıkı sıkı sarılmış olan bedene baktı. Bu Esra'ydı. Hayal olduğunu düşündü.
"Esra?"
Esra, Deniz'in sesini duymasıyla uyandı. Deniz şaşkın şaşkın ona bakıyordu.
"Gerçek misin sen?"
"Gerçeğim." dedi Esra. Deniz ani bir hareketle Esra'nın dudaklarına yapıştıktan kısa bir süre sonra geri çekildi. "Ama nasıl-"
"Anlatacağım her şeyi. Ama öncesinde sana bir özür borçluyum."
"Ben de sana bir özür borçluyum."
"Özür dilerim Deniz."
"Özür dilerim Esra."
"İyi misin?" diye sordu Esra. Deniz olumlu anlamda başını salladı.
"Nasıl geldim ben buraya?"
"Havalimanında bayılıp kalmışsın. Annene ulaşmışlar, o da seni buraya getirmiş."
"Hiçbir şey hatırlamıyorum... Peki sen ne zamandan beri buradasın?"
"2 gün oldu sanırım. Dün Alya da geldi."
"Nasıl yani? Anlamıyorum şu an hiçbir şeyi. Benim kahve içmem lazım." dedi Deniz. Ardından yataktan kalkıp odadan çıktı. Elinde iki kupayla geri döndü bir süre sonra. Esra'ya uzattı bir tanesini. Ardından karşısına oturdu.
"Şimdi anlat neler olduğunu."
Esra baştan sona her şeyi anlattı Deniz'e. "Ne demek seni evden kovdular?"
"Kovdular işte. Babam olacak adam artık Esra diye bir kızı olmadığını söyledi." dedi Esra. Deniz dinlerken şoka girmişti.
"Esra umrunda değil gibi konuşuyorsun?"
"Umrumda değil zaten. Beni olduğum gibi kabul etmeyeceklerse hiç kabul etmesinler." dedi. Bir süre sessizlik oluştu. Deniz ne diyeceğini bilemiyordu çünkü Esra haklıydı. Herkes kararını çoktan vermişti.
"O zaman madem artık İstanbul'dasın... Hayallerimizi gerçekleştirmeye ne dersin?"
"Nasıl olacak o?"
"Hazırlan, seni yeni evimize götüreceğim." dedi Deniz.
Hazırlandıktan sonra Deniz annesinden bir anahtar aldı. Esra'nın elinden tutup evden çıkardı. Bir üst kata çıktılar. "Hazır mısın?" diye sordu. Esra olumlu anlamda başını sallayınca kapıyı açtı. Bir çatı katı dairesiydi burası.
"Burada kimse yaşamadı daha önce. Eski gibi duruyor ama boya badana yapılsa falan güzel olabilir ne dersin?"
"Hemen başlayalım derim."
• • •
![](https://img.wattpad.com/cover/257428972-288-k654152.jpg)